Günlük birkaç gazete okuyorum. Okudukça içim kararıyor. İdarecilerimiz "Tasarruf Tedbirleri" adı altında birtakım kararlar alıyorlar, ama bunlar lafta kalıyor. 25 bin makam otosu satılacakmış, ama Karayolları Genel Müdürlüğü 25 adet makam aracı aldırıyor. Lojmanların satılacağı söyleniyor, Adalet Bakanlığı tanesi 23 milyardan, lojman amaçlı toplam 86 daire almak için pazarlık yapıyor; bu da bütçeye 2 trilyonluk ek yük demek. Meclis Başkanı da 70 danışmanının bulunduğunu, milyarın üstünde maaş alan bu şahıslardan 64'ünün fazlalık olduğunu yeni açıklıyor!.. Güzel yurdumuzda 27 milyon insanımız açlık sınırında, her gün pek çok esnaf kepenk kapatıyor, yüzlerce insan işsiz kalmakta, cinnet geçirmekte ve boşanmalar hızla artmakta... Rantiye kesiminin hortumladığı 25 katrilyonla; birbuçuk GAP, 82 adet Boğaz Köprüsü, 16 derslikli 182 bin okul (dün ortaokul öğrencisi kızım 2.5 milyon eğitime katkı payı istedi), 117 bin kilometre karayolu, 7 bin fabrika, 100 metrekarelik bir milyon beşyüzbin konut yapılabilirdi. Batık bankaların "iç ettiği" 12 milyar dolar da; 40 Boğaz Köprüsü, 500 bin konut, 12 milyon bilgisayar, 200 yataklı 400 hastane, 980 bin otomobil ve 12 adet dev baraj parası ediyor. "Devalüasyon yok" diyen yönetici ve bazı siyasilerimiz, yaşanan krizden iki gün önce bütün paralarını dolara çeviriyorlar. Bakanlar Kurulu, bayrak törenlerine başörtülü velilerin katılamayacaklarına dair tüzük değişikliği yapıyor. Evet, bunları okudukça üzülmemek elde değil. Şöyle ıssız bir ada, veya bir dağbaşı, teknolojiden uzakta, okunmayan, TV izlenmeyen, kısacası Robinson hayatı gibi bir şey gönlümden geçiyor. Sahi, Türkiye'de var mı böyle bir yer? ¥ Eyüp Yalçın - KARAMAN Altınşehir mi, Çamurşehir mi? Bizler, K. Çekmece'ye bağlı Altınşehir mahallesinde oturuyoruz. Bizim sorunumuz şu, yağmur yağdığı zaman Altınşehir'in sokak aralarından çamurdan, lağım sularından geçilmiyor. Doğru dürüst bir altyapı bile yok. Küçükçekmece Belediyesi yetkililerinden ricamız, hep Sefaköy Cennet Mahallesi'ne bakacaklarına biraz da Altınşehir'e, Bayramtepe'ye Şahintepesi Mahallelerine bakarlarsa çok memnun oluruz. Yetkililere şimdiden teşekkürlerimizi sunarız. ¥ Yöre halkı adına Abdülhamit Kandemir - İSTANBUL Yetti artık!.. Sayın yetkililer; "Bugün hangi restaurantta, hangi tür yemeklerle karnımızı doyuralım" diye düşünmekten vazgeçip, "bu halkın rahatını nasıl sağlarız, aç insanların karınlarını doyurmalarına nasıl yardımcı oluruz, insan gibi yaşamalarını nasıl sağlarız?" diye düşünseniz, bizleri çok, ama çok mutlu edersiniz. Ben emlak bürosunda 100 milyona sekreterlik yapan, bir kız çocuğu olan, 31 yaşında bir vatandaşım. 70 milyon kira veriyorum. Elinizi vicdanınıza koyun ve düşünün: Genç bir kadın, 5 yaşında bir kız çocuğu... Sizlerin belki bir saatlik harcamanızla, ben bir ay geçinmeye, karnımı doyurmaya ve namusumla geçinmeye çalışıyorum. Nereye kadar? Hayatı, Türkiye'yi o kadar yaşanmaz hale getirdiniz ki... Bizler için ne yaptınız ve hangi yüzle bizden anlayış bekliyorsunuz? Sayenizde yavrularını, bedenlerini parça parça satacak, arkasında yetim bırakıp köprüden atlayacak insanlar o kadar çoğaldı ki... Yeter artık!... ¥ İsmi mahfuz bir okuyucu - ANTALYA Çok çaresizim Beş aydır işsizim. Kiram 60 milyon, 5 aydır ödeyemedim. Sol elim sakat, bir mesleğim yok. İş arıyorum, bulamıyorum. 57 yaşındayım, 8 nüfusum var. En büyük çocuğum özürlü, konuşamıyor... Ailem böbrek hastası, 6 aydır tedavi göremiyor. 2.5 milyar borcum var ödeyemedim. Ekmek bulamıyorum, çocuklarım hep aç, çalışanım yok. Çocuklarımın hepsi küçük, eli iş tutan yok. Bağ-kur , Sigorta emekliliğim de yok, hiçbir şeyim yok... Çok kötü durumdayız, çaresiziz... Tek isteğimiz sıcak bir yuva, bir lokma ekmek... ¥ Cemal Açıkgöz - Sultanbeyli - İSTANBUL