Komşumuz Ramazan Kanat'ın evinin önündeki giriş kapısı hizasında, güzel bir direğe çekilmiş bayrağımızı görünce, aklıma, bir vakitler öğrencilerime coşku ile okuttuğum "Bayrağım" şiiri geldi. Yaşım 65 olsa da, geçmiş günlerimi hatırladım, bir dörtlüğünü mırıldandım... Tatmin olmamıştım. Odama girip bu sefer yüksek sesle okudum. Birikmiş sıkıntıların vermiş olduğu stresi başka türlü atamazdım. Yazımı daktilo ederken de şiiri yüksek sesle okudum. İşte şairin dörtlüğü: "EY MAVİ GÖKLERİN SÜSÜ GURURU EY CENNET YURDUMUN SÖNMEYEN NURU UÇARKEN TÜRKLÜĞÜN KALBİNE DOĞRU SEVGİMİ AŞKIMI ANLA BAYRAĞIM DALGALAN ŞEREFLE ŞANLA BAYRAĞIM" Bayrağı görünce, "sünnet düğünü mü var?" diye düşündüm. Değilmiş, meğerse Ramazan Kanat'ın oğlu Mesut'un asker düğünü hazırlığı varmış. Davulun sesini işitince okumayı bırakıp, 100 metre ilerideki asker düğününü tertipleyen gençlerin yanına gittim. Meğerse yakın komşuları Feridun, Mesut ve Mustafa'nın o mutlu günlerinin sevincini beraber yaşamaya karar vermişler. Şair dizelerinde ne güzel dile getirmiş... Asker adayı Mesut'un babası Ramazan Kanat'ın yanına gidiyorum ve ilk sorumu soruyorum: -Efendim Allah hayırlı uğurlu etsin, ne kadar güzel, sizce asker adayı babası olmak nasıl bir duygu? -Hocam anlatmak mümkün değil, Allah'ıma çok şükürler olsun çok çok sevinçliyim. Evladımın en mutlu günü... İstesem bedelli olarak da askerliğini yaptırabilirdim. Ancak hayatım boyunca vicdanen huzursuz olurdum... O mübarek görevini tam manasıyla yapsın... Aynı soruyu asker adayı Feridun Civan'ın babası Bahri Civan'a da sordum. Onun cevabı da anlamlı: -Çocuğum elbette ki vatani görevini en iyi şekilde yapacak bundan büyük mutluluk duyuyorum.. Biraz ilerimizde asker adaylarının anneleri Ayşe Civan, Gülseren Kanat ve Nezihe Aksu evlatları ile birlikte sokağın ortasındalar. Hepsinin de mutlulukları yüzlerinden okunuyor. Feridun Civan'ın annesi henüz ilk evladını askere göndereceği için daha çok neşeliydi... -Hocam inanınız ki çok mutluyuz... Sizler de bilirsiniz ki ne çilelerle bugünlere getirdik... Gözüm çok iyi tanıdığım babacan ve iyi yürekli Rüştü Civan Amcaya takıldı. Yanına gittim, torunu Feridun'un asker düğününü görmek için gelmiş. Rüştü Amca açıldı, anlatmaya başladı. Çanakkale'deki askerliği sırasında yaşadıklarını anlatırken, sanki o günleri yeniden yaşıyor gibiydi. 85 yaşındaki amca hiç izine gitmeden 4 sene askerlik yapmış. Yüreğinin derinliklerinden gelen şu sözleri söylüyordu: -Bugün silah altına çağırsalar, seve seve giderim! Muhterem Rüştü Amcanın yaşarcasına anlattığı askerlik günlerini dinleyenler hayret etmişlerdi. Böylesi güzel bir anıyı, Erzurum Pulur Köy Enstitüsü'nde okuduğum zamanlarda, oraya gelen Nene Hatun'dan derlemiştim. Yolunuz açık, günleriniz daima mutlu olsun Mehmetçik adayları... İsmail Avcı (Emekli Öğretmen)-İZMİR Şansal Büyüka'ya yakışıyor mu? Bir içecek firmasının televizyon reklamında eski hakem ve futbol yorumcusu Erman Toroğlu, ünlü spor yazarı Şansal Büyüka'ya bir şey söylüyor. Şansal Büyüka da "Anladıysam Arap olayım hocam" diye cevap veriyor. Bu ifade yaygın kullanılan ırkçı bir aşağılamadır. Arap olmak kötü bir şey midir? Avrupa'da böyle bir laf edilse adamı söylediğine pişman ederler, bu lafı söyleyen kişi yıllarca hapis cezasına çarptırılır. Bütün dünyada olduğu gibi bu ülkede de birçok Arap kökenli vatandaşımız yaşıyor. Kamuya mal olmuş sözü geçen bir yazarımızın, şaka da olsa böyle bir laf söylemesi Arap vatandaşlarımızın gururunu incitmektedir. Lütfen o söz reklamdan çıkarılsın... Kaldırılmadığı takdirde hem firma hem de Şansal Büyüka aleyhinde tazminat davası açacağımızı buradan duyururuz... Arap kökenli Türk vatandaşları-SİİRT BOYABAT kitap yardımı bekliyor Boyabat'ta 42 yerleşim noktasına, her biri 200 adet kitap barındıran kitap stantları koymaya başladık. Amacımız: sorumluluk anlayışımız gereği; toplumda okuyan insan sayısının artışına katkıda bulunmak olarak açıklanabilir. Çünkü: Okuyan insan düşünür! Düşünebilen insan üretici olur! Üretebilen ve düşünen insanında topluma ve ülkemize önemli katkıları olur! Boyabat'ta Resmi dairelerin giriş noktalarına ve halkın yoğun olarak kullandıkları lokanta, berber, market gibi yerlere kitap stantları koymaya başladık. Okunan kitaplar geri getiriliyor. Fakat elimizde kitap yok denecek kadar az! Halkın ve özelliklede çocukların talebine cevap veremiyoruz! Bir kitapla bile olsa, çorbada sizin de tuzunuz olsun! Gönderi adresi: Şefkat Yağmuru İnsani Yardım Derneği Kumluk Mah. Çorak Sk. No:15 BOYABAT Tel: 0368 3154717