Artvin, potansiyelini fark ediyor

A -
A +

Bu yaz çok sıcak geçiyor. Hem iklim hem de Artvin'deki turizm ve kültürel aktiviteler açısından. 11 Haziran 2010 günü, Artvin Valiliği, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) ve Artvin Belediye Başkanlığı organizatörlüğünde "Doğu Karadeniz Kültür ve Doğa Turizmi Buluşması" konulu sempozyum yapıldı. "Alternatif turizmin alternatifsiz ili" Artvin'imizin, dağları, dereleri, Çoruh'u, kara gölleri, ormanları, endemik bitki türleri, kanyonları, barajları, yaylaları, raftingi, festivalleri, boğa güreşleri ve karakucak güreşleri, şelaleleri gibi birbirinden önemli turizm değerleri ön plana çıktı. TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy'un, vizyonu ile Türkiye'nin çok önemli bir değeri olduğunu anladım. Ulusoy, Artvin'in doğal yapısı bozulmadan, sadece ve sadece alternatif turizmde Türkiye için önemli bir değer haline gelebileceğini ifade etti. Bir önceki Valimiz Cengiz Aydoğdu gibi, şimdiki Valimiz Mustafa Yemlihalıoğlu'nun da artık betonarmelerin yerine ahşap, otantik otel ve motellerin geliştirilmesi gerektiğini her fırsatta vurgulamaları turizmin geliştirilmesi açısından manidar ve yerindedir. Artvin Valiliği'nin 'Göğe Komşu Topraklar' projesine sahip çıkması ve sempozyumda bizlerle paylaşması çok önemli idi. Plan, proje dahilinde Turizm Master Planı'nın yapılması, Artvin'in keşfedilmesi ve turizm sektöründe sürekliliğe sahip bir yer edinmesi için çok önemli. Bu arada, doğduğu şehri unutmayarak, yönetim kurulu üyesi olduğu TÜRSAB'ı Artvin ile buluşturan İstanbul Artvinliler Hizmet Vakfı Başkanı Sayın Recai Delibaşoğlu'nun değerli katkılarını da unutmamak lazım. Bu organizasyondan birkaç gün evvel, halk arasında "Hayır"cılar olarak da bilinen ve Artvin'deki birçok yatırıma 'Hayır' demeyi kendilerine görev edinenler tarafından, "HES'lerin oluşturduğu çevresel, sosyal ve hukuksal problemler" konulu bir panel düzenlenmişti. Bu organizasyona konuşmacı olarak iştirak eden bir akademisyen, "Bu ilde öyle enteresan işler gerçekleşiyor ki; İlimizi ziyaret eden İsveç Büyükelçisi'ne İl Valisi tarafından, ruhsatı olmayan ve iki kere mühürlenen Erenler HES çalışma alanı gezdiriliyor. Şimdi görmeye, yarın almaya gelecekler" şeklinde bir eleştiride bulunmuştu. TÜRSAB ve Artvin Valiliği'nin düzenlediği sempozyumda, Vali Yemlihalıoğlu bu eleştiriye ve HES'ler hakkında yöneltilen diğer eleştirilere de çok çarpıcı ve yerinde cevaplar verdi. Erenler HES tesislerinin çalışma ruhsatının bizzat kendisi tarafından verildiğinin altını çizdi. Bilgi kirliliği çevre kirliliğinden daha zararlıdır. Oysa ki çevreciler her türlü kirliliğe karşı değiller mi? TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Ulusoy'un; yılda 12 milyar dolar gibi ciddi bir kaynağın denizlere dökülmekte olduğuna dikkat çekmesi ve "Ben de çevreciyim ama akarsuların da ıslah edilmesi lazım. Benim köyümde yaşayan insanımı desteklemem lazım. Bu insanlara iş ve aş imkanı sağlamak gerekiyor. Burada biz de üzerimize düşen görevin farkındayız" şeklindeki ifadeleri de "hayır"cılara cevap niteliğindeydi. Artvin'de istihdam oluşturma adına bugüne kadar herhangi bir katkısı olmayan bazıları, geçmişte Artvin'de önemli istihdam sahaları açacak olan madenciliğe karşı çıktıkları gibi, şimdilerde barajlara ve HES'lere karşı olduklarını yüksek sesle ifade ediyorlar. Artvin halkı zaten çevrecidir. Kral'dan çok kralcı tutumları ile meydanlarda boy gösteren, kendi yanlış ve eksik bilgilerini halka aktarmaya çalışan 'hayır'cıların maksatlarını halen anlayabilmiş değilim.  Yüksel Kantar Bunca israf neden? Şirinevler Köprüsü normal beton idi; sonra granit yaptılar, o da olmadı, geçen sene kauçuk yaptılar, şimdi o kauçuklar yazın sıcağında leş gibi plastik kokuyor. Üstelik, bütün kauçuklar dökülüyor. Bu yapılanları anlayamıyorum, bu israfa içim acıyor. Çok zengin bir ülke miyiz? Bundan sonra ne ile kaplayacaklar, merak ediyorum... Etrafta o kadar aksaklık var ki, anlatamam. Bütün vatandaşları duyarlı olmaya ve bu tür durumlarda yetkilileri uyarmaya davet ediyorum... Aynur Kekeç Metro İstasyonunun çıkışında bulunan dolmuş durağı kaldırılsın Bayrampaşa Kartaltepe Metro İstasyonu çıkışında bulunan dolmuş durağı, metro istasyonundan çıkan vatandaşların giriş ve çıkışını engelliyor. Ayrıca, dolmuş durağının bitişiğine bir de özel araçlar uzun süreli park ediyor. Sabah ve akşam saatlerinde yoğunluk nedeniyle, metro istasyonundan çıkan vatandaşlar, araçların arasından cambazlık yaparak geçmek zorunda bırakılıyor. Dolmuş durağının bu noktadan kaldırılmasını ve vatandaşların mağduriyetinin giderilmesini istiyoruz. İlgilileri bu noktada gerekli inceleme yapmaya davet ediyoruz..  Semt sakinleri adına Halis Kahraman > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.