Atanur Aydın, derdine derman bekliyor

Peş peşe gelen hastalıklar, 18 yaşındaki Atanur Aydın'ın hayatını alt üst etti. Daha 3 yaşındayken lösemiye yakalanan Atanur, tedavisi sırasında Hepatit B ve C hastalıklarının pençesine düştü, bir süre sonra da kalçasında kemik veremi olduğu ortaya çıktı. Doktorlar "Ameliyat için 150 bin TL gerekli" dediğinde ise, elinde avucunda hiçbir şey olmayan anne Cihan Aydın, ne yapacağını şaşırdı. Aksaray'da bir yüncüde çalışarak 2 çocuğuna bakmaya çalışan anne Aydın, oğlunun gözleri önünde eriyip bitmemesi için mücadele etti, sesini bütün Türkiye'ye duyurarak, "Oğlum için mecburum" dedi. Atanur'un babası Kenan Aydın 2000 yılında AMATEM'de alkol tedavisi gördüğü sırada kalp krizi geçirip ölünce, ailenin bütün yükü anne Cihan Aydın'a kaldı. İstanbul Valiliği'nden resmi izin aldıktan sonra, elindeki makbuzlarla kapı kapı dolaşarak yardım isteyen acılı anne, insanların şüpheli bakışlarının kendisini çok üzdüğünü anlatıyor. Her şeyi oğlunun sağlığı için yaptığını söyleyen Cihan Aydın, şunları anlattı: "Oğlum Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde üç defa ameliyat oldu, iki ameliyat daha olması gerekiyor. Kalçasında biriken iltihap temizlendi. Ancak bu sefer bacağında kısalma meydana geldi ve topallamaya başladı. Oğlum için gerekli para bulunmazsa bir bacağını kaybedebilir. Geçen hafta çektirdiğimiz MR`da, kalçadaki iltihabın akciğere de sıçradığı ortaya çıktı." Oğlunun tedavisinin sürdüğünü aktaran anne Aydın, "Ameliyat başarıyla gerçekleşti. Ancak hâlâ alçılar içinde.. Tuvaletini bile altına yapıyor. Oğluma tek başıma bakamıyorum. Ne yapacağımı şaşırdım. Yemek yemediğim günler oluyor. İşim de yok şimdi. Bundan sonra ne yaparım bilmem" diye konuştu. DESTEK BEKLİYOR Sıkıntılı günler yaşayan acılı anne Aydın, ümidini artık hayırseverlere bağlıyor. Zor günler yaşayan aileye yardım yapmak isteyenler İstanbul Valiliği onayıyla açılan TC Ziraat Bankası Gaziosmanpaşa Şubesi'ndeki 0592-50280403-5001 No'lu hesaba yardımda bulunabilecek. Ayrıca 0535 964 82 95 No'lu cep telefonundan da Cihan Aydın'a ulaşılabilir. BACAĞIMI KAYBETMEK İSTEMİYORUM Kendi yaşıtları Liseye devam ederken, Yıldıztabya İlköğretim Okulu sekizinci sınıf öğrencisi olan Atanur Aydın, hastalığı ve ağrıları nedeniyle bir süredir okulundan ve arkadaşlarından ayrı. Evden çıkamayan Atanur, okulunu çok özlediğini söylüyor, "Ben de arkadaşlarım gibi sağlıklı olmak istiyorum. Bacağımı kaybetmek istemiyorum. Lütfen yardım etsinler" diyor. >> Kargaları kovacak, ses çıkaran bir alet yapamazlar mı? Memleketimizin güzide Makine Mühendislerine seslenmek istiyorum. Biz, Silivri köylüleri olarak kargalardan çok şikayetçiyiz. Ürünlerimize zarar veriyorlar. Bir çaresini bulamadık. Arabalarda saniyeli silecekler var, onun gibi saniyeli ses çıkaran, kargaları kovacak bir alet yapamazlar mı? Çok mu zor? Hilmi Arıcan - Büyükkılıçlı Köyü - SİLİVRİ >> AB ülkelerindeki uygulamaları getirip Yeşilkart'a son verin Yeşilkart almak için dosya açılması gerekmekte, bir çok yerden evrak talep edilmekte, hatta aile bireylerinin maddi durumu incelenmektedir. Avrupa'da çalışanlar zaten sigortalı, çalışmayanlar ise belediyelerde kayıtlıdır. Çalışamayacak durumda olanlarla Sosyal Yardım Dairesi ilgilenmekte ve bu kişilerin emekli olmasını sağlamaktadır. Çalışabilecek olan kişilere, belediyelerde bulunan Çalışma Diresi'nce iş imkanı sunulmakta, mesleği olmayana meslek öğretilmekdedir. İş bulamayanlar ve sosyal yardım alanlar doğrudan belediye tarafından sigortalanır, emekli kesintileri bile karşılanır. Türkiyemizde ise vatandaşın yeşil kart alması bile problem. Hükümet neden vatandaşına dosya açtırmakta, Yeşilkart alınmasında vatandaşı yormakta ve aile bireylerini bu işin içine katmaktadır? Aile bireyleri belki muhtaç, kişinin geçimi için yardımcı olabilir ama sağlık işleri devletin işidir. Avrupa Birliği'ne girecek ülkemize bu durum yakışmamaktadır. Yeşilkart uygulamasından bir an evvel vaz geçsinler. Bütün vatandaşlarımızı sigorta etsinler. Soner Çınar