Acılı geçen iki yıl

Büyük depremin üzerinden iki yıl geçti. Ama ne yazık ki yaraların sarılmadığı, acıların dindirilmediği ortada. Hâlâ depremzedelerin çoğu evsiz ve işsiz... Türkiye'nin en gelişmiş bu bölgesinin insanları da girişimci bir ruha sahip. Buna rağmen yeterli bir mesafenin alındığı söylenemez. Söylenenlere ve yapılanlara bakıldığında, bunun da sorumlusunun Ankara olduğu görülüyor. Bürokrasi anlaşılmaz tavrıyla, bu çalışkan kesimin de elini-kolunu bağlamış; "herşeyi ben yaparım" havasıyla birçok olumlu gidişi baltalamış, oraya gönderilen yetkililere de gereken inisiyatifi bırakmamış. Birçok gönüllü kuruluş anlaşılmaz bir tavırla bölgeden uzaklaştırılmış. İlgililerin belirttiklerine göre; gelmesi muhtemel olan birçok uluslararası yardım da ya gelmemiş, veya gecikmiştir. Kısacası halka güvenilmemiş, bunun bedeli olarak da halka acı çektirilmiştir... Göstermelik açılışlar, süslü nutuklar yüzlerin gülmesine yetmemiş. Çok daha kısa bir sürede sarılması mümkün olan yaralar sarılmamış; bunların bir kısmı kangren olmaya yüz tutmuş... Valisinden köylüsüne kadar bütün vatandaşlar bu çarpıklığı biliyor ve söylüyor, ama bürokrasi aynı oyuna devam ediyor. Acısını depremzede çekiyor, bütün Türkiye çakiyor... Nakil işlemim yapılmadı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na; Ben, her iki kalçasındaki protezlerle hayatını devam ettirmeye çalışan, 72 yaşında bir hanımım. Emekli aylığımı Ziraat Bankası'nın İzmir'deki Hatay Üçyol Şubesi'nden almaktayım. İstanbul Yenibosna'da ikamet ettiğimden, işlemlerimin buradaki bir şubeye taşınması için, 2 kasım 2000 ve 7 Mayıs 2001 teslim tarihli iki dilekçe göndermeme rağmen bir netice alamadım. Böyle basit bir işlemin bu kadar uzamasına da bir anlam veremiyorum... ¥ Dilara Hebu - İSTANBUL 50 milyon kesintiyle kriz biter mi? Sayın Yaşar Okuyan'ın dikkatine; Ben iki yıl önce eşimden ayrıldım ve bir çocuğumla yalnız yaşıyorum. Babam Bağ-Kur'dan emekli olduğu için, 50 milyon lira yetim aylığı almaktayım. Takdir edersiniz ki, kirada oturup bu parayla geçinmek mümkün değil. Bu sebeple geçici bir işte, asgari ücretle birkaç ay çalıştım ve kriz nedeniyle şu an bu işten de ayrıldım. Ancak Bağ-Kur yeni bir uygulama başlattı. Buna göre, Eylül ayına kadar SSK ve Emekli Sandığı'ndan yazı getirmemiz gerektiği, aksi halde maaşımızın kesileceği belirtiliyor. Ben bu 50 milyonla geçinemediğim için birkaç ay sigortalı bir işte çalıştım diye, Bağ-Kur'a bildirsem de, bildirmesem de maaşım kesilecek. Oysa ki şu an ben işsizim ve bu maaşa muhtacım. Dünya Bankası bile fakir ailelere yardım yapmayı düşünürken, benim yetim aylığımı kesmekle devletimiz krizden çıkabilecek mi? Benim halim ne olacak? ¥ Yetim aylığı alan bir bayan - ANTALYA İmamlık kadrosu açılacak mı? Diyanet İşleri Başkanlığı'na; Bizler Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İlahiyat Meslek Yüksekokulu'nun son mezunlarıyız. Devlet Memurluğu Sınavı yapıldığında okulumuz bitmemişti. Bu sınava lise düzeyinde girip 80 puan almamıza rağmen, herhangi bir kuruma yerleşemedik. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu yıl Ramazan ayı öncesi, bizim durumumuzda olanlar için herhangi bir imamlık, ya da müezzinlik kadrosu açma ihtimali var mı? ¥ Bir Grup Arkadaş - BOLU