Hac mevsiminde, dünyanın her köşesinden, değişik milletlerden Müslümanlar kutsal topraklara gelmekte. Değişik ırk ve renkten gelen, farklı adetleri bulunan, hayat tarzları farklı olan bu insanları gözlemlemek, ilginç sonuçları ortaya çıkarıyor. Endonezyalılarla Malezyalıların hakkını vermek gerekir. Bu iki ülke insanları düzenli, intizamlı bir görünüm sergilemekteler. Bu iki ülkenin devlet politikaları gereği, verilen eğitimin sonucu olarak bu seviyenin yakalandığı belirtiliyor. Bütün Müslüman ülkelerin benzer eğitim programlarını uygulamaları gerektiği ortaya çıkıyor. Bunun dışında, Anadolu insanının farkı da hissediliyor. Kutsallara saygı, mübarek yerlerde edebe riayet etme, mescit adabına uyma, ifrat ve tefride kaçmadan vazifelerini yapma... Bu saydığımız hususlarda bizim insanımızın farklı bir yeri bulunmakta ve kalabalık arasında kendini açıkça belli ediyor. Bu hususta verilmiş sistemli bir eğitim de bulunmamakta. Öyleyse Anadolu insanının bu farkı nereden gelmekte? Galiba onu da Osmanlı`ya borçluyuz. Bütün eksikliklerimize rağmen, bu mirasın kırıntıları bile bizi farklı kılmaya yetiyor... > Devletten bedava yardım değil teşvik bekliyoruz Konya'nın Ilgın ilçesine bağlı Tekeler Köyü, gerekli tedbirler alınmazsa yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. 80'li yıllarda 200 hane olan köyümüz şu an 60 haneye düşmüş durumda. Amacımız; devletin sırtından geçinmek değil, çalışarak alın terimizle kazandığımızı yemek. Biz bedava kömür ya da yeşil kart beklemiyoruz. Sadece daha yaşanılabilir bir köy için aşağıdaki sıkıntılarımızın giderilmesini istiyoruz. Başlıca sıkıntılarımız: 1- Çavuşcu Gölü'nde DSİ'nin açmış olduğu kanaldan köyümüz sadece 5 km uzakta olmasına rağmen yararlanamamaktadır. Bölgede, 14 bin dekar tapulu tarlalarımız var fakat bu verimli topraklarda kuru tarım yapıldığından verim alınamamaktadır. Çünkü, göldeki iki adet pompadan dağıtılan su, Kadınhanı ilçesinin bazı kasabalarına dahi gönderilirken, köyümüze ulaşmamaktadır. Bizim tarafa bu pompalardan sadece bir tanesinin çevrilmesi durumunda alınacak verim 3-5 katına çıkacak, köylünün de geliri artacaktır. Ayrıca, bu sayede şehre göç de engellenecek; çiftçinin 'tarım'la barışması sağlanacaktır. 2- Bu zamana kadar tarlaların tapulaştırılmaması, arazilerin parçalanmasına yol açmıştır. Arazilerin zaten kıraç olması, köylüyü perişan etmiştir. 3- Köyümüzün yeşillendirilmesi öncelikli beklentilerimiz arasındadır. Çünkü, topraklarımız sürekli erozyana uğramaktadır. Fidan dikimi için 181 hektarlık alan ayırdık, yetkilileri beklemekteyiz. 4- 52 nüfuslu yaylamızda, 14 hane olmasına rağmen tescil işlemleri henüz gerçekleşmemiştir. Dolayısıyla, ne yolu ne suyu ne de elektriği vardır. Bu yüzden yazın yaylaya çıkan köylüler, zorunlu olarak kışın köye dönmektedir. > Ali Cengiz Ceylan (Tekeler Köyü Muhtarı) > Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00