Milli Eğitim Bakanı'na; Ben, Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden 2000 yılında mezun olmuş bir mağdureyim. Bize büyük bir adaletsizlik yapıldığına inanıyoruz. Biz fakülteye 1995 yılında girdik. Bizim girdiğimiz dönemde, İlahiyat Fakültesi mezunları Din Kültürü Öğretmeni de olabiliyordu. Ancak, 1998'de açılan Din Kültürü Öğretmenliği Bölümü ile bu hak elimizden alındı. Bizim sadece İmam Hatip Liselerine ve diğer liselere atanabileceğimiz, oralarda da açık bulunmadığı söylendi. Halbuki biz bu okula girerken, Din Kültürü Öğretmeni de olabileceğimizi bilerek kayıt yaptırmıştık. Bu hakkın elimizden alınması adaletsizlik değil midir? Yapılan değişikliğin, o tarihten sonra okula girenler için geçerli olması gerekmez miydi? Bizim 5 sene okuduktan sonra açıkta bırakılmamız, Din Kültürü Bölümü mezunlarının ise tayinlerinin yapılması doğru mu? Diğer öğretmenlerin KPSS puanı barajı 70 iken, sadece İlahiyat Fakültesi mezunları için bu barajın 80 olması ve atamaların 100 gibi rakamlarda kalması sizce adalet mi? Sayın Bakanım; işsizliğin Türkiye'nin bir gerçeği olduğunu ve açıkta kalan tek fakülte mezunlarının bizler olmadığımızı biliyoruz. Biz sadece adaletsizliklerin giderilmesini ve hakkın hak sahibine verilmesini istiyoruz. Diğer öğretmenlerle eşit haklara sahip olmak istiyoruz. Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda, öğretmenliğin geç kalmış bir hakkımız olduğu kanaatindeyiz. Bu adaletsizliği giderecek tek adresin de siz olduğunuza inanıyoruz... > Habibe Fırat (İlahiyat mezunu mağdurlar adına) Bekletilmekten bıktım! Milli Eğitim Bakanı'na; Ben, Niğde Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliği bölümünden mezun oldum. 2 yıldır öğretmen olmak için bekliyorum, önüme bir sürü anlamsız sınav koydular. Sınavları da kazandım, başvurumu da yaptım, ama bir türlü atanamıyorum. "4 yıl boşuna okumuşum" diye başımı duvarlara vurasım geliyor. Üstelik anlayamadığım bir husus daha var, benden düşük puan alanların ataması yapıldı. Milli Eğitim Bakanlığı'na dilekçemi sundum, cevap bile vermediler. Sayın Erkan Mumcu'ya sormak istiyorum; buna nasıl bir çözüm bulacaksınız? En başta bu anlamsız sınavlardan bizi kurtarın ve hakkımız olan öğretmenlik mesleğimizi bize verin. Benim diplomamda "öğretmen" yazıyor, bu ülkede üniversite diplomasının bir hükmü yok mu? İnsanlar bize gülüyor, "boşuna okudunuz" diye. Beden Eğitimi Öğretmenliği için kadro verilmemesini bir türlü anlayamıyorum. Çünkü bu branştaki açık diğer branşlarınkinden fazla. Yoksa bu branşa karşı bir antipati mi var? Yoksa spor gereksiz mi görülüyor? Artık beklemeye tahammülümüz yok. Hak ettiğim mesleğimi, işimi, paramı istiyorum!.. > Meryem Altıntaş Sürücü kursunun cevabı 14.012003 tarihli "Konuşan Türkiye" köşesinde yayınlanan (Asıl maksat sürücü kurslarına para kazandırmak mı?) başlıklı yazıya, sürücü kursu kurucusu olarak cevap vermek istiyorum: Aynı zamanda bu konuda halkımızı bilinçlendirmek istiyorum. Yazılı sınavda; 1- Trafikten 50 soru, motordan 40 soru, ilkyardımdan 30 soru sorulmaktadır. Baraj 100 üzerinden 70'dir. Avrupa ülkelerinde baraj 100 üzerinden 80'dir. Türkiye'de 10 puan daha düşüktür. Bu da demektir ki, %30 trafik canavarıdır. Biz sürücü kursları, kursiyerlerimize 100 üzerinden 100 alacak şekilde eğitim vermekteyiz. 2-Alınan sınav harçlarına gelince (yani 40 milyon), 19.280.000 TL. yazılı sınav vize harcı,19.280.000 TL. direksiyon vize harcı,12.130.000 TL.direksiyon komisyon ücreti,15.000.000 TL. da Eğitim Teknolojileri Müdürlüğü'ne yatırılmaktadır. Ayrıca bu para 01.01.2003 tarihi itibari ile 65.690.000 TL olmuştur. Toplanan bu paralar Mal Müdürlüğü'ne yatırılmaktadır. Toplanan bu paraların Sürücü Kursları ile hiçbir alakası yoktur . > Özel Yüksel Sürücü Kursu - BURSA Kütüphanemize katkıda bulunur musunuz? Bizler, Samsun-Vezirköprü / Mirza Çalışkan İlköğretim Okulu öğrencileriyiz. İlçemiz 140 köye ve 130 bin nüfusa sahiptir. Köylerimizdeki öğrenciler, yakın okullara taşınarak eğitim ve öğretim verilmektedir. Bizim okulda da toplam 707 taşımalı öğrenci bulunmaktadır. Bizler, Kütüphanecilik Kolu'nda görevli öğrenciler olarak, kütüphanemizi arkadaşlarımızın kullanımına sunmak maksadıyla bir çalışma başlattık. Ama kaynak kitap problemimiz bulunmaktadır. Öğretmenlerimizin verdikleri ödevleri yapamamanın ezikliğini yaşamaktayız. Taşımalı öğrenciler olarak halk kütüphanesinden faydalanmamız pek mümkün olmuyor. Böyle bir çağda kaynak kitaplara ulaşamayan bir öğrenci kendisini ne derece geliştirebilir ki... Kaynak kitap eksikliğimizi gidermede bize yardımcı olursanız çok sevindirirsiniz. > Mirza Çalışkan İlköğretim Okulu Kütüphanecilik Kolu Öğrencileri - Vezirköprü / SAMSUN