Milli Eğitim Bakanlığı'na; Ben, 30 yaşında saçları ağarmış, 15 yıl önce çalıştığım işe tekrar başlamış, yani komilik yapan bir öğretmen olarak size yazıyorum. Bir lokantada komilik yapıyorum. Oysa ben bu işi 15 yıl önce, ortaokulu okuduğum yıllarda, yaz mevsiminde harçlığımı çıkarmak için çalışıyordum... 2000 yılı Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü mezunuyum. Sınıf Öğretmenliği sertifikam ve Pedagojik formasyonum var. Mezun olduğum yıl, Talim Terbiye Kurulu'nun yaptığı değişiklikle Eğitim Fakültesi mezunlarına atamada öncelik verildi, biz ortada kaldık. 3 yıldır atanamıyoruz... Önceki Milli Eğitim Bakanı Sayın Necdet Tekin, yaptığı açıklamalarda, sınıf öğretmenliği sertifikası bulunan 2000 yılı mezunlarını mutlaka atayacaklarını belirtiyordu. Bizden önceki yıllarda bizim bölümden mezun olanlar hemen atanıyordu. Biz de kendimizi bu şekilde şartlandırmıştık. Atama olmayınca da büyük bir hayal kırıklığına uğradık. Bir hayal kırklığını da Erkan Mumcu yaşattı. Önceki Bakanın söyledikleri doğrultusunda, Şubat ayında atanacağımızı umuyorduk. Ama Sayın Mumcu 6 aydan önce atama olmayacağını söylüyor. Atamalarda formasyon şartının aranmayacağı da söyleniyor. Ne olacak halimiz, sürekli hayal kırıklığına uğratılıyoruz.Sertifikalılar olarak sadece 5 bin kişi kaldık. Bari bizi de alsalardı, yapılacak değişikliklere sonra gidilseydi. Bu durumda bizden sonra mezun olanlar atanacak, bizler yine ortada kalacağız... KPSS'nin muhtevası her yıl değişiyor. 3 yıldır bu sınava giriyorum, devamlı içerik değişiyor. Bu defa branş sorularının sorulacağı söyleniyor. Mezun olalı 3 yıl oldu, atanamadık, dünyamız yıkılmış... Aklımızda ne kaldı ki... Deneme tahtası olarak mı kullanılıyoruz... Mağduriyetimiz giderilsin, sonra ne değişiklik yapılırsa yapılsın... > Ali Yıldız - MERSİN Bu kadar mahrumiyet de olur mu? Malatya/Hekimhan ilçesinin Kurşunlu bucağına bağlı köylerin sakinleriyiz. 25 yıl önce köylerimize elektrik direkleri dikildi, kablolar çekildi, enerji verildi. O gün bugündür, her hafta ancak birkaç saat ışığı görebiliyoruz. Hele kış mevsiminde işin vahameti daha da artıyor. Bilhassa Ramazan ayında, her gün iftar yaklaştı mı elektrikler kesilir, ertesi gün öğlen vakti yine gelir, akşama kesilirdi... Yurdumuzun başka mahrumiyet bölgeleri de var, ama hiç birinin bizim Kurşunlu bölgesi gibi olabileceğini zannetmiyoruz. Yol nedir, daha görmedik, su da aynı. Vatandaş traktörle tarlasına gidemiyor. Bu yüzden köyler tamamen boşaldı. 30 sene evvel 200 hane olan köylerde bugün 10-15 hane kalmış. Evler yıkılmış bağlar-bahçeler virane olmuş. Köylerde kalan insanlar da hasta, yaşlı, ilaçsız, doktorsuz. Yıllardır yaptığımız müracaatlar da hep sonuçsuz kaldı... > Ahmet Koç /Dikenli Köyü - Hekimhan / MALATYA İşe giriş raporlarımız geçerli olsun Özürlülerden Sorumlu Devlet Bakanı'nın dikkatine; Ben 1 yıldır bir kamu kuruluşunda özürlü statüsünde memur olarak çalışmaktayım. Gerek sınava girerken, gerekse göreve başlarken tüm evraklar ile beraber özürlü olduğumuza dair sağlık raporlarını ilgili kuruma verdik. Bugün, yasal hakkım olan "vergi indiriminden" yararlanmak için kurumuma başvurdum. Fakat kurumum benden yeni bir sağlık raporu istedi. Ben ise, işe başlarken özürlü olduğumu gösterir raporu verdiğimi ve bunun personel dosyamda mevcut olduğunu söyledim. Bütün ısrarlarıma rağmen, eski raporun yeterli olamayacağı, yeni bir rapor çıkarmam gerektiği söylendi. Hem ortopedik özürlüyüm, hem de kasabada ikamet etmekteyim. İl merkezine (devlet hastanesi) gitmem hem bana fiziki bir zorluk, hem de maddi bir masraf getirecektir. Derneğimize başvurdum (Sakatlar Derneği), bu bürokratik engelin bütün özürlüler için çıkarıldığını öğrendim. İlgili Bakanlıklar en kısa zamanda gerekli çalışmaları yapmalı, Valilikler kanalıyla ilgili kurumlar uyarılarak, özürlüler için çıkarılan bu gereksiz engeller ortadan kaldırılmalıdır. Lütfen işe giriş raporlarımız geçerli olsun. Fiziki engelliler maddi zorluklar ve zaman israfından kurtarılsın. > Rumuz: Engelsiz Adreslerimizi kim verdi? Emniyet Genel Müdürlüğü'ne; 3 Kasım seçimleri esnasında, zamanın bir bakanı tarafından, Gaziantep Emniyet Teşkilatı mensupları olarak evlerimize mektup, ev telefonlarımıza bir partiye oy vermemiz için propaganda mesajları yollandı. Ev adreslerimizi ve telefonlarımızı nereden aldıklarını merak ettik; daha sonra bazılarının hepimizin ev adreslerimizi ve telefonlarımızı bir diskete yükleyerek bu kişilere verdiklerini öğrendik. Şimdi ise ev adresimizin herhangi bir terör örgütünün eline geçeceği endişesini taşıyoruz. Konunun araştırılarak, diskete el konmasını ve sorumlular hakkında işlem yapılmasını istiyoruz. > İsmi mahfuz - GAZİANTEP