57. Piyade Alayı'nın Sancağı "esir" kalmasın!

A -
A +

4 yıldır yaz aylarında Gelibolu Yarımadası'na gider, gezerim, şehitlerimizin ruhlarına dualar okurum. Gezdiğim yerleri inceler, çeşitli notlar alırım. Orada yatan kahramanlar, vatanımız için canlarını siper ettmişler, hayatlarını feda etmişler. Gelibolu savaşlarında en çok şehit veren birlik 57. Piyade Alayı'dır. Bu alayın komutanından erine kadar herkes şehit olmuştur. Türkiye Gazetemizde okuduğum bir haberde, 57. Alayın Sancağı'nın Avustralya'nın Melburn Müzesi'nde olduğunu öğrenince şoke oldum. "Bu sancağın savaş alanından getirildiği fakat esir edilemediği; birlikteki her askerin, hatta sancak muhafızının da şehit düştüğü, sancağın, son şehidin naaşı yanında ağaca asılı bulunduğu, kahramanlık timsali olan o birliği temsilen sancağı selamlamadan geçilmemesi" ibaresi yer alıyormuş... Bu sancağımızın başkalarında bulunmasını kabullenemiyorum. Lütfen gereken görüşmeler yapılsın, o sancak ait olduğu yere, 57. Alayın şehitliğine iade edilsin, orada koruma altına alınsın. O sancak getirilmeden, başta 57. Alayın mensubu olan kahramanlar, sonra da diğer Çanakkale Şehitleri rahat uyuyamayacaktır... > Reşat Çavuş-BALIKESİR Devlet memuru bir ev sahibi olabilecek mi? Ben, 24 yıl 3 aylık hizmeti bulunan, yüksekokul mezunu, 1/2 derecede bir devlet memuruyum. Aldığım maaş 632 YTL. 3 çocuğum var, biri üniversitede okuyor. Kirada oturuyorum. Aldığım maaşla kiramı, okul masrafını, evimin geçimini sağlamakta büyük zorluklar çekmekteyim. Emekliliğim geldi, hiçbir gayrimenkul edinemedim. Alacağım emekli ikramiyesi de 18.750 YTL. Bulunduğum bölgede 70 metrekarelik bir dairenin fiyatı 40 bin YTL. Ben nasıl ev sahibi olabileceğim? Gerçekten benim de bir evim olabilecek mi? Yoksa havadan para kazananlar, haksız kazanç sağlayanlar saadet zincirlerine her yıl bir halka ilave etmeye devam mı edecek? Dar gelirliye konut yardımına ne zaman başlanacak? Bu yardımı istismar edenlere fırsat verilecek mi? Fırsatçılar, hortumcular hâlâ pusuda ve fırsat kollamaktalar. Bir vatandaş olarak hatırlatması bizden... > Bir devlet memuru Hortumcu kadar değerimiz yok mu? Ben 2002 yılında üniversiteden mezun olan ve asgari ücretle, ücretli öğretmenlik yaparak geçinen bir kişiyim. Bu ay diğer binlerce kişi gibi öğrenim kredisi ödemelerim başlıyor. Dört yıl boyunca aldığımız para topu topu 900 milyon TL olmasına rağmen 2 milyarın üzerinde para ödememiz isteniyor. Aldığımız paranın geri ödemesini beyaz eşyaya endekslemişler. Öğrenim kredisini alırken imzaladığımız evrakta bu vardı, doğru. Üniversiteye başladığımızda öğrenimimizi tamamlamak için bu parayı almak zorundaydık. Nasıl olsa mezun olunca işe girer öderiz diye düşündük. Fakat bitirdiğim bölümle alakasız bir branşta, asgari ücretle çalışıp, kıt kanaat geçiniyorum. 2002 yılına kadarki kriz döneminde beyaz eşya fiyatları sürekli ve azami olarak arttı ve bizim borç ödememiz de bu artışlardan etkilendi. Son 1.5 yıldır beyaz eşya fiyatları düşmesine rağmen, bizim ödeyeceğimiz taksitler 1.5 yıl önceki yüksek fiyatlar üzerinden hesaplandı. Bizler borcumuzu ödemeyeceğiz diye bir şey söylemiyoruz. Fakat bu yüksek tutarı yine yüksek taksitler halinde ödememiz mümkün değil. Asgari ücretle ay sonunu zor getirirken, üç ayda 400 milyon artırmamızı nasıl bekliyorlar? Üniversite okuduk da suç mu işledik! Hortumcu ve devleti soyanların borçlarını ödemeleri için 20-30 yıla varan süreler verilirken, neden bizim gırtlağımız sıkılıyor? > Ali Öztürk Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.