Başkan adayları "Çağdaş Şehir İşletmeciliği" üzerinde yoğunlaşsın

A -
A +

Türkiye'de yaklaşık 1 milyon bina, herhangi bir depreme gerek kalmadan da kendiliğinden yıkılabilecek durumda bulunuyor. Bu sebeple, mevcut yapı stokunun süratle yenilenmesi ve teknik şartnamelere uygun olarak yurdumuzun yeni baştan inşa edilmesi gerekmektedir. Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) tarafından gerçekleştirilen 2000 yılı bina sayımı sonuçlarına göre, ülkemizdeki 2 milyon 223 bin 512 bina basit tamir ve tadilat gerektirirken, 129 bin 627'si harap ve yıkılması planlananlar, 570 bin 101'i ise esaslı tamir ve tadilat gerektirenler grubuna giriyor. Geçen zaman içinde yıpranan ve yetersiz şekilde inşa edilen binaları da hesaba kattığımızda, Türkiye genelinde 1 milyon dolayındaki binanın risk altında olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. 1 milyon bina herhangi bir depreme gerek kalmadan da normalde yağmur, kar gibi etkenlerle ya da kendiliğinden başımıza yıkılabilecek binalardır. Deprem, heyelan, yangın ve benzeri afetlerden zarar görmemek için süratle yurdumuzu yeni baştan inşa etmek zorundayız. Her şeyi planlayarak; nüfus, şehirler, sanayi, yatırımlar, ekonomik, sosyal ve stratejik faktörleri de dikkate alıp, teknik şartnamelere uygun olarak yurdumuzu yeni baştan inşa etmek zorundayız. Bu arada, eskiyen ve metruk duruma gelen binalar, özellikle şehir merkezlerinde rüzgâr, kar gibi etkenlerle düşen parçalar caddelerde dolaşan insanların can güvenliğini de önemli ölçüde tehdit etmektedir. Ülke ekonomisinin yüzde 50'ye yakın kısmının konuşlandırıldığı İstanbul, en büyük riski taşıyor. Ancak, iş yalnızca İstanbul'u kurtarmakla da bitmiyor. Yüzde 90'ın üzerindeki bölümü depreme karşı hassas olan Türkiye'mizi bir bütün olarak ele almalıyız. Depremlerle ölmemek için, geleceğe güvenle bakmak için elimizi çabuk tutmalıyız. Unutmayalım ki her geçen saniye aleyhimize işliyor! Özellikle yerel seçimler öncesi adayların yarışma, tartışma ve fikir beyan etme konuları olarak "Çağdaş Şehir İşletmeciliği" üzerinde yoğunlaşması çok daha faydalı bir yaklaşım olacaktır. Çağdaş bir şehir için üç önemli kriter olan; atıkların (çöplerin) öncelikle geri dönüşüm düşünülerek düzenli bir şekilde toplanıp değerlendirilmesi; insanların sağlıklı bir şekilde ve makul sürelerde ulaşımlarının sağlanması, şehrin fiziki görünüm ve sosyal donatılarının düzgün ve yeterli duruma getirilmesi konularının nasıl çözüleceği, adaylarca ortaya konmalıdır. Tabiî ki her şeyden önce de şehirlerimizin depreme karşı bir an önce hazır hale getirilmesi konusu tartışılmalı ve çözüm yolları ortaya konmalıdır. * Remzi Kozal (Mimar-Ekonomist) >> Polis çocukları eğitim yardımı bekliyor İstanbul Emniyet Müdürü'ne; Polis maaşı ile çocuk okutmak bu ekonomik krizde gerçekten zor... Çocuklarımız üniversite öğrencisi... Ders yılının ikinci yarısı için öğrenim harç tutarlarını yatırmamız gerekiyor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü geçen yıl bir defaya mahsus Emniyet Sosyal Fonu'ndan üniversite öğrencisi polis çocuklarına 200 YTL eğitim yardımı vermişti. Bu yıl henüz eğitim yardımı alamadık. Ekonomik kriz nedeniyle kaynak sıkıntısı yaşanıyormuş... Emniyet Müdürümüz'ün bu duruma el koyarak, polis çocuklarının mağduriyetini gidereceğine yürekten inanıyor ve müjdeli haberi bekliyoruz.. * İstanbul'da görevli bir grup Polis Memuru >> İlköğretim Müfettişleri ne istiyor? Sayın Bakanımıza sesleniyoruz. Teftiş sistemindeki meseleleri çözmek üzere Eğitim Müfettişliği konusunda bir adım attınız. Bunun için teşekkür ediyoruz. Ama atılan adım Eğitim Müfettişliği ile sınırlı kalmamalı. Artık kangren haline gelmiş olan MEB Teftiş alt sistemi acilen yeniden yapılandırılmalı ve her yönü ile tamamlanmış eğitimi destekleyen, geliştiren bir sistem oluşturulmalıdır. 3046 sayılı Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkında Kanuna aykırı olarak illerde yapılanan İlköğretim Müfettişliğinin, 17. Milli Eğitim Şûra kararı gereğince, Bakanlık Merkez Teşkilatına bağlı "eğitim müfettişliği" olarak yeniden yapılandırılmasını, Sosyal Güvenlik Kurumu ve diğer bazı Bakanlıkların Müfettişlerinde olduğu gibi bölge düzeyinde çalışılmasını, verimli, ekonomik ve objektif bir denetim sistemi oluşturulmasını; Müfettiş unvanlı diğer tüm kamu denetim elemanlarına tanınan özlük, ekonomik ve sosyal hakların, İlköğretim Müfettişlerine de sağlanmasını istiyoruz. * Mehmet Pınardağ >> Gerçekçi ve eğitici bir gazetesiniz Gazetenize uzun yıllardan beri aboneyiz. Bundan hiç pişman olmadık, aksine hep beğeni kazandınız. Çok kaliteli bir gazeteniz var. Bunu da orada çalışan kaliteli kadroya borçluyuz. En güzel yönünüz gerçekçi ve her yönden eğitici çalışmalarınızın olması. Tüm çalışanları tebrik ediyor ve başarılarınızın devamını diliyorum. * Hilmi Seyitoğlu-HAKKARİ >> BİZE DAİR Da­ha iyi bir TÜRKİYE için; oku­yu­cu­la­rı­mı­zın da fi­kir­le­ri­ne ih­ti­ya­cı­mız var... Ga­ze­te­miz­de gö­rüp eleş­tir­di­ği­niz, be­ğe­nip öv­dü­ğü­nüz, dü­şü­nüp bi­ze yol gös­te­re­ce­ği­ni um­du­ğu­nuz her şe­yi pay­la­şın; beh­cet.fa­ki­hog­lu@tg.com.tr Tel: (0212) 454 38 22 / Faks: (0212) 454 31 00 Ad­res: Tür­ki­ye Ga­ze­te­si- Ye­ni­bos­na/İSTANBUL

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.