Bakan'dan Fen-Edebiyat mezunlarına müjde

A -
A +

Bilindiği gibi, Milli Eğitim Bakanlığı Türkiye'de yaşayan herkesle bir bakıma ilgili. Ya çocuğumuz, bir yakınımız öğrenci, ya da bir ahbabımız orada çalışıyor. Dolayısıyla bu Bakanlıktaki sancılar toplumun tamamına yansıyor. Kaldı ki geleceğimiz de bir bakıma bu Bakanlığın başarısına bağlı. Takip edenler bilir, bu köşede Milli Eğitim Bakanlığı ile ilgili şikayetler sıkça yer alır. Öğretmen, öğretmen adayı, çalışan farketmiyor; hepsinin problemlerine aynı hassasiyetle yaklaşıyoruz. Ama en çok, "öğretmen olacakları" yönünde devletin söz verdiği, sonra da yüzüstü bıraktığı Fen Edebiyat mezunları ile ilgili şikayetler gelir. Benzer bir yazıya dünkü gazetemizde yer verdim. Yeni Milli Eğitim Bakanı Sayın Necdet Tekin hemen arayarak içimize bir nebzecik su serpen açıklamalarda bulundu, müjdeler verdi. Sayın Bakan, bu duyarlılığıyla ilerde birçok güzelliklere imza atacağının işaretlerini de verdi. Milli Eğitim Bakanı'nın açıklamaları şöyle: 1. Üniversitelerde ilk açılan fakülteler Fen-Edebiyat Fakülteleridir. 2. 1980'lerden sonra öğretmen yetiştirme işi tamamen üniversitelere bırakıldı (Eğitim Enstitüleri buralara bağlandı). 3. 1990'lı yıllara gelindiğinde, 10 binlerce öğretmen açığı bulunduğu görüldü. Mezun olunan okula bakılmaksızın sertifika alanlar öğretmen yapıldı, atandı. Öğretmen açığının kapatılmasına çalışıldı. 4. 1998 yılına gelindiğinde, artık Eğitim Fakülteleri'nden mezun olanların ihtiyacı karşıladığı görüldü. 2 yıl önce bir karar verildi; sertifika almış olsalar dahi Fen Edebiyat Fakülteleri'nden mezun olanların ataması yapılmayacaktı. Halbuki bunlara söz verilmiş, sertifika aldırılmıştı. Devletin sözü yerde kaldı. Bu durumda olan 10 bin civarında öğretmen adayı 2 yıldır beklemektedir. Ben bunu çözmek istiyorum. Söz gelimi Eğitim Fakültelerinden mezun olan Matematik Öğretmeni sayısı 700, bizim ihtiyacımız da 1000 öğretmen ise, kalan 300 öğretmeni hak sahibi Fen Edebiyat mezunlarından puan sırasına göre alacağız. Zaman içinde bu insanlarımızın mağduriyetini gidermeye çalışacağız, devletin verdiği sözü de tutmuş olacağız. Tezsiz yüksek lisans yapanlardan da 150 kişinin tayinini ilk etapta yapacağız:" Sayın Bakan bunları söyledi, bekleyen hak sahipleri için elinden geleni yapacağının işaretlerini verdi. Dileğimiz Sayın Milli Eğitim Bakanımızın, yapılmış olan birçok yanlışlığı düzeltmesi, kırılmış kalpleri tamir etmesi ve bu yönde başarılı olmasıdır. 18. Madde ve belediyeler Belediyelerin asli görevi, beldenin medeni ve müşterek hizmetlerini yürütmek, beldenin imar ve inkişafını sağlayacak hizmetleri kanun ve yönetmelikleri uygun yapmaktır. 3194 Sayılı İmar Kanunu'nun 18. Maddesi, yıllarca yapılan belediyelerdeki imar uygulamalarından tecrübe edilerek, bilimsel olarak düşünülmüş; belediyelerin yol, yeşil saha, çocuk parkı vb. kamu hizmetlerinin gerçekleştirilmesi için hazırlanmış ve yürürlüğe konulmuştur. Bu madde olmazsa, belediyelerin devlet ve kendi imkanlarıyla hizmet yapması mümkün değildir. Bazı çevreler ve kişiler, "belediye mülkiyet gaspediyor" şaibesiyle hizmeti engellemeye kalkışıyor. Alınan idari ve hukuki yargı kararlarıyla da kamu yararına olan bazı hizmetler durduruluyor. Eğer gelecek nesillere iyi bir çevre, modern çağa uygun yerleşim ve yaşama mekanı bırakmak istiyorsak; yetkili ve ilgililerin daha duyarlı olması ve belediyelere yardımcı olması gerekir. > Turan Kocaman - ERZURUM İşte sandık, işte meydan!.. Uğruna ölünesi güzel yurdumuzu yaşanmaz hale getirdiniz; milletimizi açlık sınırına terk ettiniz, esnafımıza kepenk kapattırdınız; herkese iş, aş vaadiyle seçilip, başa gelince milletin sıkıntılarına kulak tıkadınız; adeta "pasta ye" dercesine, halkın hiçbir sorununa eğilmediniz. Bizim oylarımızla geldiğiniz o makamlarda, sizler zevku sefa içinde yaşarken, bizi muhatap bile almadınız. Oysa seçim zamanı halkla, esnafla iç içe, samimi pozlar verirdiniz. Çok merak ediyorum, şimdi hangi yüzle gelip oy isteyeceksiniz? IMF'nin güdümünde inim inim inlettiğiniz milletimize nasıl bir gelecek vaad edeceksiniz? Suçluları ve katilleri affetmenizi, mağdur vatandaşlara nasıl izah edeceksiniz? Herkes yaptığınızın karşılığını görür; sizin de hak ettiğiniz cevabı bu millet elbette oylarıyla verecektir. Milletimiz hatalarınız yüzünden çektikleri sıkıntılarının üstesinden Allahın yardımıyla elbette gelecektir. Ama sizler, yaptığınız hatalarınızla zihnimizden ve tozlu tarih sayfalarından silinmeyeceksiniz. Artık oy verirken iki kerre düşünelim, kendilerini yönetmekten aciz, istikbal vaad etmeyen dirayetsiz kişilere oy vermeyelim. > A. Öztürk - İSTANBUL

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.