Samsun Hasköy-Toptepe Mahallesi sakinleriyiz. Bizi dinler misiniz? Hasköy, senelerdir tapulu-tapusuz taşınmazları tasarruflarla alınır, satılır, kullanılır; özel kişilerin hüküm ve tasarrufu altındadır. 197 Tapu-Kadastrosu marifetiyle, 1214 parsel ve 244 bin 430 metrekare hazineye tapulandı. Tapucular özel tapuların ölçülerini azalttılar. Tapuların dikdörtgen, kare olan şekillerini çokgen-üçgen yaptılar, yerlerini derelere aktardılar. Tapu fazlasını 1214 parsel yaptılar. 1980 sonu çıkarılan 2805/2981/3290 nolu imar afları ile, devlete güvendiğimizden beyanlar verdik, paralar yatırdık, planlar yaptırdık; Maliye 20 yılda milyarlarca liralık Ecri-Misil paramızı aldı, tapularımızı bekleriz. Şimdi bina-bahçelerimizi yıkmak için uğraşıyorlar. Yoktan yere, masa başında suç tutanağı tutuluyor, sakinlere "2/B yeri isteyenler, alacaklar imzalasın" deniyor; orman işletme müdürü imzalatmaya çalışıyor... Hak sahiplerine haksızlık yapılıyor, vatandaş devletine küstürülüyor. İşini bitirenler, becerenler turistik sahil şeridini ve iyi yerleri kaptılar; biz garibanların atadan toprağı ise çeşitli oyunlarla haksızca alınıyor. 1214'ten verilmiyorsa, 2981/13-b amir hükmünce, hazinenin başka arsasından neden verilmiyor? Orman yasası şehir içinde hükmeder mi? Sayın yetkililer bu zamana kadar niçin kal-yıkım davası olmadı da şimdi heveslenildi? > Tahsin Koloğlu-SAMSUN Kimlik Bildirme Kanunu uygulansa kargaşa biter Büyükşehirlerde, kapkaç, hırsızlık, darp, soygun, gasp gibi suçların gittikçe arttığı; bu suçları işleyenlerin büyük bir kısmının bu şehirlere dışarıdan gelen işsiz ve istismara açık vatandaşlar olduğu biliniyor. Kimlik Bildirme Kanunu ile Kimlik Bildirme Kanununun Uygulaması ile İlgili Yönetmelik titizlikle ve tavizsiz bir şekilde uygulansa, büyükşehirlere "vize" uygulamasına ihtiyaç olmayacak, şimdiki problemlerin büyük bir kısmı da çözülmüş olacaktır. Bu kanun ve Yönetmelik'in çok yönlü faydaları da vatandaşa anlatılmalıdır. > C. Mert Aslan Bu haksızlığı giderin! Diyanet İşleri Başkanlığı'na; Biz din hizmeti yürüten görevliler, bir bakıma eğitim hizmeti de görüyor, bunların yanında bir de müstahdemlik yapıyoruz. Ama her nedense devlet memurları arasında en düşük ücreti alıyor, bir bakıma üvey evlat muamelesi görüyoruz. Yıllardır bu adaletsiz duruma maruz kalan bizler, yetkililerin bu haksızlığa son verecekleri günü hep ümitle ve sabırla bekledik. Ama her nedense, bu haksızlığı giderici adım bir türlü atılamıyor... Mesela, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde çalışan, 1/1 derecesindeki bir öğretmen 870 YTL maaş alırken, aynı durumdaki bir din görevlisi 630 YTL alıyor. Bu haksızlığın giderilmesi için bir adım atılmasını bekliyoruz. > Bir din görevlisi-Karadeniz Ereğlisi Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00