Evinizde, bir parkta, ya da bir hastane bahçesinde otururken, yanınıza iyi giyimli, güler yüzlü, tatlı dilli bayanlar yaklaşıyor. Allah, Peygamber kelimeleri ile dolu bir vaaz verip; ardından çantalarından çıkardıkları "Gözcü Kulesi" ve bunun gibi daha birçok yayını size hediye ediyorlar. Kendilerini mutlaka aramanızı da sıkı sıkıya tembih ediyorlar. Bunları, benim de başıma geldiği için öğrendim... Nedir bunların isteği? Saf ve masum insanımızın imanını istiyorlar; Hristiyanlık-Yahudilik karışımı, 100 yıldır bütün dünyada yayılmaya çalışılan bir inanç sistemine girmemizi istiyorlar... Mukaddes değerlerimizi reddediyorlar. Bu görüşler çok mu masum ki, yetkililer bunlara karşı tedbir almıyor... Bunların ellerinde çok büyük maddi imkanları var. Halkımızn dini konular hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olmaması onların işlerini kolaylaştırıyor. Bilhassa etkiledikleri gençleri ailelerinden koparmakta çok başarılı oluyorlar...w Bu tür faaliyetlerin milli bütünlüğümüzü tehlikeye attığını yetkililere hatırlatmak isterim... ¥ M. H. - İSTANBUL Medeniyet anlayışı Ben 14 yıldır bir KİT'te işçi statüsünde çalışan bir bayanım. Ortopedik özürlüyüm. Elimde baston, sağ bacağımda 3.5 kg. cihazla, binbir güçlükle işe geliyorum. İlk, orta, lise tahsilimi nasıl yaptığımı anlatmaya kalksam sayfalar almaz. Çalışıyorum; gayem, elimden geldiğince vatana, millete, aileme faydalı olmak. Annem, babam yanımda, kızkardeşimi üniversitede okutuyorum. 1994 yılından beri de, inançlarımı yaşamaya çalışıyorum. Bugün (03.10.2001) saat 07.45. Dün, kılık-kıyafete dair bir yazıyı tebliğ ettiler. Şimdi onların istediği gibi giyiniyorum. Ancak, kendimi uzaydan ışınlanmış gibi hissediyorum... Tebrikler, benim gözyaşlarım pahasına, "çağdaş medeniyet seviyesi"ne ulaştınız!.. Bu nasıl medeniyet ki, bana inandığım gibi giyinmemi yakıştıramazken, felç aşısını ulaştıramayarak, felç olmamı yakıştırıyor... 1.5 yaşımdan beri, tabiri caizse sürünerek bu duruma gelirken, şimdi binbir güçlükle çalışırken, SSK'lı olmama rağmen Ankara'da 3 kişinin yardımıyla tedavimi, cihazımı işkence çekerek yaptırırken; bu "medeniyet" diye tutturanlar neredeydi? ¥ Selvinaz Erdoğan - YOZGAT Sağlık ocağımız neden kapalı? Sağlık Bakanı'nın dikkatine; Biz Beykoz İlçesi Tokatköy sakinleriyiz. İki yıl önce yetkililer, tekrar açılmak üzere sağlık ocağımızı kapattılar. Her başvurmamızda, "bugün açılacak, yarın açılacak" diye bizi oyalıyorlar. Doktor ve hemşirelerimizi başka sağlık ocaklarına gönderdiler. Nüfusumuz 12 binden fazla. Bir sağlık ocağına ihtiyacımızın olduğu gün gibi ortada. Ne hakla bizi bu hizmetten mahrum bırakıyorsunuz? Başka sağlık ocakları kapanmıyor da bizimki neden kapanıyor? Kış gelmeden buna bir çare bulacağınızı ümit ediyoruz... ¥ Tokatköy sakinleri adına Resul Arslan - İSTANBUL Şimdi neden maaş bağlanmıyor? Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü'ne; Babam Necmettin Ünal'dan dolayı 1979 yılında Emekli Sandığı'ndan maaş alıyordum (Emekli Sandığı Sicil No: 26 355 005), evlenince kesildi. Eşimden ayrıldıktan sonra tekrar müracaat ettim. Senesinin az olduğunu, maaşın bağlanamayacağını söylediler. Halbuki daha önce bana maaş bağlandığına göre, bunun mümkün olduğunu sanıyorum. Bu konuda çok mağdurum, mağduriyetimin giderilmesini bekliyorum. ¥ Güler Ünal - İSTANBUL