Toplumumuz için ailenin önemi herkesin malumu. Bu müesseseyi koruması gereken, bunun için gayret göstermesi beklenen kurumların başında da Milli Eğitim Bakanlığı gelmektedir. Öğretmen tayinlerinde de bu ilkenin esas olarak alınması beklenir. Öğretmen ihtiyacı olan mahrumiyet bölgeleri açısından, bu konuda istismarlara gidiliyor ise; bunun çaresi de aileleri parçalamak değil, başka tedbirler olmalı. Bazı mağdurların belirttikleri bu hususlara, Milli Eğitim Bakanlığı'nın kayıtsız kalmaması ve konuyu bir daha ele alması gerekmektedir: "2006 Mart ayında, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni çıkardığı 'Öğretmenler İçin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'ne göre, öğretmenlerin 'eş durumu' özrüne başvurabilmesi için, adaylığının kalkmış olması gerekiyor. Bu süre de 1-2 yıl arası değişiyor. Yani Şubat 2006'da ilk ataması yapılan öğretmenler için bu süre, en erken 2007 Şubat ayında doluyor. O dönemde de, özür grubuna bağlı yer değiştirme başvurusu yapılamıyor, Haziran ayını beklemek gerekiyor. Bu durum, evli öğretmenlerin mağduriyetine yol açmaktadır. Eşler tüm şartları sağlamış olsa ve öğretmenler, 2005 yılına kadar klavuzlarda belirtilen gerekli eğitimleri almış olsalar dahi, evli insanların ailelerine kavuşabilmesi için en az 1.5 yıl gerekmektedir. Anayasa'da dahi maddesi olan, 'aile yapısının korunmasına' uygun olmayan bir durum apaçık ortada iken, adı üstünde eş ya da sağlık durumu gibi bir bir özür sözkonusu iken, gerekli temel ve hazırlayıcı eğitimler de tamamlanmış iken, insanların eşlerinden en az 1.5 yıl ayrı kalmalarının sebebi ne? 2005 yılına kadar olan kılavuzlarda böyle bir engel yoktu, bu sene neden böyle bir kurala gerek duyuldu? Daha önce istismar edenler var ise, bu, diğer insanların gerçekten mağdur olması için yeterli bir sebep midir? Binlerce öğretmen, öğretmen adayı ve aileleri olarak, bu mağduriyetin giderilmesi için hassasiyet bekliyoruz." > Öğretmen olamayacak mıyız? Milli Eğitim Bakanlığı'na; Ben, Gazi Üniversitesi Ticaret ve Turizm Eğitim Fakültesi Büro Yönetimi Öğretmenliği Bölümü'nden 2005 yılında mezun oldum. Ticaret Meslek Liseleri'nin Büro Yönetimi Bölümü öğrencileri için öğretmen yetiştiren tek fakülte. Sadece İstanbul'da 84 Ticaret Meslek Lisesi var. Türkiye'de tek olan bölümümüz de her yıl sadece 70 mezun veriyor. Buna rağmen bize kadro verilmiyor. 1 Temmuz 2006'da yapılacak olan Kamu Personeli Seçme Sınavı'na (KPSS) hazırlanıyorum. 3 sene oldu, bölümümüze hiç kontenjan verilmiyor. Bu hep böyle mi devam edecek? 100 alsam da atanamayacak mıyım? Yıllarımızı boşuna mı geçirdik, KPSS'ye hazırlanmak için verdiğim onca emek boşa mı gidecek? > Gülşah Tugay Sandık için kesilen paramız ne zaman ödenecek? PTT Genel Müdürlüğü'ne; Bizler, Genel Müdürlük bünyesinde çalışıp, mağdur bırakılan, "Kefalete Tabi" memurlarız. Sandık, kanunen iptal edildikten sonra, PTT'den ayrılan Türk Telekom personeline geri ödemeler yapıldı, ama bizlere ödeme yapılmadı. Maaşlarımızdan yapılmış %2'lik kesintilerden oluşmuş bu paraların bir an önce ödenmesini bekliyoruz. Kışın karda, yazın sıcağında, baharın çamurunda hizmet veren çilekeş PTT çalışanları ve dağıtıcıları olarak; hakkımız olan bu paranın, tıpkı Telekom personeline ödendiği gibi, bize de biran önce verilmesini bekliyor ve istiyoruz. > PTT çalışanları > Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00