3G (N) teknolojisi ile gelen yeni hayat tarzımız

A -
A +

3G cep telefonu bugünlerde en çok kullanılan kavramlardan biri. Ben 3G yerine, Türkçe tabiri ile N3 (üçüncü nesil) demeyi daha uygun görüyorum. 3N ile yalnızca görüntülü görüşme değil, hızlı internete bağlanabilir, resim çeker, eşimize dostumuza görüntü ve belge iletebiliriz. Çocukluğumda iletişimin önemini, köy yerinde ölen akrabalardan birinin ölüm haberinin, yaylada koyun otlatan amcamıza haber vermek için bir gencin at sırtında iki günlük yolculuk ile ulaşması süreci ile anlamıştım. Sonraları Almanya'ya giden gurbetçilerin yine yurt dışından getirttikleri teyplere yakınlarının teybe okudukları sesin posta ile iletilmesine şahit oldum. Bugün ise, köylerin ücra köşelerinde, görüntülü telefon ile köylülerimiz, yıllardır göremedikleri yakınları ile yüz yüze canlı olarak görüşüyorlar. Bugün uzay bilimi ve iletişim çağı öyle imkânlar sağladı ki, gideceğiniz bir yeri büronuzdan görerek veya alanın fotoğrafını önceden görerek ve "çıktı"sını alarak gedeceğiniz yeri elinizle bulmuş gibi sağlayabilirsiniz. Dün birinci nesil, bugün 3N ve ileride muhtemel N4 cep telefonları ve buna bağlı olarak evlerde uygulanan bilgisayarlı sistemler, artık teknolojinin hayatın bir parçası olduğunun göstergesidir. Dün lüks olan teknoloji bugün ihtiyaç konumuna gelmiştir. 3N, dünyayı avucumuzun içine taşıyabilir. İstediğimiz TV programını izleyebiliriz. Bu bir özgürlüktür. Her özgürlüğün bir bedele bağlı olduğunu bilmek gerekir. Ancak bu özgürlüğün nasıl sağlandığının sorulması gerekir. Bu aletlerin nasıl yapıldığının bugüne kadar insanlığın ne tür bir süreçten geçtiğinin sorulması anlamlı. Ayrıca hangi ülkeler bu tür teknolojiyi yapabiliyor biz ve bizim gibi ülkeler neden bu teknolojiyi yapamıyor? Yakın geçmişte bilimsel bir toplantıya katıldığım Finlandiya, cep veya taşınabilir telefonun keşfedildiği ülke. Finlandiya'nın kenti Nokia'nın ana üssünün bulunduğu kentin geçimi Nokia üzerine oturmuştur. Ayrıca teknolojiyi ve iletişim araçlarını bir eğlence aracı gibi görürsek ve de teknolojinin önemini kavramayıp onu geliştirmesek, ülke olarak sürekli teknoloji satın alan ve bağımlılıktan kurtulamayan bir ülke oluruz. Başkaları sürekli zenginleşir ve kişi başına millî gelirini artırırken, bizler eğitim kalitesini kaybetmiş, sürekli teknoloji satın alan, lüks tüketimi teşvik edilmiş bir toplum oluruz. İşte bu durumda teknolojinin bize sunduğu özgürlük yeniden bizi bağımlı hale getirir ve özgürlük sorgulanır olur. Bu arada hayatımızın her alanına giren teknolojinin anlaşılması için teknoloji okuryazarlığı önemlidir. Bilgisayar öğrenmek yetmiyor. Teknolojinin mantığını bilmek gerekir. Teknoloji geliştikçe, teknoloji kullanımı doğal olarak insanların ihtiyaçlarını da farklılaştırıyor. Sonuç olarak bilginin hızla yenilendiği ve kümülatif olarak katlandığı iletişim teknolojileri çağında yaşıyoruz. Çağı yakalamak için insanımızın her yönü ile hazırlıklı olması gerekir. Ülkemiz üniversiteleri, teknoloji okuryazarlığını programlarına yerleştirmeli. Prof. Dr. İbrahim Ortas >> Araç muayene sistemi külfet olmaya başladı Araç muayene sisteminde Alman standartlarının uygulanması, beraberinde birçok problemi de getirdi. Mesela aracımıza bir damla yağ bulaşmışsa, yağ sızdırıyor diye geri çeviriyor, bizi masrafa ve sıkıntıya sokuyorlar. Oysa araç sahipleri olarak, yağ sızdırmanın olması halinde, aracımızın bundan göreceği zararın farkındayız ve bunu gizleme gibi bir niyetimiz olamaz. Ama derdimizi anlatamıyoruz. Mütevazı bütçemizle aldığımız aracımızı muayeneden geçirmek için binlerce lira masraf yapmak zorunda kalıyoruz. Bu standartların Türkiye şartlarına uymadığını, vatandaşı mağdur ettiğini ilgililere bildirmek istiyoruz. Bir grup vatandaş-BURSA >> Emeklinin "maaş" mağduriyeti giderilsin Sayın Başbakan ve Maliye Bakanı'nın dikkatine; Ben, 1992 yılında, 3/1 2299 Ek göstergeden emekli olmuş bir vatandaşım. 2002 yılına kadar, memurlara verilen her zam, aynen memur emeklilerinin maaşlarına da yansıtılırdı. 2002 yılından sonra yapılan zamlarda, emekli vatandaş unutuldu. 12/1'de çalışan bir memur 1200 liranın üzerinde maaş alırken, 25 yıl hizmet edip emekli olan ben 1000 lira bile alamamaktayım. Bugüne kadar yapılmış yanlışların düzeltilmesini, mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz. Sezai Hancı

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.