2005 yılı Türkiye için iyi geçti. Bazı meseleler halledilmemiş ise de, çok güzel işler yapıldı. Ülkemizin ufku açıldı, güven geldi. Ama 2006'ya çok ciddi problemler kaldı. Ekonomideki iyileşmeler dar gelirliye, istihdama da yansıtılmalı. Bunun için başka adımların da acilen atılması gerekir. En önemlisi, yıllardır kucağımızda bekleyen "pimi çekilmiş bombalar" gibi her an patlamaya ya da patlatılmaya hazır problemler... Ülkemizin dirliğini, düzenini, istikrarını, huzurunu tehdit eden bu meseleler artık ertelenemez. Mümkün olan en kısa zamanda Türkiye bu sıkıntılardan kurtulmalı. Birincisi terör belası; bunun için, milletin tasvip edeceği bir çözüm mutlaka bulunmalı. Geciken her gün işi içinden daha da çıkılmaz hale getirebilir. Yıllardır çözülemeyen, aslında vatandaş nezdinde problem dahi kabul edilmeyen ama ne hikmetse bazı odaklarca sürekli gerilim ve istismar konusu yapılan türban, imam-hatip liseleri, laiklik gibi meseleler de artık uzlaşmayla nihai bir çözüme kavuşturulmalı. Marjinal grupların, bazı odakların, hatta dış güçlerin zaman zaman kullandıkları bu hassas meseleler pimi çekilmiş bomba olmaktan kurtarılmalı, bir daha ortaya çıkarılamayacak şekilde çözülmelidir. Türkiye'nin içeriden sağlam kalması için bu tuzaklardan bir an önce kurtulması gerekir. Çözüm de fazla zor değil; gelişmiş ülkeler ne yapıyorsa o. "Ülkenin özel şartları" gibi art niyet kokan bahanelerden sıyrılmak bile bu problemleri çözmenin çok önemli bir adımı olacaktır... Komşumuz olan bazı ülkelerde, bizim inisiyatifimiz dışında gelişen yeterince olay var, adeta bir ateş çemberiyle çevrilmişiz. Bunların sıkıntısını yeterince çekiyoruz. Bir de içeride bomba olmasın. Vatanseverlik lafla olmaz; ülke bütünlüğünü zedeleyen, milletin vicdanını kanatan bazı problemleri ideolojik inatlarla çözümsüzlüğe bırakmak milletini sevmekle hiç bağdaşmaz... 2006 yılının, ülkemizin ve insanlarımızın bütün sıkıntılarının bitirildiği bir yıl olmasını temenni ediyorum. Sultanköy'de çevre cinayeti İstanbul'un hemen yanı başında, özellikle yaz aylarında onbinlerce yazlıkçı vatandaşa ev sahipliği yapan Tekirdağ/Sultanköy Beldesi'nde bir çevre cinayeti işlenmek üzere. Belediye Meclisi'nin aldığı bir karar, Kınıklı Deresi ve çevresinin ekolojik dengesini bozacak mahiyette. Bu kararla, trafik kazalarına da sebebiyet verecek kadar otobana yakın noktada, Tilki Çatağı Mevkii çimento tesisi alanına alınmıştır. ÇED raporu alınmadan, ilgili kurum ve kuruluşlar ile meslek örgütlerinin görüşleri sorulmadan bu kararın alındığı belirtilirken; bunun sonucunda tarım alanlarının verimsizleşeceği, yazlık hayatının biteceği, çimento zerreciklerinin yağmurla ıslanmasıyla yolların kayganlaşacağı ve trafik facialarına yol açılacağı bilinen gerçekler. Marmara Denizinin en nadide koyunun, en güzel ve en geniş kumsalının bulunduğu bu bölge, çarpık sanayileşme uğruna feda edilecek. Sayın Belediye Başkanım ve meclis üyelerim; dedelerinizden size emanet edilen bu güzel Sultanköy'ü bütün güzellikleriyle torunlarınıza bırakmak sizin elinizde. Lütfen, bir çevre felaketine katkı sağlamak yerine, torunlarınıza iyi bir çevre, iyi bir dünya bırakın. Bu kararın mecliste yeniden görüşülerek iptal edilmesini bekliyoruz... > Yervant Özuzun * Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00