Medeniyetler Yozgat'ta saklı

A -
A +
Hititlerin başkentine yakın olan Yozgat'ta önemli antik kentler bulunmakta. Roma ve Osmanlı döneminden de izlerin yer aldığı Yozgat, kaplıcalarıyla da büyük potansiyel taşıyor...Medeniyetler 
Yozgat'ta saklıTARİHÎ ESER ZENGİNİ Hititlerin başkentine yakın olan Yozgat'ta önemli antik kentler bulunmakta. Özelikle Alişar, Hititler döneminde, ticaret yollarının merkezinde, Anadolu'nun en önemli şehirlerinden biri olarak kabul edilir. Sorgun'un Kadılı köyüne yakın olan Alişar Höyük'te yapılan kazılarda bulunan zengin tarihî eserler, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergileniyor. Kerkenez Harabeleri (Pteria Antik Kenti) de Sorgun'un Şahmuratlı köyünde bulunmakta. Antik Kent 7 kilometrelik bir surla çevrili ve 7 giriş kapısı bulunuyor. Tarihçi Herodot'un sözünü ettiği Pteria kentinin burası olduğu söyleniyor. Büyüknefes köyü (Tavium) ile Çeşka Kalesi (Çeşka Yeraltı Şehri) de önemli tarihî buluntuların bulunduğu yerlerdir. Yozgatlı Şair Hüznî Baba'nın, "Dört tarafın sarmış dağların vardır/ Sedd-i İskender'den bir yadigardır/ Manzarası latif cay-ı mesardır/ Gören olur hep hayranı Yozgat'ın" dediği gibi; kuzeye bakıyorum, Nohutlu Tepe, güneyde Çamlık. Şehir merkezi biraz çukurda kalıyor. Çamlık, Yozgat'ı serinleten bir yelpazedir, oksijen kaynağıdır. Şehri güneyden kuşatır, efsanelere konu olmuş, "Yozgat Sürmelisi" olmuştur. Çamlık, Horasan Erenleri'nden Sarı Baba'nın, Bozok diyarını beklediği mekandır. Yozgatlılar için Çamlık, 'iyi olmayan yaralara' dermandır. BİRÇOK DESTANI VAR Hüznî Baba, "Kıble tarafında Çamlık havadır/ Ehl-i keyfe keyf bağışlar sad-hezar/ Al yeşil mor sarı çiçekler açar/ Güller açar gülistanı Yozgat'ın" derken bir gerçeği dile getiriyor. Çamlık birçok destana konu olmuş. Aşık Kerem de bunlardan olmuş. Aşık Kerem, diyar diyar dolaşıp, sevdası ile yandığı Aslı'yı ararken, Yozgat'a uğrar. Kurda, kuşa, insanlara Aslı'yı sorar; Aslı'dan haber verilmez. Aşık Kerem, yanık yüreğiyle Çamlık'ın bulunduğu dik yamaca bir fidan diker; "Bu çamdan nice çamlar filizlenir koru olur, sonra da hep bizi söyler, bizi fısıldar" niyazında bulunarak, yollara düşer... O gün bugündür Çamlık'tan esen yeller, Kerem ile Aslı'nın hatırasını fısıldar. BİR SEVDA HİKÂYESİ Çamlık'la ilgili hikayeler, efsaneler bitmez ama Sürmeli hikayesine değinmeden olmaz. Sürmeli Bey; genç, yakışıklı, yağız bir Türkmen delikanlısıdır, bey oğludur. Ama küçük yaşta yetim kalır. Gözleri sürmelidir, Bozok yaylasında sürüsünün peşinde dolaşır. Sürmeli Bey, rüyasında Türkmen güzeli Sanem'i görür; Sanem de rüyasında Sürmeli Bey'i görür. Sonra karşılaşır, birbirlerini tanırlar; sevdalarının ateşi tutuşur. Sürmeli Bey, Sanem'i babasından ister. Sanem'in babası, mağrur bir Türkmen Beyi olan Mestan Bey, "baba yetimine kız vermem" diyerek kabul etmez, araya konan hatırlı insanları da geri çevirir... Sürmeli Bey'in derdi büyüdükçe büyür, sürüsünü bırakır Bozok'un en güzel yerlerinden Çamlık'a gelir, "Beş Çamlar"ı kendine mekan tutar. Gönül yangını büyüdükçe büyür; geyikler, kurtlar, kuşlar sırdaşı olur, sevdası kulaktan kulağa yayılır... SÜRMELİ VE ÇAMLIK Sürmeli Bey, Sarı Baba'nın sırlandığı yerde derdini söyler, bir şeyler olur, bir daha kimse göremez... Sanem de günden güne erir, dert onu da tüketir... Bozok'un yiğitleri 'Çamlık'a her gidişlerinde "Beş Çamlar"da Aşık Kerem'den, Sürmeli