Adaletsiz olmak zorunda mısınız?

A -
A +

Sormak istiyorum. Neden kamuda işçi sınıfına tabi olan şoför ve odacılar 800-900 milyon lira ücret alırlarken 657'ye tabi teknisyenler 210 milyonla geçiştiriliyor? Bizler endüstri meslek ve motor meslek liselerinde çalışan "Eğitim Teknolojileri ve Hizmet içi Eğitim Merkezi" atölyelerinde çalışan teknisyenleriz. Hepimiz (2 ya da 4 yıllık) yüksek okul mezunuyuz. İşçilerle aramızda eskiden de adaletsizlik vardı ama bu kez uçurumlar öyle bir derinleşti ki dengeler bozulur oldu. Tam 6 yıldır "özel hizmet tazminatlarımız" artmadı. Ama işçi sendikaları tuttuklarını koparıyorlar. Hasılı çalışanlar arasında iş barışı bitmek üzere. Bir vatandaş olarak uyarıyorum. Muhtemel bir patlamanın eşiğindeyiz. Yöneticilerimiz çılgınca bir hızla yaklaştığımız keskin dönemeci görmüyorlar mı? Korkarım bu virajı da alamayacak ve hepimiz enkazın altında kalacağız. Not: Sakın yanlış anlaşılmasın ben "işçi kardeşlerimizin maaşları kısıtlansın demiyorum. Sadece yaşanan ve yaşanacak sıkıntıları anlatmaya çalışıyorum. Tabii okuyan ve ciddiye alan olursa.... ¥ (657'ye tabi olduğum için adımı veremiyorum) Şile yolu, çile yolu Otobanın yapılması elbette güzel oldu ancak Şile otobüsleri yıllardır tutturduğu güzergahı değiştirince ona yakın köy halkı için ulaşım dert oldu. Şimdi yaz mevsimi ve yolcu çok. Otobüsçüler köylerden alacakları yolcuya tenezzül etmiyorlar. Ancak bunun bir de kışı var. Tek tek adam topladıkları günleri unutmasınlar. Söylenenlere bakılırsa minibüsçülük yapmaya hevesli insanlar engelleniyor. Sadece küçük bir minibüs yolcuları toplayıp Üvezli Köyünde otobüsü karşılıyor. Aktarıla döndürüle perişan oluyoruz. Kıymetli Kaymakamımız Kenan Bey'den rica ediyoruz. Ya otobüsler günün bazı saatlerinde eski hattı kullansınlar ya da minibüsçülük yapmak isteyenlere izin verilsin. Saygılarımı sunarım. ¥ Sadai Akbaş - Ahmetli Köyü / ŞİLE Devletimiz bu kadar zengin mi? Ben Fırat Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Metal Öğretmenliği bölümünden mezunum. Başta ÖSYM olmak üzere hükümetin yanlış politikaları yüzünden çökertilen teknik eğitim binleri mağdur ediyor. Bizler ailelerimizin zor bela okutabildiği insanlarız. Hadi onları da bir yana bırakalım, bir Teknik Eğitim Fakültesi mezununun devlete olan maliyeti diğer fakültelerin en az kırk mislidir. Bu kadar pahalı ve özenli bir eğitim aldığımız halde yönetimdeki zaaflar ve uygulamadaki yanlışlar yüzünden sokağa bırakılıyoruz. Elimize verilen diplomanın zerre kadar kıymeti yok zira bize iş veremiyorlar. İyi de bizlere iş veremeyenler yeni işsizleri niye üretirler? Eğitim fakülteleri habire talebe almaya devam ediyor. Gencecik çocukların yıllarına ipotek koyuyor. Dahası her gün yeni bir eğitim fakültesi açılıyor. Hani amaçları "öğrencilerden para kazanmak" desek değil, zira bizden aldığının kat be kat fazlasını eğitimimize harcıyorlar. Hasılı boşa koyuyorsun dolmuyor, doluya koyuyorsun almıyor. Devlet hem kendi parasını hem de bizim yıllarımızı yakıyor. Aslında Türkiye'nin teknik öğretmenlere çok ihtiyacı var ve özlediğimiz kalkınma meslek liselerinin öncülüğünden geçiyor. İyi de ben bunları kime anlatıyorum. Memlekette bir düzensizliktir almış