Yiğit başkan!

A -
A +

Kulak­la­rı­ma ina­na­ma­dım. Doğ­ru mu duy­dum? Ama adam üs­tü­ne ba­sa ba­sa söy­lü­yor­du. Ta­ne ta­ne ve mey­dan oku­ma edâ­sıy­la. "Edâ­sıy­la" de­ğil, "mey­dan oku­yo­rum" de­di za­ten di­liy­le. Adam Er­zu­rum Be­le­di­ye Baş­ka­nı. Di­yor ki: "Şim­di açık­ça mey­dan oku­yo­rum. Suç­sa bu su­çu iş­li­yo­rum. Yâ­ku­ti­ye Med­re­se­si ile La­la­pa­şa ara­sın­da­ki tüm ağaç­la­rı ke­se­ce­ğim. Hay­di şim­di­den her­kes ön­lem al­sın." Bra­vo doğ­ru­su! Ne yi­ğit­lik ama! Kim­se ka­rı­şa­maz, ke­se­rim ar­ka­daş! Baş­kan bey da­ha ön­ce de La­la­pa­şa Ca­mi­i çev­re­sin­de­ki ağaç­la­rı kes­ti­rip yer­le­ri­ne me­tal ağaç­lar dik­tir­miş, ge­ce­le­ri ışık­lan­dı­rı­yor­lar­mış. Me­tal ağaç­lar! Be­le­di­ye pey­zaj ça­lış­ma­sı ya­pı­yor­muş! Bu ağaç­lar o ta­ri­hî bi­na­la­rın gö­rün­me­si­ni en­gel­li­yor­muş. Bi­na­la­ra za­rar ve­ri­yor­muş. Ev­vel yo­ği­di iş bu ri­va­yet ye­ni çık­tı! Ağaç­la­rı ke­se­rek pey­zaj ça­lış­ma­sı! Ne­dir pey­zaj? Bir nok­ta­dan bak­tı­ğı­mız­da gö­rüş açı­mı­za gi­ren ta­bi­î ve kül­tü­rel var­lık­la­rın mey­da­na ge­tir­di­ği man­za­ra. Ağaç­lar pey­za­jın par­ça­sı­dır, on­la­rı kal­dı­rıp yok ede­rek, yer­le­ri­ne me­tal di­ke­rek na­sıl bir pey­zaj ça­lış­ma­sı­dır bu? Me­tal ağaç­la­rı gör­düm, Al­la­haş­kı­na asır­la­rı de­vir­miş o ca­mi­ye, o med­re­se­ye, o gör­müş ge­çir­miş bi­na­la­ra ya­kış­mış mı, söy­le­yin? Ruh­suz, soy­suz, zevk­siz, sah­te... Ta­ri­hî eser­ler ağaç­lar­la bir­lik­te var­dır, ağaç­lar­la baş ba­şa iken gü­zel­dir. Ağaç­lar da o ta­ri­hin bir par­ça­sı­dır. Eyüp Sul­tan'da­ki, Top­ka­pı Sa­ra­yı'nda­ki çı­nar ağaç­la­rı­nın ol­ma­dı­ğı­nı dü­şü­nün. Na­sıl ku­ru bir man­za­ra ka­lır ge­ri­ye?! 100'den faz­la ağaç ke­se­cek­ler­miş. Her bi­ri kaç on yıl­da bü­yü­müş ağaç­lar. Za­ten ağa­cı bol ol­ma­yan Er­zu­rum'da bir avuç ye­şil... Kal­dı­rın on­la­rı da, yer­le­ri­ne me­tal di­kin! Ha­ya­tı­mız­da me­tal ek­sik­li­ği var! Baş­kan bey an­la­şı­lan şim­di­ye ka­dar top­ra­ğa bir fi­dan sok­ma­mış, bir fi­da­na bir tas su dök­me­miş, eliy­le dik­ti­ği fi­dan cı­lız kal­dı, bir da­lı ku­ru­du di­ye ta­sa­lan­ma­mış, bir ağa­cın bü­yü­me­si­ne şa­hit ol­ma­mış. Ta­ri­hî eser­le­rin çev­re­sin­de­ki ağaç­lar sık sık bu­da­nır, çü­rü­müş, ku­ru­muş dal­la­rı ke­si­lir, ta­ri­hî eser gö­rün­mü­yor­sa gö­rü­nür kı­lı­nır. Ama ba­kım zor, uğ­raş­mak zor öy­le mi? Kes, kök­le, at! Ne ko­lay! Bu ka­dar ko­lay ol­ma­ma­lı. Er­zu­rum hal­kı­nı ağaç­la­rı­na sa­hip çık­ma­ya da­vet edi­yo­rum. Hiç ta­ri­hî eser gör­me­dik ya! Dün­ya­da çev­re­si ağaç­sız tek ta­ri­hî eser Mı­sır'da­ki pi­ra­mit­ler­dir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.