Bey'den bir iz arar. Nida Tüfekçi gibi ustalar da bu destanları seslendirir... Sürmeli ve Çamlık, Yozgat'la özdeşleşir böylece. Çamlık bu defa da çok güzeldi, beyazlara bürünmüştü. Bütün sırları beyaz örtü ile gizlenmişti. Göleti, çamları ve doyumsuz manzarasıyla bizi de dinlendirdi. Yozgat'ı tepeden seyretme zevkini tattırdı... Yozgat'ı tek taraftan seyretmek olmaz, bir de kuzeyden, Nohutlu Tepe'den seyredelim dedik, karlı ve rüzgarlı havaya aldırmadan tırmandık. Soğuğu bütün iliklerimizde hissederek, birkaç dakika seyredebildik, bu bile mest olmamıza yetti. Belediyenin bu tepede yapacağı park ve seyir balkonu güzelliklere güzellik katacak. ORTASI SAAT KULESİ Yozgat'ın caddelerinde gezmeye başlıyoruz. Her şehrimizi süsleyen, 2. Abdülhamit Han döneminde yapılmış bir hatırayla burada da karşılaşıyoruz. Abbas Sayar'ın, "Yozgat'ın ortası Saat Kulesi/ Bilesi de benim derdim bilesi" dediği... Saat Kulesi, 1897'de Belediye Reisi Tevfikzade Ahmet Efendi zamanında Mimar Şakir Ağa'ya yaptırılmış. Kare prizma şeklinde uzun bir kule şeklinde inşa edilmiş. Üst kısmı şerefe biçiminde bir terasla çevrili. Saat çanı 250 kilogram ağırlığında olup, yarım saatte bir vurmakta... Buradan Çapanoğlu Camii'ne (Büyük Cami) gidiyoruz. Yozgat'ta iz bırakmış Çapanoğlu ailesinin şehre taktığı güzel bir inci. Cami iki kısım, birinci kısmı Çapanoğlu Mustafa Bey tarafından 1779 tarihinde yaptırılmış, 1795'te kardeşi Süleyman Bey tarafından genişletilmiş. Bu ilave ile birlikte cami, iç cami ve dış cami olmak üzere 2 kısımdan oluşmuş. İç cami beyaz, dış cami ise açık kahverengi kesme taşlardan yapılmış. Birçok özellikleri ayrı olan kısımlar bir birleriyle uyumlu haldedir. Camide canlı renkler kullanılarak yapılan motifler ve diğer süslemeler emsalsiz güzellikte. Hazinesi geniş olan caminin bitişik türbesinde Çapanoğlu ailesinin bazı fertleri yatmakta. Başçavuş, Kayyımzade ve Cevher Ali Efendi camilerini, eşsiz güzellikteki Hamidiye Çeşmesi'ni de saymak gerek. BÜYÜK GELİŞMELER Yozgat'ı daha iyi tanımak için Sorgun, Sarıkaya, Boğazlıyan istikametine doğru yola çıkıyoruz. Yozgat-Sivas Karayolu'nun üzerinde bulunan ve içinden hızlı trenin geçeceği Sorgun, büyük gelişmeler göstermiş. Kaplıca tesisleri, şeker fabrikası ve başka teşebbüsler bu şirin ilçeye büyük hareketlilik getirmiş. Sarıkaya'da kaplıca tesislerine gidiyoruz. Antik dönemde "Bazilika Therma" adıyla anılan ve Roma Dönemi'nde hamam olarak kullanılmış kalıntılar arasında, tonozlu mekana geçişi sağlayan kemer dizileri ile bunun üzerindeki boğa başı motifli süslemeler bulunmakta. Eski isminden de anlaşıldığı gibi kaplıcalar şehri olan Sarıkaya'da, bugün modern kaplıcalar bulunmakta. Kaplıcaların şifalı sularına giriyor, Sarıkaya eşrafından Oktay Kunt'la birlikte Domarca Köyü'ne gidiyoruz. Köy Muhtarı Mücahit Yılmaz bizi Köy Odası'nda ağırlıyor, Arabaşı ikramında bulunuyor. Mücahit Kahya, her köyün problemi olan bir yarayı anlatıyor, köylerde genç nüfus kalmadığını belirtiyor... Yaylaları, Kazankaya Kanyonu, Karanlık Dere Vadisi ve diğer tarihî-turistik değerleri ile Yozgat; mutlaka görülmesi gereken bir Anadolu şehri... Medeniyetler 
