Bakanlığın "Kıyafet Devrimi"ni destekliyoruz!

A -
A +

Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB), öğrencilerin okul kıyafetlerini düzenleyen yönetmeliği tümden değiştirerek, İmam Hatip öğrencilerine başörtüsü özgürlüğü, diğer öğrencilere de belirli sınırlar dâhilinde istedikleri kıyafetleri giyebilmesine fırsat veren reformunu destekliyoruz. Kıyafet serbestliği yalnızca öğrencilerle sınırlı kalmamalı, öğretmenleri de kapsaması gerekir. Öğrencilerin, kendilerini rahat hissedebilmesi ve psikolojik gelişim sürecini sağlıklı geçirebilmesi açısından kıyafet özgürlüğü çok önemlidir. Belirli sınırlar içerisinde, herkesin istediği gibi giyinebilmesi gerekir. Eğitim psikolojisiyle ve pedagojiyle uyuşmayan tek tip kıyafet uygulamasının, gelir seviyesi farkını yansıtmama ve yine okullarda kural ve disiplin oluşturduğu yönündeki iddiaları gerçekçi bulmuyoruz. Tek tip kıyafet uygulamasının eğitimde 'monolitik' bir kültürel kimlik ve antidemokratik öykünmeler oluşturma gibi sakıncalı sonuçları olduğunu düşünüyoruz. 12 Eylül darbe mirası kıyafet yönetmeliğini kaldırarak, önemli bir reform gerçekleştiren Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in eğitim sistemini demokratikleştirme, sivilleştirme ve pedagojik formlar kazandırma adına hayata geçirdiği köklü değişiklikleri çok önemli buluyoruz. Öğretmenlerimizi ve öğrencilerimizi özgürleştirmeden, eğitim sistemini soğuk savaş dönemlerine has baskı ve ritüellerin, doğma ve anlayışların makûs sonuçlarından kurtaramayız. Öğrenci ve öğretmenlerin serbest kıyafetlerle ve rengârenk elbiselerle okullara gelerek, okullarımızı çiçek bahçesine çevirmesini istiyoruz. Özgür okul istiyoruz. Demokratik bir eğitim sistemi istiyoruz. Gürkan Avcı (Demokrat Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı) >>> Okullardan ek kitap isteme yarışı Devletin dağıttığı kitapların yüzüne bakmayan öğretmenlerin bir kısmı, yüksek fiyatlı kitap almaları için çocuklara âdeta baskı uygulamaya başladı. Devletin ilk ve orta dereceli okullara kitap dağıtarak velilerin üzerindeki büyük bir yükü ve keyfi kitap alımlarını engellemesi bizleri çok memnun etmişti. Kitap yükünden kurtulduğumuzu sanmıştık, şimdi ek kitap alma mecburiyeti getiriliyor. Bayrampaşa'da bulunan İTO Meslek Lisesi'nde, en ucuzu 100 TL olan ek kitaplar istenirken, aynı sıkıntının diğer okullarda da olduğu, en ucuzu 20 TL olan ders kitaplarının çocuklara aldırılmaya başlandığı söyleniyor. Durum âdeta bir mobbing gibi, kitap almak istemeyenlere "ödev yapamazsınız, ben soruları bu kitaptan soracağım, nasıl çalışacaksın, sınıfta kalırsan karışmam" tarzı sözlerle baskı uygulayan öğretmenlerden şikayetçiyiz. Devletin verdiği kitabı açan bile yok. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu! Madem devletin kitapları ile bir işimiz yok o zaman neden bu kadar masraf ediliyor da ücretsiz kitap dağıtılıyor? Boşa giden paralar değil midir bütün bunlar? Sınavlar, testler ve ödevler öğretmenlerin kendi seçtikleri kitaplardan yapılıyor. Devletin verdiği kitaplar mı yaramaz yoksa bu işte bir ticari menfaat mi var? Zaten kitapların büyük çoğunluğu dershaneleri de olan popüler bir yayınevine ait. Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu konuda çalışmalarda bulunmasını, ek kitap alımlarının yasak edilmesini ve müfredat dışına çıkılmadan eğitime devam edilmesini istiyoruz. Bir Grup Veli >>> Korsan servis isyanı "P" Plaka sattılar esnafa, devlet sattığı plakaların arkasında durmuyor. Korsan servis taşımacılığı Kocaeli ve Gebze'de, özellikle Kocaeli Sanayi ve Türkiye'nin en büyük sanayi kenti olan Gebze'de aldı başını gidiyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, kendi uygulandığı "P" plakalarına sahip çıkmıyor veya çıkamıyor. Esnaf, servis taşımacılığı yapmak için krediler çekti, borçlandırıldı, parmaklarındaki yüzüklere kadar satanlar oldu; Belediye'den "P" plaka satın alındı. Buna rağmen, esnafın Belediye'den aldığı "P" plakasına Belediye ve Emniyet sahip çıkmıyor. Korsan servisçiler, "P" plaka alıp da yasal olarak servisçilik yapan esnaftan daha çok kazanıyor. Kocaeli ve özelikle Gebze'de servislere satılan "P" plakalar şu an sadece Belediye'nin ve Servisçiler Odası'nın gelir kaynağı olarak görüyor; esnaf, korsan taşımacılığa müsaade eden kurumlar tarafından çok büyük ekonomik zarara sokuluyor. "P" plakası alan servisçilerde, bankaya borcu olmayan, vergisini ve araç bandrollerini düzenli olarak ödeyebilen pek bulunmuyor. Çünkü, korsan servisler, elini kolunu sallaya sallaya çalışıyorlar. Bu yüzden zarara uğratılıyoruz. Buradan ilgililere ve yetkililere sesleniyoruz; biz yasalara uymak için "P" plakalar satın aldık. Yetkililerden bu konuyla ilgilenmelerini istiyoruz. Yani Devlet yasalara uysun, Kocaeli ve Gebze'de korsan servisçiliği önlesin. Artık bıçak kemiğe dayandı. Çok büyük eylem yapmak zorunda kalacağız, Gebze'de hiçbir "P" plaka servis aracı, servis yapmayarak, kontak kapatacağız. Korsan servisçiliğe müsaade edenler, gelsin fabrikaların servislerini yapsınlar. Mehmet Eser (Kocaeli "P" Plakalı Servisçiler Derneği Başkanı) >>> İstanbul Ticaret Odası neden "çek" problemine el atmıyor? Ben 46 senelik esnafım. Çeklerle ilgili böylesine bir kaosa şahit olmamıştım. Kimse çekini ödemiyor, piyasa allak bullak. Çekini ödemeyenlere verilen hapis cezası kalktı, eşyaları da haczedilemiyor artık. Bunların bir caydırıcılığı vardı. Şimdi kimse ödemesini yapmıyor, esnaf kan ağlıyor, derdini anlatacak, problemini çözecek merci bulamıyor... Çekini ödemeyen, borcuna sadık olmayan, sözünde durmayan kişiler için yasal düzenleme yapan yetkililer; alacağını tahsil edemeyen, batmak, kepenk kapatmak tehlikesiyle karşı karşıya kalan dürüst esnaf için de bir çare bulmalı. Yıllardır aidat ödediğimiz meslek odamız, İstanbul Ticaret Odası (İTO) da bir şeyler yapmıyor. İTO, bugün değil de ne zaman bize sahip çıkacak? Artık takatimiz kalmadı, lütfen bu kaosa son verin... Lokman Gündoğar ----------- Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.