Bayramda ne yapılır?

A -
A +

Dini bayramlarımız daha gelmeden heyecen başlar. Alışveriş hareketlenir, bayramlıklar alınır, mutfak malzemeleri daha özenli bir şekilde hazırlanır, şekerler-tatlılar tedarik edilir... Bayram esnasında yapılması gerekenler de yazılır-çizilir, her camide anlatılır. Küskünlerin barışması, garip-gurebanın kollanması, akraba-arkadaş-dostların ziyaret edilmesi, ölmüşler için dua okunması... Görüldüğü gibi, bozulmuş toplumsal dengelerin düzeltilmesi, arızaların giderilmesi için ne gerekiyorsa istenmiş. Yoğun günlük koşuşturmalar içerisinde, bir yılda unutulmuş, ihmal edilmiş insani vazifelerin bir daha hatırlanması temin edilmiş. Bütün bunların, aile yapımız, ruh sağlığımız, akrabalık bağlarımız, toplum düzenimiz için ne kadar önemli ve gerekli olduğunu belirtmeye gerek yok. Bayramlar adeta bir tamir görevi üstlenmiş. Yılda iki defa gelen bu bayramlar, değerlendirilmesi gereken çok önemli fırsat günleridir. Asırlarca böyle yapıldı, gelenek, görenek, vazife olarak bize kadar geldi... Peki ya şimdi? Kaçımız bu şuurla bayramı karşıladık ve yaşıyoruz? Çoğumuz bu günleri tatil için fırsat bilerek, hiçbir tanıdığımızın bize ulaşamayacağı uzak yerlere gitmiyor muyuz? Evimizin kapısına kilit vurarak, bütün akrabalarımızı, dostlarımızı, arkadaşlarımızı yok sayarak kaçmak; ıssız bir yerlere kendimizi atmak... Acı da olsa, bu gerçekle yüzleştik. Bayram vesilesiyle bize bahşedilmiş çok önemli fırsatların bu şekilde heba edilmesi toplum için bir kayıp. Değerlerimizdeki aşınmadan, yozlaşmadan bayramların da etkilenmiş olması çok acı. Yine de, bayram sonuna kadar kapılarını ardına kadar açık tutarak; gelen çocuklara şeker vermek, dostlarıyla hasbihal etmek, akrabalarını ziyaret etmek ayrıcalığını yaşayabilenler şanslı insanlardır. Bayramın sayısız faydasını da şüphesiz onlar görmekteler. Belki toplumun ayakta kalmasını da onlara borçluyuz... Hepinizin bayramı mübarek olsun... >>> TAV yetkililerine küçük bir rica Malum, İstanbul'da her taraf şantiye halinde. Haliyle ayakkabılarımız da doğal olarak toz içerisinde kalıyor, çok da çirkin bir görüntü oluşturuyor. İşlerimin yoğun olduğu bir günde, seyahate çıkmadan önce ayakkabılarım tozdan kirlenmiş bir vaziyette, boyatamadan havalimanına gittim. Uçuş kartımı aldım ve 15 dakikadan fazla bir zamanım vardı. Ayakkabımı boyatabilmek için bir lostra salonu aradım fakat bulamadım. Güvenlik kontrolünün ardından uçağa biniş kapısından doğru yöneldiğimde, lostra salonunun arada saklanmış gizlenmiş bir durumda olduğunu gördüm. Ancak bu sefer de geri dönme şansımın olmadığını fark ettim. Mesleğim icabı çok sık seyahat ediyorum. Genellikle de lostra salonlarının girişe yakın bir mekanda olduğunu görüyorum. Lostra için ayrılmış olan yerin, girişte ve bekleme salonlarında olması daha doğru değil mi?. > Mustafa Karagöl ------ İletişim çağına yakışır mı? Manisa /Salihli'de ikamet etmekteyim. ADSL hizmeti almak için, Telekom'a başvurduğumda, bilgi ve iletişim çağına yakışır bir cevap aldım: "Sırada 100'ün üzerinde bekleyen var, siz yine de başvurun, sıraya girin, belki yılbaşına kadar bağlanır." Tüm bunlar, benim anladığım tabirle kutu yokluğundan kaynaklanıyor. Dünyaya bağlanmak istiyorsunuz batının en güzel ve büyük ilçelerinden biri olan güzelim Salihli'de, "iki üç ay sonra belki" cevabını alıyorsunuz. Yakışır mı? > Hüseyin Çetin ------- Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.