YÖK'ün ölçüsü nedir?

A -
A +

Fatih Üniversitesi ile ilgili gelişmeleri hayretle takibediyoruz. Demek benim memleketimde bir üniversite için kapatılma kararı alındı?! Geçen yaz geldiğimde, daha önce adını hiç duymadığım üniversiteler görmüştüm. Bir köşe başında, altı-yedi katlı bir apartman, üzerinde bir levha: Bilmem Ne Üniversitesi. Fatih Üniversitesi onlardan biri de değil. Koskoca bir kampus sahasında, bir düzine modern binası ile herşeyden önce göz dolduran dört dörtlük bir müessese. Devlete tek kuruş maddî külfeti olmayan, vatandaşın parası ile kurulmuş, vatandaşın parası ile yaşayan, hem de mûteber bir öğrenim kurumu. Taliban'ın kaç bin yıllık Buda heykellerini yıkıp indirmesine niye kızıyoruz? Hiçbir sanat eseri yaşayan insandan daha değerli değildir. YÖK'ün belgeye, delile dayanmayan, halkı hiçe sayan bu keyfî kararı 3500 genç insanın ve ailelerinin, yüzlerce öğretim üyesinin yıkımı kararıdır. Fatih Üniversitesi'ne önümüzdeki yıl öğrenci alınmasına izin verilmeyerek, tasfiye yoluna gidilecek. Neden? İlmî yetersizlik mi var? Hayır! Aksine üniversitelerimiz arasında çok iyi bir ilmî notu olduğu raporlarda görülüyor. O halde? "İrticaî eğilimli kişilerin idareye gelmesi, öğrencilere lâiklik karşıtı bir yaşam tarzı telkin ediliyor olması..." deniyor. Ben de bunları duyunca zannetmiştim ki, başörtülü öğrenciler var, başörtülü öğretim üyeleri var. Meğerse yokmuş! Meğerse, başörtülü kızlar oranın da kapısından giremiyormuş. O halde? "İrticaî eğilim, lâiklik karşıtı yaşam tarzı telkini...." Sormak istiyorum, bu eğilim ve telkinlerin ne gibi belirtileri var ve bunları YÖK nasıl bir âlet ile ölçtü? Eğilim ve telkinlerden bahsedilip okul kapatılabilir mi? Hangi modern hukuk sisteminde eğilim ve telkinlere göre suç isnadı yapılıp ceza kesilir? "Ben bu adamın gidişâtını beğenmiyorum, hırsızlık yapmaya eğilimli görünüyor" diye hapse atılan biri var mıdır? Bu eğilim ve telkin dedikleri, acaba, öğretim üyeleri arasında, yahut mütevelli heyetinde, yahut idarede dindar oldukları bilinen kişiler mi var? Eğer öyleyse... Beyler! Bu suç mudur? Dinden bu kadar korkmayın! Dünyanın hiçbir yerinde dindar insandan korkulmuyor. Epeydir paranın rengine bakıyorduk, "yeşil para"dan öcü gibi korkuyor, müteşebbislerin önünü kesmek için ne gerekirse yapıyorduk ("kara para" ise almış başını gidiyordu); şimdi ilmin de rengine bakmaya başladık. Ortada bir renk de yok, sadece "yeşil bir renk" vehmediyoruz. YÖK'ün değerli mensupları! Herhalde üniversiteler için konmuş ilmî standartlarınız vardır. Bu standartları herhalde her sene teftiş ediyor, eksik bulduğunuz noktaları okul idaresine bildiriyorsunuzdur. Herhalde her sene mevcut üniversiteler hakkında bilgi veren, okulların "karnesi" olan bültenler yayınlıyorsunuzdur. O bültenlerde her okulun çeşitli sahalardaki başarı notları yer alır. Üstün olduğu noktalar, yetersiz kaldığı sahalar hepsi gözler önüne serilir. Vatandaş hangi okulların ön sıralarda koştuğunu, hangilerinin geriden geldiğini öğrenir. Öğrenciler ve aileleri bu listelere bakarak okullar arasında tercih yapar. Şu üniversite iddialı, bu üniversite vasat diyerek fikir sahibi olur. Koyduğunuz ilmî standartların gerisinde kalmış üniversiteyi bile kapatamazsınız. Üniversitelerin açılmasına karar vermek gibi kapatılmasına karar vermek de sizin inhisarınızda değildir. Sadece yetersizliği kamuya ilân edersiniz. Yetersiz okullara rağbet azalır. Öğrenci rağbet etmediğinde okul zaten ne oluyoruz diyerek derlenip toparlanacaktır. Hele hele özel okullar... Devlet üniversiteleri on öğrenci ile de, devlet kasasından desteğini alarak, zarar ziyan pahasına hayatını devam ettirebilir. Fakat özel üniversitelerin yaşama şartı öğrencilerdir. Özel üniversiteler ilmen yetersizse, mezunlar iş bulamıyorsa rağbet görmez, öğrencisizlikten kendiliğinden kapanır. Fakat memleketteki en iyi üniversiteler arasında yer almış, devlet bütçesine bir kuruş zararı olmayan bir okulu kapatmak üzere ayaklanmak, taşıdığınız ilmî ünvanlara, o okulda okuyan 3500 talebeye, onların ailelerine, yüzlerce öğretim elemanına, çalışan diğer personele hakâret mânâsına gelmiyor mu? Gerçi siz "Türkçe'yle ilim yapılmaz." diyerek anadilinize bile hakaret etmiştiniz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.