5 yıl daha koşuştursa

Türkiye'yi yönetmek çok zor. Bu ülkede Başbakanlık yapmak, mayınlı arazide gezmeye benzer. Bir kazaya sebep olmadan, hedefe varmak her babayiğidin kârı değil. Gününü gün edenler, sadece kendilerine ve yandaşlerına çalışanlar hesaba katılmazsa, öbürleri kendilerinden çok şeyler verir. Gönlü bu millete hizmet aşkıyla yanan, ülkeye birşeyler katmak isteyen Başbakanlar hep zorluk çekmişlerdir. Fincancı katırlarını ürkütmeden, gemiyi kayalara çarpmadan menzile ulaşmak büyük maharet istiyor. Birileri sürekli çamur atıyor, birileri hep karıştırıyor, bir yol kazasını sabırsızlıkla bekleyenler var. Alıştıkları arpalıkları ellerinden alınan menfaat grupları işleri bozmak için her yolu deniyor. Atılan her adımda, söylenen her sözde kılı kırk yarmazlarsa hengame çıkıyor... Başbakan'ın bütün vakti de doluyor. Başını kaşıyacak, ailesine ayıracak vakti kalmıyor. Hele şimdiki Başbakanımız gibi enerjik ve dinamikse, ayak basmadık yer kalmıyor... Sayın Başbakanımızın 5 yılı dolmak zere. Hakkını vererek, yüreğinde duyduğu hizmet aşkının gereğini yerine getirerek koşturdu durdu. Yaptıklarının meyvelerini de aldık, ülke önemli mesafeler katetti. Bütün karalama kampanyalarına rağmen, Türkiyemiz parlayan bir yıldız gibi bütün dünyanın dikkatini çekiyor. Başbakanımız bu koşuşturma sebebiyle kendinden çok şeyler verdi, sağlığını bile tehlikeye attı. Şimdi daha az koşuşturma gerektiren, daha üst bir makam olan Cumhurbaşkanlığını elbette hakketmiştir. O makama da layıktır, oranın da hakkını fazlasıyla verir. Demokratik olarak, seçilmesine hiçbir engel de bulunmamaktadır. Çıkarılacak çatlak sesler de kimsenin umurunda olmayacaktır. Ama bu milletin, bu ülkenin Sayın Başbakan'a, onun enerjisine, koşuşturmasına bir 5 yıl daha ihtiyacı yok mu? Ülkemiz aynı ivmeyle, aynı hızla yoluna devam etse de, ülke problemleri daha da azaltılsa, Türkiyemiz bu hızla kalkınmaya devam etse daha iyi olmaz mı? Sayın Başbakan 5 yıl daha bu ülke, bu millet için fedakarlık yapamaz mı? Anketlere göre emanet yine onlara verileceğine göre, bu şansı bir daha kullanmak doğru olmaz mı? Elbette Başbakanlığı dolduracak kadrolar bulunmakta, ama ya aynı tempo tutturulamazsa üzülmez miyiz? > "Para gişelerinde fiş verilmemesi şaibeli bir durum oluşturmaz" 23.01.2007 tarihli gezetemizin bu köşesinde, "Fiş verilmeyince gişelerde verilen para nereye gidiyor" başlığı altında bir yazı yazılmış, bunda köprü ve otoyol gişeleri ile ilgili endişeler dile getirilmişti. Konu ile ilgili olarak, Karayolları Genel Müdürlüğü'nden gelen açıklama kısaca şöyle: "03.06.1997 gün ve 15955 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren ilgili köprünün geçiş ve tarife uygulama esaslarına göre, ödeme yapıldıktan sonra, sürücü veya vasıta sahiplerine, ödeme veya geçişin yapıldığına dair bilet veya benzeri bir belge verilemez hükmü yer almaktadır. Köprü gişelerinde fiş verilmemesi, şaibeli bir durumun oluşmasına neden olmamalı, köprü gişelerinde, sürücünün verdiği ücretin ışıklı göstergeden takip edilebileceği bir nevi otokontrol yöntemi bulunmakta; bunun yanında, otomatik sınıflandırma sistemi sayesinde, gişelere giden her aracın ücretlendirilmesi, gişe memurundan bağımsız bir biçimde, otomatik olarak yapılmaktadır. Nakit gişesindeki memurun kasasındaki para ile elektronik sistemde gözüken paranın kontrolü sürekli yapılmaktadır." > Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00