Adaleti sağlamak için kadro verin

A -
A +

Diyanet İşleri Başkanlığı'na; Adaletin sağlanması için, Sözleşmeli Kur'an-ı Kerim Kursu öğreticilerine kadro verilmelidir. Bizler ile kadrolular arasındaki farklar, 1- Sözleşmeli Kur'an-ı Kerim Kursu öğreticisinin, özür durumu hariç, il içi ve il dışı tayin hakkı yoktur, ek ders alamamakta. idareci veya hac imtihanlarına girememekte . Bu konuda herhangi bir düzenleme ve mevzuat yoktur. Maaşları her ilde farklılık göstermektedir. Bu konuda bir bütünlük sağlanamamıştır. Kadrolular için bu problemler yoktur. Bazı illerde maaşlar sözleşmede yer aldığı gibi her ayın 15'inde yatmamaktadır. Ayın 23'ünü ve 24'ünü bulmaktadır. Sözleşmeli öğreticilik, hiçbir zemin hazırlanmadan, özlük hakları vb. hiçbir plan program yapılmadan, yönerge dahi hazırlanmadan hayata geçirilmiş ve sözleşmeliler birçok problem ve belirsizlikle karşı karşıya bırakılmıştır. Kadroluların almış oldukları 40 günlük Temel eğitim kurslarını almalarına rağmen, kadroluların stajyerliği kalkarken, asalete geçerken bu eğitim sözleşmelilere Mesleki Eğitim adı altında verilmektedir. Herhangi bir şekilde asalete geçme söz konusu değildir. Kadrolularda kıdem ve kademe ilerleme varken, sözleşmelilerde göreve yeni başlayanla 25 senelik biri aynı maaşı alacaktır. Sözleşmeliler, hakları olan konularda dahi, idarecilerin bilgi eksikliğinden ötürü, akla gelmedik onlarca problemle karşı karşıya kalmaktadır. ÜVEY EVLAT MIYIZ? Sözleşmeli, geleceğini göremediğinden, gönül rahatlığı ile aile kuramamakta, bankalardan kredi kullanamamakta. Yaptıkları iş onurlu bir meslek olduğu halde, göğsünü gere gere mesleklerini söyleyememekte, üvey evlat muamelesi görmekte, ikinci sınıf insan muamelesi ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Sözleşmeliler, görevleri esnasında ayırımı çağrıştıran sorularla rencide olmakta ve bu sorulara cevap vermekte zorluk çekmektedirler. Sözleşmeleri her yıl ocak ayında yenilenmekte, sigorta dâhil her sene çıkış-giriş işlemi yapılmakta, uzun süreli sözleşme yapılmamaktadır. Bazı illerde banka promosyonları kadrolulara dağıtılmakta, sözleşmeliler bu hakkın dışında bırakılmaktadırlar. Sözleşmeli maaşları Maliye Bakanlığı tarafından karşılandığından, ödenek sıkıntısı gerekçesiyle, personel sayısında tasarrufa gitmeyeceğinin garantisi yok, zaten sözleşmede bu açık. Sözleşmeli Kur'an-ı Kerim Kursu öğreticileri, bir taraftan mesleklerini icra ederken, bir taraftan da kadrolu olmak için yeniden KPSS'ye hazırlanmaya mecbur bırakılmışlardır. Fakat Sözleşmeliler zaten Başkanlık tarafından KPSS puan üstünlüğüne göre atanmaktadırlar. Yani kadrolularla atama metotlu olarak aynı kıstaslara göre bakanlık tarafından atamaları yapılmaktadır Kadrolularla tek ortak özellikleri ise, aynı şartlarda, aynı işi yapmalarıdır. Adaletiniz bu mu? Sözleşmeli Kur'an-ı Kerim Öğreticileri Kan bağışı yapan vatandaşı onore edin Kızılay Genel Başkanlığı'na; 18.12.2009 tarihinde, Cebeci/Ankara'daki Kızılay Kan Merkezinde 69. Kan Bağışımı yaptım. İkram bölümündeki bir broşür sayesinde, Trombosit Aferezi hakkında bilgi sahibi oldum. Bu bilgi ve doktordan edindiğim bilgiler ışığında; 1 ay sonra, Kızılay'a Kan Bağışına ilaveten, Lösev ile bağlantıya geçerek, 2 Lösemili Çocuğa "Kan Babası" olma kararını verdim. Bu konudaki bilgisizliğimden dolayı, 10'larca kez Trombosit verebilecekken; bugüne kadar, bu katkıdan ve manevi doyumdan mahrum kaldım. Bundaki en büyük suçlu benim. Kızılay'ın bu konuda hiç mi suçu/hatası/yanlışı yok? Binlerce kan donörünüz var! Bir zarf+bir kağıt masrafı ile donörlerinizi, neden bugüne kadar bu konuda bilgilendirmediniz? % 10'u geri dönüş yapsa, kaç Lösemi hastası bundan faydalanırdı? Kaç vatandaş bu konuda bilgilenir, bilinçlenir ve daha duyarlı davranırdı? Donör defterimin en son sayfasında, 70 kan bağışlayana 2 altın madalya verilir yazıyor. Kan merkezindeki yetkililer, bu uygulamanın kaldırıldığını söylediler. Bu uygulamaya devam ediniz.100/125/150 bağış yapana plaket verip, Teşekkür ve Onur belgesi gönderiniz. Karşılıksız, maddi olarak geri dönüşsüz olarak kan bağışlayıp, 100'lerce insanımıza "can" katkısı veren insanları, lütfen onore ediniz, yüceltiniz, baş tacı ediniz. Kızılay ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak, bu konuda bir şeyler yapınız. İnsanların kan bağışı konusunda, onları tetikleyici, tahrik edici projeler hayata geçiriniz. Örnek: Türk Milli Takımlarının karşılaşmalarında, 100 kan bağışı ve üzerinde kan bağışı yapan insanların, Şeref Tribününde maç seyretmelerini sağlayın. Böylesine şerefli insanlar, sanırım böyle bir güzelliği hak ediyorlar. Bir eleştirim ve isteğim de; Kızılay Kan Merkezi'nde, Başbakanların değil, 100/125/150 defa kan bağışlamış, güzel ve sevgi abidesi olan İnsanların fotoğrafları olmalı!   Alpaslan Yalçın Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.