başını gidiyor. ¥ Devletin lisanslı işsizlerinden biri - ÇARŞAMBA / SAMSUN Çaresizim Ben 33 yaşındayım. Biri 7 yaşında öbürü 5 aylık iki oğlum var. Yıllardır bir yorgancıya parça başı iş yapıyordum. İğne ile kuyu kazmak gibi olsa da bir şeyler kazanıyordum. Ancak son günlerde piyasa kurudu ve işyerim kapandı. Sıkıntılar peş peşe geldi önce büyük oğlumun idrar kesesinde taş çıktı. Allaha şükür borç harç ameliyatını yaptırdık. Ardından eşimde ur çıktı. Ur büyüdüğü için ameliyat şart oldu. Ancak bende kuruş kalmadı. Son aylarda prefabrik evlere de su elektrik faturası gelmeye başladı. Elektrik parası 150 milyona su parası 60 milyona dayandı. Bebeğine mama alamayan ben, bu kadıncağızı nasıl ameliyat ettirir, ona nasıl bakarım. Henüz gencim, çalışabilirim, sanatım var lakin bütün bunlar para etmiyor ki. Biliyorum bu ülkede aynı şeyleri yaşayan çok insan var ama gerçekten zordayım. Soruyorum size, bir baba eşinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamazsa ne yapar? Çok düşündüm ama bunu yapmak zorundayım. Bütün Müslüman kardeşlerime yalvarıyorum. Hanımımın ameliyatına yardımcı olun sizi ömür boyu dualarla hatırlıyayım. ¥ Memduh Ataseven Kiremit Ocağı Prefabrikeleri. Necmi Hoşver İlkokulu arkası. No:19 - DÜZCE Harçit çayı kaptığını götürüyor Güya uzay çağını yaşıyoruz ama Giresun'da kadınlar ve çocuklar peşpeşe suya kapılıp boğuluyor. Harçit çayında boğulanların sayısı belki 100'ü geçti. Son olarak Doğankent'in Çatalağaç köyünde anne, nine ve iki çılgın suya kapılarak hayatını kaybetti. Aslında yıllar evvel yörede bir köprü vardı ama yol genişletme çalışmaları çerçevesinde yıktırıldı. Biz yeni köprünün hemen yapılacağını sandık ama aradan geçen 15 yıla rağmen çivi çakılmadı. Halk bırakın yeni köprüyü, eskisini özler oldu. Bir vatandaş ve bir basın mensubu olarak bu insanların sesi olmak istiyoruz. ¥Bahçeli FM Yay. AŞ. Genel Müdürü Gülay Ribar Memlekette güzel şeyler de oluyor Ben emekli bir öğretmenim. Hayatım boyunca çok çalışkan ve becerikli idareci gördüm ama böylesine rastlamadım. Kemalpaşa Belediye Başkanı Mehmet Ali Özüdoğru performansı ile kalbimizde taht kurdu. Geniş caddeleri, parke döşeli sokakları, parkları, şelaleleri, kısa sürede halledilen kanalizasyon meselesini bir yana bırakın mütevazi kişiliği ile gönül almasını biliyor. Doğrusu herkesin ilçemizi görmesini isterdim. Sıkıntılı insanlarımıza ülkemizde güzel şeyler de olduğunu duyurmak için bu mektubu kaleme aldım. Dilerim böylesi insanların sayısı artsın. ¥ Niyazi Gürsu - Kemâlpaşa Apartman değil, köpek çiftliği! Nerden icap etti bilinmez. Son yıllarda bir evde köpek besleme modasıdır çıktı. Bahçeli evi olana söyleyeceğim birşey yok ancak apartmanın bilmem kaçıncı katında köpek besleyenler hem hayvanları, hem komşuları telef ediyorlar. Ortalık dışkıdan geçilmiyor. Hayvanların kirlettikleri ağaç diplerinde çocuklarımız oynuyor. Korkarım yakında sari hastalıklar kol gezecek. Kanunlarımızda bu hususla ilgili bir düzenleme var mıdır bilmiyorum. Ancak Belediye bir tedbir alamaz mı? Broşür, pankart ve afişlerin bile çok işe yarayacağını düşünüyorum. Saygılarımı sunarım. ¥ Mahalle sakinleri - ERENKÖY

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.