Son yıllarda iyi şeyler yapılıyor. İstikrarın getirdiği avantajlar birçok alanda etkisini gösteriyor. Ama bu durumdan memnun olmayanlar da var. Sabah-akşam felaket tellallığı yapıyorlar. Kendilerini destekleyen bazı eski siyasetçileri de bıkmadan usanmadan konuşturuyorlar. Birkaç yıl önce oynadıkları oyunu bir daha sahneye koymak istiyorlar. Ülkenin kaybetmesi, milletin büyük sıkıntı çekmesi bunların umurlarında değil. Halkın çile çekmesi bunlara haz veriyor. Zaten onların menfaati ile halkın çıkarı bir birine ters. Halk kazanıyorsa bunlar kaybediyor. Halkın parasından, özgürlüğünden, huzurundan beslenen asalaklardır bunlar... Anlaşıldığı kadarıyla eskisi gibi, beslenemiyorlar. Eski iltimaslarını, hortumlarını geri istiyorlar. Bunlara kavuşmak için de deneyemeyecekleri yol yoktur. Dürüstlük, etik değerler, millet menfaati bunların hoşlanmadıkları tabirler. Hedefe ulaşmak için yalan, dolan, çamur, hile, desise; en iğrenç metotlar bunların işi. Adım adım giderler. Her kanattan saldırırlar. Zaten aylardır bunu deniyorlar. Oyunlarını bozanları yıldırmak istiyorlar. Şimdiye kadar hep böyle yaptılar zaten. Ekonominin bozulması için ısrarla dedikodu yayarlar. Yabancı yayınlara haber yapar, sonra da dış basın da kendileri gibi düşünüyor havasını vererek iktibas ederler. Dış bağlantılarını sonuna kadar kullanırlar. Yandaşlarının ekonomik güçlerini yanlarına alırlar. Tabiri caizse, iğrenç hedeflerine varmak için bütün silahlarını kullanırlar. Bir bakıma bunlar yapılıyor. Biraz panik havasının oluşmasına da muktedir oldular. Ama unuttukları birşey var; Türkiye eski Türkiye değil. Muvaffak olamayacaklar... > İmar Bankası çalışanlarının ne suçu var? TMSF Başkanı Sayın Ahmet Ertürk'ün dikkatine; 6 yıl Türkiye İmar Bankası'nda güvenlik görevlisi olarak çalıştım. 3 Temmuz 2003'te bu bankaya el kondu. Bir yıl sonra da 3 milyar 656 milyon TL tazminat verilerek işten çıkarıldım. İki çocuğum var, eşim çalışmıyor. Bütün bankalara müracaat ettim, ama hiç birinden olumlu sonuç alamadım. Yaşım 33 oldu, bu yaştan sonra ne iş bulabilirim de çocuklarıma bakarım? Benzer durumdaki bazı bankaların personeli başka bankalara veya kamu kurumlarına yatay geçiş yaparak iş sahibi oldular. Biz İmar Bankası personeli işsiz bırakıldık. Benim çocuklarımın ne günahı var? Lütfen bizim durumumuzu da düşünün! > Soner Özer - MERSİN > Öğretmene "mevsimlik işçi" muamelesi yapılmasın! Milli Eğitim Bakanlığı'na; Son yıllarda eğitim alanında çok önemli adımlar atıldı, bunun için yetkililere teşekkür ederiz. Ama öğretmen atamalarında hoş olmayan adımlar da atılıyor, buna üzülüyoruz. Hayatlarını öğretmenlik hayaliyle süslemiş, senelerdir atama bekleyen öğretmen adaylarını, mevsimlik işçi alır gibi "sözleşmeli öğretmen" yapmak, son derece yanlış bir uygulamadır. Yapmayın, etmeyin; bu yavrularımızın kimisi evli, kimisi nişanlı. Memleketimizin bir köşesinden kalkmış gitmiş, sözleşmeli olarak görev yapıyorlar. Bunların hali ne olacak? Okullar kapanıp kapanmaz, eşyalarını toplayıp memleketlerine mi dönecekler? Bu yavrularımızı ya kadroya alın, ya da aynı okulda devamlı kalmak şartıyla sözleşmelerini devam ettirsinler. Lütfen bu yavrularımızın hayallerini yıkmayın. Biran önce müjdeli haberi verin de, 2006-2007 öğretim yılında ne yapacaklarını bilsinler... > Ahmet Dilek (Emekli Öğretmen) > Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00