Bazı hastanelerin içler acısı hali

A -
A +

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, gecesini gündüzüne katarak sağlık sektörünü ıslah etmeye çalışıyor. Görüştüğüm birçok SSK'lı vatandaş bu minneti dile getiriyor. Çok önemli adımlar atıldığını kimse inkar edemez. Ama yılların ihmalkarlığıyla oluşmuş devasa problemleri bitirmek kolay olmuyor. Hâlâ vatandaşı canından bezdiren, gerektiği gibi hizmet veremeyen hastaneler bulunmakta. İlgililerin bu noktalara da neşter vurmaları gerekiyor. Bir noktadaki ihmal, umursamazlık yapılmış birçok güzel hizmeti karalayabiliyor. Vatandaşların bu yazdıklarını okuyunca, bazı sorumsuzluklar için üzülmemek mümkün mü? "Bu ne biçim hastane; akşam saat 18'den sonra doğuma kapalı, acil çocuk servisi yok! Burada söz edeceğimiz yer Türkiye'nin ücra köşelerinden biri değil. Coğrafi nedenlerden hizmetin ulaşamadığı ya da ulaşılmayan bir dağ köyü değil. İstanbul'da Gaziosmanpaşa ilçesine bağlı Sultançiftliği beldesinde bir yer. Nüfusu milyonu geçmiş, her an belediye olacak kararı çıkmış bir semt. Koca semtte sayısız özel hastane var. Ama devlet hastanesi, o da binası zamanında bir karı-koca tarafından bağışlanmış, kapısında 'Devlet Hastanesi' yazan tabelası olmasa, sağlık ocağı benzeri bir yer. Adı 'Sultançiftliği Lütfiye Nuri Burat Devlet Hastanesi' Muayene olmak için sabah 3'te başlayan kuyruğa girmeler, gün doğana kadar 150 kişiye, muayene saatinde 300'e yaklaşan hasta sayısı. Ve numara bulamadan, muayene olamadan geriye dönüşler... Tek tük doktor saat 9.00'da görevinin başında. Acil sevisi var, sakın acile gitmeyin, görevli bulamazsınız. Ola ki hemşireyi buldunuz ve saat sabahın 07.00'si ise "kardeşim birazdan doktorlar gelecek. Git numarayı al. O doktora görün" diye size akıl verilir (Tarih: 25 Aralık 2005 saat 07.10). Çocuk doktoru olmayan bu hastanenin, acil servisinde de çocuk hastaya hizmetin olmadığını belirtelim. Pekala bir yaralama ya da cinayet işlendi. Polisler yaralıyı buraya getiremiyor, bakacak kimseyi bulamazlar. Onlar da bu tür olaylarda soluğu özel hastanelerde alıyor. İsterseniz raporlarını çıkartın. Kimi şikâyet edeceksiniz? Bu soğuk kış gecesinin 3-4'ünde gelmiş, salonda sıra bekleyen hasta yakınlarını ya da hastaları bahçeye çıkartan özel güvenlik görevlisinin yaptığını, tuvaletlerin bakımsızlığını ya da hasta yataklarının altında duran pislikleri kime söyleyeceksiniz? Soğukta dışarıda sıra beklerken hasta olmamak mümkün mü? Ama güvenlik görevlisi salondan çıkartıyor. Kim emir vermiş? Yaklaşık 300 hasta yakını, küçücük bekleme salonuna sığamıyor. Bahçedeki büfenin kapladığı alan, bekleme salonun 2-3 katı, bekleme salonuu büyütmek kimsenin aklına gelmiyor. Bilgisayarlı Tomografi yok, diyaliz yok, Doppler Ultrasonografi yok, Eforlu Elektrokardiyografi yok, Ekokardiyografi yok, Elektromiyografi (EMG) yok, Elektroensefalografi (EEG) yok, Endoskopik Retrograd Kolanjiyopankreatografi (ERCP) yok, Kemik Yoğunluğu Ölçümü yok, Kolonoskopi yok, Mammografi yok, Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) yok, Ürodinami yok... İnanmayan İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'nün http://www.istanbulsaglik.gov.tr/w/sb/tedk/lutfiye.asp web adresine bakabilir... Burada saat 18.00'den sonra kesinlikle doğum hizmeti verilmez. Koca beldenin tek devlet hastanesi. En yakın yer burası. Doğum yapacak hastayı getirdiğinizde 'yasak hemşerim'le karşılanırsınız. Paranız, pulunuz yok, ama mecburen çevredeki özel hastanelere yönelirsiniz... Kalp krizi, ya da başka ciddi sağlık problemlerinde de durum aynı... Koca beldede tek hastane..." Birçok hastanede benzer manzaraların bulunduğunu biliyorum. Ama bazı ilgililerin daha hassas olmalarının vakti gelmiştir. Artık ihmalkarlıklar son bulmalı. Görevini layıkıyla yapamayanlar koltuklarında rahat oturmamalı... ------ Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.