249 bin öğrenci hatalı mı?

A -
A +

Milli Eğitim Bakanlığı'nın dikkatine; Ben, eğitim sistemimizdeki tutarsızlıklardan şikayetçi bir öğretmenim. Eğer kaliteli bir eğitimi istiyorsak, bunun için önce kaliteli bir eğitim sistemi, sonra kaliteli öğretmen gerekir. Şu an Türkiye'de lise ve dengi okullarda 9. sınıflarda 249 bin öğrenci sınıfta kalmıştır. Buradan Sayın Bakanıma seslenmek istiyorum: Bu çocukların hepsi mi tembel? Önce işin temelini inceleyelim: "Şu okul 2,50 not ortalaması, bu okul 3,00 not ortalaması" deniyor. Peki bu not ortalamalarını tutturmak için o öğrencilere ne verdiniz? 3-4 zayıfı olan öğrenci velisine bir yazı, "çocuğunuz bir üst sınıfa geçsin mi, kalsın mı?" Bu hayat şartlarında da hiçbir veli "kalsın" demez. Bu sistemle 9. sınıfa gelen öğrenciden ne beklenir? Tabii ki çocuklar dökülüyor. İşte bu ilk tutarsızlık. İkinci tutarsızlık da lise ve dengi okullardaki 2,50 not ortalaması. Lise mezunu 4-5 yıllık üniversiteye girebiliyor, ama dengi okul mezunu ancak 2 yıllık bölümlere girebilirmiş... Peki o zaman 2,50'lik not ortalaması neden? Üçüncü tutarsızlık; Meslek Liseleri'nin ara eleman yetiştirdiği söyleniyor. Buna rağmen bunlardan da 2,50 not ortalaması isteniyor ve bunlara lazım olmayacak fizik, kimya, biyoloji gibi dersler... ÖSS'de eşit tutuluyorlar, not ortalamaları aynı; sonra da "sen 2 yıllık yüksekokula girebilirsin" gibi bir haksızlık... Dördüncü tutarsızlık; çocuğun 2,50 not ortalamasını aşması hatta 2,78 ortalama tutturmasına rağmen sınıfta kalması. Sebep, Edebiyat 1 olduğu için. Ama 2,53 ortalama tutturulsa, edebiyat dışında 2-3 ders zayıf olursa geçilebiliyor. Bu tür uygulamalardan birşey anlayan varsa bana anlatsın... Burada sistem mi, öğretmen mi, öğrenci mi suçlu? İlköğretimde zayıfla geçmeye alışan, çarpım tablosunu doğru-dürüst bilmeyen öğrencilerden 9. sınıfta nasıl 2,50 ortalama istenebilir? Sınıfta kalan 249 bin öğrencinin hakları verilmeli. Sınıf tekrarı yapacak olanlar bulunduğu gibi, 2 yıllık olup da okulla ilişiği kesilenler de var. Bunların hali ne olacak? Bu çocuklar sokaklara atılmış olmayacak mı? Burada suç çocuklarda değildir. Hata eğitim sistemindeki tutarsızlıklardan meydana gelmiştir. Yıllarını Milli Eğitim'e vermiş bir emekli öğretmen olarak, "bu çocuklara yazık etmeyelim, ellerinden tutalım, yeniden kazanalım; topluma ve ailelerine faydalı birer kişi haline getirelim" diyorum... ¥ Saliha Yalçın - Edremit - BALIKESİR Bu yanlışı düzeltin Milli Eğitim Bakanlığı'na; Bizler yönetici olmaya hak kazanan öğretmenleriz. Bizim sıkıntımız, C tipi kurum yöneticiliğini kazanmamıza rağmen, müracaat edeceğimiz böyle bir kurumun bulunmaması...C tipi kurum olarak sadece "Halk Eğitim Merkezleri" var. Köyler bile (mantığını anlamak çok güç) ama B tipi oldu. Hiç sınava girmeyen bir öğretmen müdürlüğe 3 yıl vekaleten atandığı zaman asaleten atanıyor. O zaman sınav yapmanın ne anlamı kaldı? Diğer müdürlerle aynı işi yapmamıza rağmen, müdür yetkili öğretmenlik, idarecilikten sayılmıyor. O zaman "müdür" ibaresini de kaldırın. Bizler B tipi kurumlara müracaat hakkı istiyoruz. Eğer bakanlık bizleri cezalandırmak istiyorsa, önce kendi başarı ortalamasına baksın. Türkiye genelinde A tipini kazanan yok denecek kadar az... ¥ Bir Grup Yönetici Adayı görev istiyoruz Milli Eğitim Bakanlığı'na; Bizler iki yıllık Eğitim Enstitüsü mezunları olarak 15 yıldır "Sınıf Öğretmenliği" yapmaktayız. İki yıl önce Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi'ne kayıt yaptırarak lisansımızı tamamladık, Türkçe, Sosyal, Fen ve Matematik gibi bölümleri bitirerek mezun olduk. Bu branşlarımızla ilgili görev almak istiyoruz. Konu ile ilgili olarak bakanlığımızdan ilgi ve açıklama bekliyoruz... ¥ Bir Grup Öğretmen - TOKAT Sağlık rezaleti Sağlık Bakanlığı'na; Ben köklü bir hastanenin İç Hastalıkları bölümünün Endokrinoloji bölümünde tedavi görüyorum. Her gittiğim muayenede en az 5 saat bekliyorum. Tansiyon ve kalp rahatsızlığım var. Bekleme sırasında rahatsızlanıyorum. Benim gibi 50-60 hasta ve kendi adıma yazıyorum. Bu işkenceye bir son verilsin artık... ¥ Tarkan Çuhacı - İSTANBUL

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.