Başka internet cafe mi var?

A -
A +

24.09.2001 tarihinde köşenizde çıkan, İçişleri Bakanlığı'ndan gelen yazıda, "bütün internet cafelerin kapatılması söz konusu değil" diyor ve ardından da Burdur'da bulunan bütün internet cafeler tek tek sayılarak, hepsinin kapatıldığı belirtiliyor. Yazıda geçen isimlerden başka, Burdur'da internet cafe yoktur ve hepsi şu anda kapalıdır. Sizce bunun başka açıklaması var mıdır? Benim işletmiş olduğum cafemde, kesinlikle kapatma gerekçelerinde belirtilen türde sitelere girilmesine müsaade etmiyoruz. Ama kişilerin mail adreslerine gelen veya chatten otomesaj olarak, o tür sayfa yapımcılarının göndermiş oldukları, ne olduğu belli olmayan veya başka ana başlık altında gönderilen bu reklam amaçlı sayfa adreslerini tıklamaları, o tür sayfaların açılmasını sağlıyor. Bu tür sayfaların bir tanesi açıldığı zaman, birbirlerine köprü ile bağlandıkları için, kapattıkça bir yenisi açılıyor. Denetime gelen polisler de sanki bu sayfalar seyredilmiş, biz de müsaade etmişiz gibi tutanak tutuyorlar, bir şey diyemiyoruz; anlatıyoruz ama anlamak istemiyorlar. Oysa çok saygın, seviyeli ve kültürlü kişilerin geldiği bir işletmemiz var. Şehrimize bedelli askerlik için gelen birçok doktor ve yüksek makam sahibi kişilerin askerlikten hatırlamak istediklerinden önemli bir unsurun cafemizdeki huzur ortamı olduğunu herkes bilir. Bize devamlı "bu ortamı iyi yakalamışsınız hiç bozmayın" diye tavsiyelerde bulunuyorlar. İçeride müşrerisi ile çalışanı ile tamamen seçilmiş kişilerin olduğunu görürsünüz, bunları siz de bilin ki bütün Türkiye bilsin. Biz böyle bir cafe kurduk, bununla şeref duyuyoruz. Olaya bir başka açıdan bakarsak; diyelim ki biz bu yayınları müşterilerimizin izlemesine müsaade ettik, iyi ama bizim bağlanmış olduğumuz servis sağlayıcı, devletin servis sağlayıcısı olan "TTNET"tir. Yasaksa niye devlet bunların yayınlanmasına müsaade ediyor? İhlas Net'ten bağlanıldığı zaman niye yasa dışı sitelere girilmiyor, çünkü ana sörvörden İhlas Net bu adresleri yasaklamış. Bunu söylüyorum, anlamak istemiyorlar. Şu günlerde morallerimiz çok bozuk yanımızda çalışan 4 kişi (hepsi de ev geçindiriyor) hem maddi, hem de manevi olarak çok kötü duruma düştük, oysa daha cafemiz kapatılalı 10 gün olmadı, 35 gün daha var... Türkiye'de hangi işyeri 45 gün kapatılınca ayakta durur? İlla ki bir yerler kapatılacaksa, kumarhaneleri kapatsınlar. Lokal adı altında açılan ve içinde içki içilen, ayrıca lokal olduğu için devlete vergi bile vermeyen batakhaneleri kapatsınlar. İş yok, fabrika yok. Yetkililerden rica ediyorum, çalışanı engellemesinler... ¥ Mücahid Akıncılar - MUĞLA Fizik Tedavi Merkezi kuralım Ben ve 10 arkadaşım Sağlık Meslek Lisesi Ortopedi Bölümü mezunuyuz. Bizler de diğer Sağlık Meslek mezunları gibi dertliyiz. 2000-2001 mezuniyet törenimizde Sağlık Bakanlığı'ndan bir yetkili "bu mezun 11 öğrencimizin hepsini işe alacağız" demişti. Fakat bu sözler sadece o salonda kaldı, biz de sevinmekle kaldık, bir icraat göremedik. Buradan Sağlık Bakanı'na sesleniyorum; Türkiye'de hergün kazalar, sakatlanmalar, depremler, söz konusu. Peki bu insanlara kim yardımcı olacak? Ülkemizde bu mesleğe ne kadar ihtiyaç olduğunu biliyoruz, ama çaresiziz! Bizler kendi mesleğimizi yapmak istiyoruz, verilen söz tutulur, lütfen Bakanım, bize yadımcı olun!!.. Ayrıca buradan, durumu iyi olan, hayır yapmak isteyen vatandaşlarımıza sesleniyorum; belki bir gün bizim de başımıza gelecek olan bu tür sakatlanmalar, kalıcı kazalar için önceden önlem almak ve en önemlisi birbirimize yardımcı olmak için hep beraber olup bir "Fizik Tedavi Merkezi" kuralım. Bizler Ortopedi Teknisyenleri, İstanbul Sağlık Meslek Lısesi ve Isparta Sağlık Meslek Lisesi Ortopedi mezunları olarak gereken fedakarlığı yapıyoruz. Biliyoruz kı Sağlık Bakanlığı böyle bir fizik tedavi merkezi kurduğumuzda destek verecektir. Yardımcı olmak isteyenler için mail adresim: memishasan@hotmail.com ¥ Hasan Memiş Görevimizi yapmıyoruz!.. Milletleri millet yapan, fertlerinin birbirlerinin dertleri ve sıkıntıları ile ilgilenmesidir. İnsanlarının bir kısmı maddi-manevi sıkıntılar içindeyken diğerlerinin buna duyarsız kalması, sadece kendi rahat ve zevklerini düşünmesi çok acı bir şey. Hep şu sözü öğrendik: "Allah milletimize ve devletimize zeval vermesin." Bir bebek dünyaya geldiği zaman herkes onun üzerine titrer, öpüp, koklanır, sevilir. Bebeğin aşıları yaptırılır, hatta hemşireler evlere kadar gönderilir ki, çocuklar sağlıklı olsun, mutlu olsun. Fakat daha sonra ne oluyorsa aynı devlet, çocuklar büyüyüp yetişkin olunca sahip çıkmıyor; onların çeşitli bataklıklara düşmesine engel olmuyor. Hatta fuhuş yasal hale getirilip vergi alınıyor!.. Büyüklerimizden ve herkesten istirham ediyorum, üzerimize düşen vazifeyi yapalım, insanımızı ahlaki çöküşten kurtaralım... ¥ Murat Ağaç - SİNOP

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.