Yozgat'ta saklı Testiyi gelenekler gereği misafir olarak bana kırdırdılar. Testi kırılırken temennide bulunulurmuş. Ben de bu yiğit insanlar, mübarek beldeler için güzel dileklerde bulundum. Tarihî konakta testi kebabı! Yozgat'ın konakları da ünlü. Çapanoğlu Bey Sarayı'nın Ağa Konakları gibi birçok konak korunamamış, günümüze ulaşamamış. 1871 yılında yapılmış Nizamoğlu Konağı korunabilmiş. Restore edilerek, Et-nografya Müzesi olarak kullanılıyor. Olağanüstü güzellikteki tavan süslemeleri ve manzara resimleri ile Anadolu'da eşine az rastlanır, muhteşem bir eser. İki katlı olan bu konakta Yozgat ve civarında bulunmuş tarihî eserler sergilenmekte, etnografya müzesi olarak değerlendirilmekte. Hayri İnal Konağı da belediye tarafından restore edilerek, kültürel faaliyetlerde kullanılmakta. Belediye Başkanı Yusuf Başer, Bozok misafirperverliğini göstererek, akşam yemeği için Hayri İnal Konağı'na davet etti. Şeref misafirimiz de Vali Amir Çiçek. Bozok diyarının baş ikramı, Testi Kebabı. Testiyi de gelenekler gereği misafir olarak bana kırdırdılar. Testi kırılırken dilek tutulurmuş. Ben de bu yiğit insanlar, mübarek beldeler için güzel dileklerde bulundum. Yemekten sonra konağın güzel bir odasında muhabbet edildi. Vali Bey'in hoş sohbetine doyum olmuyor. Sonra da Arabaşı ikramı başlıyor. Aslında "Araaşı" imiş, sohbet arasında ikram edilirmiş. Başkan Bey büyük bir incelik göstererek, Yozgat misafirperverliğinin bütün gereklerini yerine getirdi... Nasıl yapılır? Yozgat'ın patenti alınmış ünlü lezzeti Testi Kebabıdır. Testinin içerisine (dibine) 2/3 oranında kuyruk yağı konur. Doğranmış et, 1 tatlı kaşığı karabiber, yeşil acı biber, diş olarak sarımsak ve domates karıştırılarak testi içerisine doldurulur. Kalan kuyruk yağı malzemenin üzerine konur. Testinin ağzı hamur veya patatesle kapatılır. Odun veya meşe kömürü yakılarak kor elde edilir. Testinin tabanı toprağa değecek şekilde, korun ortasına yerleştirilir. Kebap pişerken testinin ağzından (kanaldan) buhar çıkar. (Bir saat geçtikten sonra buhar çıkması kesilirse, bir çay bardağı sıcak su ilave edilir.) Buhar çıkmaya başladıktan 30-40 dakika, sonra bir bez yardımıyla testinin boğazından ve tabanından tutularak sallamak suretiyle, içindeki karışımın yer değiştirmesi sağlanır. Testi tekrar yerine konularak 2.5-3 saat pişirilir. Hazır bulunan bir tepsi üzerine testi yan yatırılır, bir mutfak satırı ile kulpa yakın yere vurularak ağzı kırılır, servise hazır hale getirilir. Testi, genellikle ikrama katılan misafire kırdırılır. Yöre adına bir şey yapacağına dair söz alınır. Medeniyetler 
Yozgat'ta saklı Muhtar Mücahit Yılmaz, bize "Arabaşı" ikramında bulunuyor.Kış geldi, "Arabaşı" zamanı! Arabaşı, Yozgat'ta uzun kış gecelerinin sıra gezmelerinin vazgeçilmez bir aşıdır. Çorbasıyla yutulur. Havaların soğumasıyla birlikte Arabaşı zamanı da gelir. 1 ölçek unla 8 ölçek su, kısık ateşte kıvamına gelinceye kadar karıştırılarak kaynatılır. Kıvamına gelen Arabaşı hamuru sinilere dökülür, soğumaya bırakılır. Sinilerde soğuyan Arabaşı hamuru, baklava dilimi şeklinde kesilir. Arabaşı sinisinin ortası yıldız şeklinde açılır ve buraya çorba tası konur. Baklava hamuru şeklinde kesilmiş Arabaşı hamuru kaşıkla alınır, çorbaya daldırılarak yutulur. Arabaşı çorbası: Tavuk ya da hindi haşlanır, etleri ayrı kapta parçalanır. Kaynayan et suyunun içine, önceden kavrulup sulandırılan un konur. Un kokusu gidene kadar kaynatılır. Parçalanmış etler de katılır. Üzerine yağ, salça ve baharat ilave edilir. 2 dakika sonra altı kapatılır. Servis yaparken limon sıkılır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.