Ne yaparsak yapalım, tarihimizden kopmamız mümkün değil. Geçmişte yapılan iyi ve kötü şeyler daima karşımıza çıkarılmakta, bundan sonra da çıkarılacaktır. Atalarımızın iyi işler yaptıklarını biliyor ve buna inanıyoruz. Ama başkaları için bu inancımız fazla işe yaramıyor. Belgelerle karşılarına çıkmak icap ediyor... Yıllarca hatırlanmayan arşivlerimize, 1980'den sonra el atılır. Kısa zamanda konusunda uzman elemanlar bulunur, yetiştirilir. Bu kurum arzu edilen noktaya hızla gelmeye çalışır. Sonraki yollarda bu anlayışın ve heyecanın devam etmediği gibi bir izlenim ortaya çıkıyor. Bazı okuyucularımın gönderdiği, Arşiv Dünyası'ndaki (Tüm Arşivciler Derneği Bülteni Sayı: 2 Ekim 2003) yazı da, bu alanda uzmanlaşmış elemanların kıymetinin fazla bilinmediğini göstermektedir. "Ne var ki personel sayısının en yüksek düzeye ulaştığı tarihten itibaren bu müessesede geriye doğru sayım başlamıştır. Önce uzman yardımcılarının statüleri iptal edilmiş, sonra da yetişmiş personelin kurumdan kaçmasını önleyici tedbirler maalesef alınmamıştır. Tasnifte çalışan personel bugün 287'dir. Fiili olarak uzmanlık gerektiren bir meslekle iştigal eden bu kadar kişiden 13'ü çeşitli üniversitelerden 'Doktor' ünvanına, 59'u master diplomasına layık bulunurken (Doktora ve master çalışmaları devam edenler bu sayının dışındadır.) bu 287 kişi çalıştıkları kurumda bu gün sadece 'sözleşmeli personel'dir. Ankara'daki Cumhuriyet Arşivi'nde de durum daha farklı değildir. Devlet arşivlerindeki yaşanan bu olumsuz gelişmeler üniversitelerin söz konusu bölümlerinde de yansımasını bulmakta gecikmemiş nihayet, arşivcilik bölümleri de geçtiğimiz öğretim yılından itibaren Kütüphanecilik bölümleri ile birleştirilerek gerçek fonksiyonlarından uzaklaştırılmıştır. Bu yaşananlar sadece Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü çalışanlarının problemi olarak kalmamalıdır bugün. Kuşkusuz arşivlere olumlu kayıtlar düşmek de büyük devlet olmanın gereğidir." 50. Yıl Mahallesi'ne neden giriş verilmiyor? Gaziosmanpaşa ilçesine bağlı 50. Yıl Mahallesi halkı birkaç yıl önce hizmete açılan Mevlana Caddesi'nden istedikleri gibi yararlanamamanın sıkıntısı içinde bulunmaktadır. Bundan birkaç yıl önce hizmete açılan, 50. Yıl Mahallesi'nin hemen yanında bulunan ve mahallenin ulaşımını birkaç yere bağlayacak olan Mevlana Caddesi'ne giriş - çıkış verilmedi, mahalle halkı bunun sebebini öğrenmek istiyor. Cumhuriyet Mahallesi ile 50. Yıl Mahallesi arasında uzayıp giden Mevlana Caddesi'nden mahalle halkı yararlanamamaktadır. Mahallenin en işlek ve trafiği bol olan O Caddesi ile birleştirilip araç giriş çıkışına açılması istenilen Mevlana Caddesini kullanamayan mahalle sakinleri bunun yerine kendince çözümler üretmeye başladı. Eski Edirne Asfaltından mahalleye girecek olan araçlar Hamza Yerlikaya Spor Tesislerinin karşı köşesinde yer alan benzinciden ters giriş yaparak, zaman zaman ufak tefek kazalara sebebiyet verseler de mahalleye giriş yapmakta ya da ters yoldan Mevlana Caddesine girerek O Caddesinin başından mahalleye ulaşmaktadırlar. Kendilerince buldukları bu çözüm (!) yolu ile tehlikeli bir şekilde yolu kullanan halk, yetkililerden bu sorunlarına çözüm bulunmasını istemektedirler. Mevlana caddesinin O caddesine giriş - çıkış verilmesi durumunda , durdurulan tramvay çalışmaları neticesinde tam bir trafik keşmekeşliği yaşayan Eski Edirne Asfaltının yükünün de azalacağını belirten bulunan semt halkı yetkililerden çözüm beklemektedirler. Erol Kara - İSTANBUL Sağlık Bakanlığı'ndan açıklama 20.10.2003 tarihli gazetemizin bu köşesinde, "İlgililer lütfen cevap versin" başlığı altında bir okuyucu mektubuna yer vermiştim. Konuyla ilgili olarak, Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Dr. M. Tahir Soydal imzasıyla gelen açıklama şöyle: "Monooküler sürücülerin, ülkemizde ehliyet alabilmeleri ve araç kullanabilmeleri için Genel Müdürlüğümüz bünyesinde ve koordinatörlüğünde toplanan Bilim Komisyonu tarafından alınan kararlarda belli standartlar tespit edilmiş olup; alınan kararlar, Karayolları Trafik Kanunu'nda yer almak üzere İçişleri Bakanlığı'na gönderilmiştir."