Adıyaman'da insanlar "su"dan ölecek!..

A -
A +

Adıyaman'ın şirin ilçelerinden Tut'a bağlı Tepecik (Tirentil) köyünde yaşayan yaklaşık 1000 kişi, son yıllarda akıl almaz bir ihmale maruz kalıyor. Köylülerin içme sularını karşıladıkları çeşmeleri şebeke suyuna bağlanmazsa, ölümle sonuçlanabilecek salgın hastalıklar başgösterebilir. Şu anda bile onlarca kişi, sudaki mikroplardan kaynaklanan sebeplerden hastanelik olmuş... İşte Tepeciklilerin feryadı: "Ne olur bizi kurtarın! Bizler ülkemizin kalkınması için başta tarım alanı olmak üzere, elimizden ne geliyorsa gece gündüz demeden çalışıp çabalıyoruz. Adıyaman'ın hiçbir yerinde bu problem yokken, Tepecik'te kaynak suyuyla beslenen çeşmemiz son yıllarda hastalık saçmaktadır. Buradan başta Milletvekillerimiz olmak üzere Valimize, Belediye Başkanı'na, Tut Kaymakamı'na, DSİ'ye, Köy Hizmetleri'ne ve diğer bütün yetkililere yalvarıyoruz. Ne olur bizi kurtarın!... Çeşme suyundaki kirlilik boyutlarını, sağlık birimlerinden alınan laboratuvar sunuçları da doğrulamakta. Ve bu sonuçlar, her geçen gün uykularımızı kaçırmakta. İşte Adıyaman ve İstanbul'daki sağlık birimlerinden alınan rapor sonuçları. Varın gerisini siz düşünün... Resmi sonuç: Su kirli Adıyaman Halk Sağlığı Laboratuvarı: Tepecik köyünde yapılan çalışmalarda; kaynak suyuyla beslenen köy çeşmesi yerleşim yerlerinin alt kısmında kaldığından, eğimli arazi nedeniyle meskenlerde bulunan fosseptik, gübrelik ve köy mezarlığının su kaynağını bozduğu tarafımızca alınan kimyasal ve bakteriyolojik su örneklerinin Gıda Maddeleri Tüzüğü'ne aykırı olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca Şerefli çayı yatağında bulunan sondaj motopompu ile köy deposuna basılan sudan pompanın arızalı oluşu nedeniyle su numuneleri alınamadı, pompanın çok sık arıza yaptığı, giderlerinin karşılanamadığı, suyun yosunlu, kokulu ve içilmeyecek kadar tadının anormal olduğu köylülerce beyan edildi. Sonuç olarak köydeki mevcut suyun ıslahı mümkün olmayacağından köye acil olarak sağlıklı su temin edilmelidir. İstanbul Halk Sağlığı Laboratuvarı: Tepecik köyü çeşmesinde alınan numunelerde yaptığımız analizler sunucu, suyun sağlığa zararlı ve 'içilmez' olduğunu söyleyebiliriz. Umudumuz, yetkililerin bir an önce sesimize kulak verip, bizim için hayati önem arzeden sağlıklı bir suyu sağlamalarıdır." Sağlık Bakanlığı'ndan açıklama 11.08.2004 tarihli gazetemizin bu köşesinde "Bu bir cinayet değil mi?" başlığıyla verdiğimiz yazıya, Sağlık Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Mine Tunçel imzasıyla gelen cevap şöyle: "Hiçbir sosyal güvencesi olmayan ve ödeme gücü de bulunmayan vatandaşların ayakta ya da yatarak tedavileri "Yeşil Kart"la ilgili mevzuat kapsamında yapılmaktadır. Buna göre; yeşil kart sahiplerine verilecek yataklı tedavi hizmetlerinde her türlü ilaç, malzeme vb. hastane idaresince temin edilmektedir. Ayakta tedavi için gerekli olan reçete muhteviyatı ilaçlar ise 3294 sayılı kanun kapsamında il ve ilçe Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Teşvik Vakıflarınca temin edilmektedir. Genel Sağlık Sigortası uygulamasına geçilene kadar bu uygulamaya devam edilecektir."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.