Sayın Başbakan'ın ve Milli Eğitim Bakanı'nın dikkatine; Biz, "Ataması Yapılmayan Öğretmenler" olarak, vatanın her köşesinde çalışmak istediğimizi belirtmek isteriz. Bize verilen "Devlet Sözü"nün tutulmasını bekliyoruz. Hatırlanacağı gibi, 2010 yılının Kasım ayında, o zamanki Millî Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, "Biz 2011 yılında 55 bin öğretmen alacağız ve bu alımların tamamını da tek seferde, Ağustos ayında yapacağız" diyerek, resmî bir açıklamada bulunmuştu. Bir seferde 55 bin öğretmen ataması müjdesi, her kesim tarafından büyük destek gördü. Zaten çıkartılan bir kanun ile ara dönem atamaları da iptal edildi. Yok pahasına çalışan ve daha iyi şartlarda kendi mesleğini yapmak isteyen bir sürü öğretmen görevlerinden istifa ederek, KPSS için hazırlanmaya başladı. Ve tabii ki onlardan katbekat fazla olan işsiz öğretmenler de. Ama KPSS sınavından bir ay önce, 1 Haziran 2011'de tam 30 bin öğretmen, 6 Temmuz'da da 6 bin öğretmen alınıyor. 2001 Ağustos ayında da, "biz sadece 11 bin alım yapacağız!" açıklaması yapılıyor. 55 bin yerine sadece 11 bin... Biz, verilen "Devlet Sözü" için çok umutlanmıştık. Ama bütün çalışma ve emeklerimiz boşa gitti... Mevcut şartlar altında, tek seferde bütün öğretmenlerin atamasının yapılamayacağını biz de biliyoruz, bize verilen sözden geriye kalan sayı için, 28 bin için mücadele ediyoruz. Şubat ayında 17 bin atama yapılarak, bize sus payı verildi. Kalan 44 bin yerine, sadece 17 bin. 55 binlik Devlet Sözünün ancak yarısı tutulmuştur. Diğer yarısı için ise en son bu Haziran ayına kadar zaman bulunmakta. Çünkü 7 Temmuz 2012'de yeni bir KPSS yapılacak ve bizim canla başla uğraştığımız puanlarımızın üstüne yeni puanlar ve yeni kişiler ekleneceği için, bizim atanma ümidimiz yine yok edilecektir. Verilen "Devlet Sözü" de bu şekilde tarihe gömülecektir. Bu yıl KPSS'ye çalışan arkadaşlarımız da mağdur edilmesin ve Haziran ayında yapılacak atama Ağustos ayında yapılacak atama sayısından kırpılmasın. Ağustos ataması rutin bir atamadır ancak Haziran ataması, "Devlet Sözü" olan 55 binden geriye kalan 28 bin atamanın yapılacağı son tarihtir. Şu anda MEB'in resmî sayısına göre, Türkiye'de 60 bin ücretli öğretmen çalışmaktadır. Geçen sene, sözleşmeli öğretmenliği tamamen kaldıran hükümetin, en geç bu yaza kadar ücretli öğretmenliği de tamamen kaldırmasını istiyoruz. Bunun yerine kadrolu ve güvenceli atama istiyoruz. Bu sayede, hem bize verilen "Devlet Sözü" olan 55 binden geriye kalan 28 binlik atama sözü tutulmuş olur, hem de Ağustos ayında ciddi bir alım için devletin cebinden fazla para çıkmamış olur. Çünkü hâlihazırda bu rakamın üçte birlik kısmı zaten ücretli öğretmenlere ödeniyor. Cennet vatanımızın her köşesinde, seve seve bu ulvi görevi yapmak istediğimizin de bilinmesini istiyoruz. Kamuoyunda, bizim bazı bölgelerde görev yapmak istemediğimiz, bunun için atamaların yapılmadığı gibi yanlış bir algı bulunmakta. Bunu da böylece düzeltmek istiyoruz... Atama Bekleyen Öğretmenler İlkokulda dersler 25 saat olmalı Önceki ilkokul uygulamasında okul süresi 5 yıldı ve 7-11 yaş çocuklarına eğitim veriliyordu. Yeni ilkokul yapılanmasında, okul süresi 4 yıla düştüğü ve kayıt yaşı erkene alındığı için, ilkokullarda 6-9 yaş aralığındaki çocuklar eğitim alacak. Eskiden ilkokullarda haftada 25 saat ders işlenirdi. Kesintisiz eğitimle birlikte, ders saati 30'a çıktı. İkili öğretim yapılan okullarımızda bu durum çocuklarımızın hayatını işkenceye çevirdi. Çocuklarımızın yarısı sabah ezanıyla uyanmakta, doğru dürüst kahvaltı yapmadan karanlıkta okul yollarına düşmektedir. Bu sabahçı grup, öğleye kadar ders görüp okuldan ayrılırken on dakika sonra diğer grup eğitime başlamaktadır. Yaş grubu daha küçük olan bu grup ise kısa günlerde gün battıktan sonra, neredeyse yatsı vakti okuldan ayrılmaktadır. Nüfusun yoğun olduğu bütün şehirlerde ikili öğretim uygulaması vardır. Okullarda yaptığımız araştırmalarda, öğrencilerin tamamının teneffüs sürelerinin kısa olmasından şikayetçi olduğu görülmektedir. İkili öğretim yapan okullarda teneffüsler 10 dakikadır. Ancak bu 10 dakikalık sürede öğrencinin sınıfından çıkıp birkaç kat inerek bahçede oyun oynaması ve geri gelerek derse hazır olması beklendiğinden, gerçek anlamda ancak 5 dakika teneffüs yapabilmektedirler. Teneffüs zili çalınca 6, 7 yaşındaki çocukların okulun üst katlarından uçarcasına inmeye çalışmalarını, bir dakika fazla oynayabilmek için âdeta birbirlerini ezerek bahçeye hücum etmelerini görmek içimizi acıtmaktadır. 21. Yüzyılın eğitimi bu olmasa gerek! 6, 7 yaşındaki çocuklardan 10 dakikalık sürede tuvalet vb. ihtiyaçlarını gidermeleri, bahçeye inip oyun oynamaları, rahatlamaları ve tekrar sınıflarına çıkarak diğer derse hazır hale gelmeleri mümkün mü? Yeni yapılanmayı bir fırsata dönüştürmek ve eğitim sistemimizi hatalardan temizlemek elimizdedir. 6-9 yaşlarındaki çocuklar oyun çağındadır. Bu çocuklar için iki ders arasında en az 20 dakika teneffüs süresi verilmelidir. Bu yaş çocuklarının haftada 25 saat ders görmeleri yeterlidir. Zaten mevcut haliyle 5 saat serbest etkinlik adı altında ders saati uygulaması vardır. Sadece serbest etkinlik dersinin bile iptal edilmesi ders saatini 25'e düşürecek, Branş öğretmenlerinin maaş karşılığı 15 saat derse girmesine karşılık, sınıf öğretmeninin 18 saat derse girmesi ayırımcılığına da son verilmeli, sınıf öğretmeni de maaş karşılığı 15 saat derse girmelidir. Böylece sınıf öğretmenlerimizi de mağdur etmeden ilkokulda haftalık ders saatini 25'e düşürmüş oluruz. Doğan Ceylan (Müfettişler Derneği Başkanı) > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00