Asgari Ücret miktarı çok mu?

A -
A +

Asgari Ücret'in 303 milyona çıkarılması değişik tepkileri de beraberinde getirdi. İşverenler, böyle bir artışın ekonomik hedeflerle bağdaşmadığını, rekabet ortamını bozacağını, işyerlerinin kapanacağını iddia ederek bu rakamı yüksek buldu. İşçi liderleri de bu kararla hükümetin patronlara teslim olduğunun tescillendiğini iddia ettiler. Herkes bildiğini okudu, yine realiteden uzaklaşıldı, politika yapıldı. Yine bildik tavırlar, menfaat kokan polemikler gösterdi ki, aslında bu insanlar yıllar öncesinde yaşıyor... Resmi rakamların bile kabul ettiği açlık sınırının altında olan bir ücret çok olabilir mi? Kendilerinin bir kahvaltıları için harcadıkları parayı işçisinin 30 günlük ücreti olarak çok gören işverenler nasıl çıkıp konuşabiliyorlar? Asgari ücretle çalışanlar insan değil mi? Onların aileleri nasıl geçinir, hiç düşünülmüyor mu? Verilen rakam ortada iken, uygulanan artış oranının ne önemi var? Çalışanın sefaleti, açlığı ile rekabet sağlanacaksa; olmaz olsun böyle rekabet... Hedeflerden saptırıyormuş! Açlık sınırında olanlara verilen ekmek parasına göz dikileceğine, hak etmeden alınan onca astronomik maaşlar var, onlarla uğraşılsın... İşçi liderlerine gelince; onların maksatlarının yalnızca çalışanların haklarını savunmak olması lazım değil mi?.. Yazık, çok yazık... Emekli miyiz, işçi mi? Bugün yaşları 55-60 olup, emekli olduğu halde ihtiyaca binaen çalışmak zorunda kalan çok sayıda vatandaş bulunmaktadır. Uzun yılların verdiği yorgunluğun karşılığı bu olmamalı. Emeklilerimiz emekli olmanın tadına varmalı, çalışmamalı. Bunlara geçinebilecekleri bir maaş verilse, çalışmak zorunda kalmasalar, işgal ettikleri işlere de işsiz vatandaşlar alınsa daha iyi olmaz mı? Bu şekilde hem birçok işsiz vatandaşımız iş bulacak, hem de bu insanlarımız kalan ömürlerini daha huzurlu bir şekilde geçirmiş olacaklar... > Hüseyin Karakurt - DENİZLİ Bağcılar Belediyesi'nden açıklama 18.12.2003 tarihli gazetemizin bu köşesinde, "Dürüst vatandaşı cezalandırmak marifet mi?" başlığı altında, Mustafa Sünnetçi'nin şikayetine yer verilmişti. Konu ile ilgili olarak, Bağcılar Belediye Başkanı Feyzullah Kıyıklık imzasıyla gelen açıklama şöyle: "Konu ile ilgili olarak yapılan inceleme sonucu, adı geçen şahsın parseline ilişkin olarak, Belediyemizce bir haksızlık yapılmadığı tespit edilmiştir. Zira: 1- Adı geçen şahsa ait 15 pafta, 1147 parsel sayılı, 8520 metrekare büyüklüğündeki taşınmazın, 178/8520 metrekarelik kısmı hisseli olup, bölgeye ve taşınmazın bulunduğu yere ait uygulama (ifraz) yapılmamıştır. Şikayetçinin elinde bulunduğunu belirttiği kroki ise, resmi hiçbir özelliği bulunmayan 'özel ifraz krokisi'dir. 2- Adı geçen şahsın almış olduğu ruhsat ise, 1984 yılında ve dönemin Belediye Başkanlığı'nca 'geçici imar durumu' esas alınmak suretiyle verilen Bodrum+Zemin+1 Normal kat inşaat ruhsatıdır. 3- Durumu yukarıda belirtilen taşınmaza 3194/18. md. gereği DOP kesintisi uygulanmamış, yazılanın aksine %50-60 kesinti veya diğer parsellerin tecavüzü bahis konusu değildir. Ancak, anılan parselin de bulunduğu bölgede İmar Kanunu uygulaması yapıldığında 18. md. gereği yasal kesintileri ve uygun çekmeler yapılacaktır."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.