Ani Antik Kenti'ne yeterince sahip çıkılıyor mu?

"Memleketten Haber Var" yazı dizimizde, Kars'ı anlatırken, Ani Antik Kenti'nin önemini anlatmış, buranın yeterince korunamadığına ve restorasyon çalışmalarının istenen hızda yürümediğine değinmiştim. Bunun üzerine, Kültür ve Turizm Bakanlığı bir açıklama göndererek, yapılanları sıralamış: "Bakanlığımız Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün görevlendirmesi gereği, 17 Ocak 2006'da Ani Ören Yeri Projesi Koordinatörlüğü ve Ören Yerinde yer alan anıtlara ilişkin projelendirme ve uygulama çalışmalarına katkı sağlanması, koordineli çalışmaların gerçekleştirilmesi amacıyla 13 Nisan 2006 tarihinde Ani Ören Yeri Danışma Kurulu oluşturulmuştur. Bu bağlamda, ören yerinin korunmasına yönelik başlatılan çalışmalar, Ani Ören Yeri Danışma Kurulu'nun görüşleri doğrultusunda sürdürülmektedir. Kurulun 14 Haziran 2006 tarihli raporu sonucu, çevredeki kültür varlıklarına etkisi göz önünde bulundurularak, Ermenistan tarafından işletilen taş ocaklarında patlayıcı madde kullanımına son verilmiştir. Ani Ören yerinin kuzeybatısında yer alan Ocaklı köyünün gelişimi, turizm hareketinin gelişimi vb. nedenlerin ören yerine zarar vermeyecek şekilde yönlendirilmesi ve kontrol altına alınabilmesi için Koruma Amaçlı İmar Planı'nın hazırlanmasına yönelik çalışmalara başlanmıştır. "Kars, Ani Şehri Koruma Amaçlı İmar Planı ve Halihazır Harita Yapımı" işi için 20.01.2006 tarihinde, uzmanlarınca yerinde inceleme yapılarak öneri Koruma Amaçlı İmar Planı sınırı belirlenmiştir. Ören yerinde yer alan yapılardan koruma çalışmaları, aciliyet arz eden kültür varlıklarının projelendirme ve uygulama çalışmalarının yapılması yönündedir" deniyor. Bu çerçevedeki yapılar sıralanıyor... Elbette bir şeyler yapılmış ve yapılmakta. Ama bürokrasinin hızı, tarihî eserleri kurtarmaya yetmiyor. İnci gibi olan bu eserlerden günden güne yeni taşlar dökülüyor, tahribatlar artıyor. Yılların ihmalinden sonra, daha hızlı bir restorasyon çalışması olmazsa, bugüne kadar direnebilmiş eserler de yıkılacak. O mekanı gören herkes bunu söylüyor, ben de bunu hatırlattım. İlgililer bu işi hızlandırmalı... İstanbul'umuza ve tarihî camilerimize bu eksiklik yakışır mı? Kırklareli/Vize'den, akrabaları ziyaret etmek için İstanbul'a gelmiştik. Gelmişken Sultanahmet Camii'ni ziyaret edelim dedik. Kapalıçarşı'yı gezdik. Baharatçılardan inip, Eminönü'nde bulunan Yeni Cami'de öğlen namazımızı kılalım dedik. O da ne? Koca camide bayanlar için abdest alma yeri yoktu. Donup kaldım. Yan tarafta bulunan küçük bir camiyi gösterdiler. Oraya gittik, heyhat, orada da yok dediler, başka küçük bir camiyi gösterdiler. Çok şükür burada daracık bir yer vardı, hanımlar abdest alıp namaz kılabildiler. Doğrusu ben bu durumdan çok utandım. İstanbul'un göbeğinde, insanların en çok gezdiği bir semtte, böyle büyük ve tarihî bir camide bu tür eksiklikler nasıl bulunur? Ülkemizin ve dünyanın göz bebeği, İslam dünyasının yüz akı olan İstanbul'a gelenlerin böylesine hayal kırıklığına uğratılması bizlere yakışır mı? Turizm için her türlü ihtiyacı düşünen, tedbirler alan ilgililer bu mühim meseleyi görmüyorlar mı? Yetkililer bunu fark edemiyor mu? Lütfen bu tür camilerde, hanımların da abdest alıp namaz kılabileceğini hatırlayın ve gerekli tedbirleri alın... Belediye Başkanları ve Müftüler bu hususta sorumluluklarının gereğini yapsınlar... > Bir vatandaş Kurtuluş günleri ve resmî bayramlar büyük salonlarda yapılsın Sayın Devlet Büyüklerimiz, etkililer ve yetkililer; Ülkemizde hepinizin bildiği gibi bol miktarda kurtuluş günü ve resmî bayram bulunmaktadır. Bugünlerde yapılan kutlamalar ve kapatılan yollar iş hayatını felç etmektedir. Zaten trafik problemi olan İstanbul, yaşanmaz hale gelmektedir. (Örnek 6 Ekim İstanbul kurtuluşu) Düşünce Platformu üyeleri olarak, resmî bayram ve kurtuluş günlerinin kutlanmasının büyük salonlarda yapılmasının uygun olacağını düşünüyoruz. Bütün şehirlerimizde büyük ve yeterli salonlar vardır. Kutlamaların buralarda yapılmasını ve sadece ilgililerin katılmasını öneriyoruz. Resmî bayramların ve kurtuluş günlerinin bu şekilde devam etmesi halinde, iş dünyasının uğradığı ekonomik zararların devlet tarafından tazmin edilmesini teklif ediyoruz. > Düşünce Platformu üyeleri