Atanamayan lise branş öğretmenleri üvey evlat mı?

A -
A +

Bu sene 10 Eylül tarihinde atanan 40.000 öğretmenin büyük çoğunluğu ilköğretim branşlarına yapıldı. Lise branşlarına ise maalesef komik kalacak sayıda atamalar yapıldı. Mesela; Fizik 107, Kimya 145, Biyoloji 158, Felsefe 154, Coğrafya 423, Tarih 356, Matematik 1021, Türk dili ve edebiyatı 1576 gibi... İlköğretimde ise; Türkçe 4385, İlköğretim matematik 3674, Fen bilgisi 3148, Sosyal bilgiler 2012 gibi, çok daha fazladır. Lise branşlarında KPSS yerleştirme puanları 85, 86, 87, 88 gibi yüksek kaldı, birçok lise öğretmenimiz maalesef açıkta kaldı. Sanki bu da yetmezmiş gibi, bir de sınıf öğretmeni norm fazlalığını eritmek için, sınıf öğretmenliğinden, ilköğretim branşlarına; ilköğretim branşlarından da, lise branşlarına, yüksek miktarlarda, hiçbir sınava tabi tutulmadan kaydırmalar yapıldı. Sayın Milli Eğitim Bakanımız, bir taraftan kaliteli öğretmen alınacağından bahsetmekte, diğer taraftan da lise branş kadrolarını, ilköğretim branş öğretmenleriyle doldurmaktadır. Bir tarafta çok yüksek KPSS puanıyla atanamayan binlerce lise branş öğretmeni, öbür tarafta boş geçen, ya da ilköğretim branş öğretmenleriyle doldurulan lise dersleri. Bu uygulamalar devam ettiği sürece, girdiği üniversite sınavında, sıfır çeken binlerce lise mezununun hali yadırganmamalı. Milli Eğitim Bakanlığı, gerçekten eğitimde kalite istiyorsa, yüksek KPSS puanlı binlerce lise branş öğretmeni boşta gezerken, bu kadrolara, ders boş geçmesin düşüncesiyle, rastgele öğretmen ataması yapmamalıdır. Girdiği dersin hakkını veren, uzmanlık alanıyla göz dolduran, kaliteli lise branş öğretmenlerine öncelik verilerek bu ihtiyaç giderilmelidir. Matematik, Fizik, Kimya, Biyoloji, Tarih, Coğrafya, Edebiyat, Felsefe gibi lise dersleri, gerçek lise branş öğretmenleriyle doldurulursa, ancak o zaman eğitimde kalite yakalanır. Ayrıca, 13 Eylüldeki ek atamalar, tercih yaptırılmadığı için, tam bir adaletsizlik örneği. Kılavuz yayımlanmadan, atama yerleri ilan edilmeden, tercih yaptırılmadan, sadece 26'ncı tercihe göre, aceleye getirilen bu atamalarla, yüksek KPSS puanlıların yerine maalesef daha düşük puanlı öğretmenler yerleşti. Böyle bir atama yüzünden, bazı öğretmenler adeta hayata küstü. Halbuki kadrolar ve puanlar baştan ilk atamaya göre doğru hesaplansaydı, bu haksızlık olmayacaktı. Sayın Başbakanımız ve Milli Eğitim Bakanımız, lütfen atanamayan yüksek KPSS puanlı lise branş öğretmenlerinin feryadını duyunuz. Bu ülkede sıfır KPSS puanıyla atanan birçok öğretmen var. Şimdiye kadar 2 yıl geçerli olan KPSS puanlarının 1 yıla indirildiği ve şubat atamasının olmayacağı söyleniyor. Eğer 1 yıla indirilecekse, uygulamanın adil olması için, lise branş öğretmenlerine bu sene bir defa daha şans tanınmalı. Anadolu liselerine geçen ve düz liselerde boşalacak olan lise öğretmen kadrolarına, tercihli ek atama yapılırsa, ancak o zaman bu haksızlık sona erecektir. Muhterem Güleç Dayanacak gücüm kalmadı! Sağlık Bakanlığı'na; 2006 yılında, sağ kasığımda fıtık olduğu söylenerek, Dr. M. K. tarafından ameliyat edildim, yama konduğu söylendi. Sabah kalktım testislerim şiş, Doktor bey, "benimle alakası yok" dedi. Üroloji, "doktor testisin girişini aldırmış" dedi. 6 yıldır her gün şişiyor, ağrı-sızıdan duramıyorum; bu sebeple 10 defa ameliyat oldum, kasıklarım dikildi. Her defasında ayağa kalktığımda yırtıldı, inanmadılar, kovuldum... 2009'da, idrar yolunda taş var denerek, Prof. Ö. S. tarafından "HYTRN" hapı verildi. Taşı attım ama 10 yerimden kaslar delindi, 3.5 yıldır çabalarım, bakan olmadı. Bunun üstüne, Dr. L. D. fizik tedavi uyguladı, ışın tedavisinde aşırıya gitti boynum, kulaklarımın etrafı, omuzum, sırtım makada kadar yırtıldı. Kalçalarım, karnım, kasıklarım, yüzüm ve ağzımın etrafı hepsi yırtık; sebebi yanlış tedavi. 55 yaşımda, başıma gelmedik kalmadı, gücüm tükendi, kaslarımın yüzde 70'i yırtıldı, gözle görülüyor, röntgen ve ultrason gösteriyor. Verilen 4 raporda adale spazmı, yırtık var deniyor. Ama gittiğim sağlık kuruluşları ilgilenmiyor, tedavi etmiyor, kovuyorlar. Lütfen siz el atın, beni bu azaptan kurtarın, dayanacak takatim, mecalim kalmadı. Mustafa Irak (05077016442)-Melikgazi/KAYSERİ Arazimiz kanalla heba edilmesin Sayın Veysel Eroğlu'nun dikkatine; 1433-1434 ada-parsel 17830 metrekarelik arazimi, Devlet Su İşleri Müdürlüğü, tam ortadan ikiye bölerek, dere ıslah çayı geçiriyor. Plan-proje bu şekilde çizilmiş. Bu projenin mutlaka yapılması gerekiyormuş. Bu proje, Kızılca Köyü ve Sorkun Kasabası arazisinden geçerek, Saltık Köyü'ndeki Hamam Çayı'na bağlanacak. Çay ve iki yanı, 8'er metreden 24 metre genişliğinde olacakmış. Arazimizin en değerli yerleri bu proje ile alınıyor. Çayın taş yapısı olmayacak, sadece kanal açılacakmış. Aynı kanal, hemen arazimizin yanı başındaki boş meralardan geçebilir ve ilgili çaya dökülür, biz 50 vatandaş bu talepte bulunuyoruz. Projenin bu güzergahla yeniden düzeltilmesini istiyoruz. Ben, Avrupa'da yıllarca çalıştım, bütün kazancımı bu araziye yatırdım. Bir kamu kurumunun bunu elimden alması adaletle bağdaşır mı? Üstelik yanı başımızda kamuya ait boş arazi varken, başka çözüm yolu da mevcut iken... Kimseyi incitmek veya şikayet etmek maksadımız yok. Sadece yılların emeği olan birikimimizin karşılığı arazimiz zayi edilmesin, tarım arazisi zarar görmesin; boş mera kullanılsın... Sayın Bakanım, lütfen bizi üzecek bu projeye müdahale edin... (Ramazan Özçevik ve 50 vatandaş) Kızılca Köyü-Sandıklı/ AFYONKARAHİSAR > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.