Müşahede ve tespitlerime göre, yanlış ve eksik bulduğum konuları yararlı olur düşüncesiyle ilgililerin dikkatine sunuyorum. Bilindiği gibi, çözümler geciktikçe, kenarda bekleyen potansiyel risklerin daha çetrefil hale gelmesi kaçınılmaz olur: 1. Büyük şehirlerde nüfus ve yatırım yoğunluğunu azaltmak lazım. Yoğunlaşmış kentlerdeki yatırımlar cazip halden çıkarılıp, az gelişmiş yerlerde daha çok teşvik vermekle bu problem çözülebilir. 2. Büyük şehirlerdeki ulaşım problemi rehabilite edilmeli, toplu taşıma projeleri hızlandırılmalı (özellikle raylı sistemler). 3. Yasal düzenleme ile, belediyelerin aşevleri kurmaları ve bu yolla yoksul vatandaşların beslenme problemleri halledilmelidir. 4. Elektrik ve su israfını önleyici tedbirler alınmalı, bu yönde gerekirse eğitim verilmeli. 5. Vergi kayıtlarını yaptırmak şartıyla, işportacılara belirli yerlerde çalışma izni verilmeli. 6. Çalışanlar sigorta primlerini kendileri yatırabilmeli. 7. Terör olayları ve insan öldürme ile ilgili cezalar mutlaka caydırıcı hale getirilmeli. 8. Sağlık sektörünün ıslahı için performans kriterleri devreye sokulmalı, hastaneler için gerekirse katkı payları arttırılmalı. Doktor-hasta-eczane üçlü ilişkileri titizlikle incelenmeli. 9. Fiş, fatura ve makbuzlar gereken ciddiyetle denetlenmeli. Belgelenen giderlerin tamamı vergi iadesi kapsamına alınmalı. Vergi iade zarfları 3 ayda bir verilmeli. 10. Hazine arazileri üzerinde yapılmış inşaatlara, imara uygun olmayan binalara bir düzenleme getirilerek, problem halledilmeli, hazine bu kaynaktan mahrum bırakılmamalı. 11. Üç tarafımızı çevirmekte olan denizlerimizin bütün nimetlerinden istifade edilmeli, balık ve taşıma için bu imkanlar azami şekilde değerlendirilmelidir. 12. Borç-alacak meselelerinde ve diğer adli olaylarda kısa sürede netice alınmalı. Yargı bağımsızlığının yanı sıra yargıç kararları da titizlikle incelenmeli, gerekli müeyyideler getirilmelidir. 13. Bütün iletişim araçları kullanılarak, gençlerimizin daha iyi yetişmeleri ve iyi huylar edinmeleri sağlanmalıdır. Necdet Akman-İSTANBUL Hırsızlar huzur bırakmadı Sayın Adalet ve İçişleri Bakanları'na; Mahallemizde, bulunduğumuz yerlerde hırsızlık olayları o kadar arttı ki, evimizde dahi huzursuz oluyoruz. Cadde ve sokaklarda bulunmaktan çekinir olduk. Gözlerime inanamıyorum, genç insanlar, 35-40 yaşlarında olan bazıları bu kötü işi meslek edinmiş. Hem kendileri huzursuz oluyor, hem de halkın huzurunu bozuyorlar. Emeklinin, asgari ücretlinin paralarını, askıdaki çamaşırları, kapı önündeki ayakkabıları, arabayı... ne bulurlarsa alıyorlar. Kadınların kollarındaki bilezikler, kollarındaki çantalar ve pazar harçlıkları kapılıyor... Bu olayların bizim de başımıza gelebileceğini düşünerek huzursuz oluyoruz. Güvenlik kuvvetlerimiz bunların çoğunu yakalıyor, ama mahkemelerde bunların ifadeleri alınıp serbest bırakılıyorlar. Huzur bozuluyor, güven kalmıyor. Lütfen buna bir çare bulun artık! Reşat Çavuş-BALIKESİR