Belediyede çalışanlar, üvey evlat mı?

Belediyelerin çoğunun borç batağında olduğu malum. Bunun sıkıntısını da belediyelerde çalışanlar çekmektedir. Aylarca maaş alamayan belediye çalışanları bulunmakta. Bu probleme kalıcı bir çözüm bulunması gerekir. Aile geçindiren bu insanların durumlarını daha iyi anlamak için, yetkililerin birkaç ay maaş almaması yeterli olacaktır. Belediye çalışanlarından gelen mektup, işin ciddiyetini ortaya koymaktadır: "Sayın Başbakan Belediye Başkanlığından geldiği için, belediye çalışanlarının sıkıntısını çok iyi bilen bir insandır. Şu anda Türkiye genelindeki belediyelerin çoğunun memur veya işçisi maaşlarını düzenli olarak alamamaktadır. Belediye Başkanlarının plansız, programsız harcamaları neticesinde, belediyelerin çoğu borç batağındadır. Belediye Başkanları müteahhitleri memnun etmek için, olan parayı önce onlara ödemekte, personele ise en son sıra gelmektedir. Çalışanlar, başkanın insafına terkedilmiştir. Başkanlar, belediye çalışanlarının da diğer insanlar gibi mecburi harcamaları bulunduğunu bilmezler; bilseler de umursamazlar. Mahalli İdareler Kanunu yeniden çıkarılırken ilave bir düzenleme ile, belediye çalışanlarının maaşları, İller Bankası paylarından kesilerek, diğer kamu kurum çalışanları gibi, direkt bankamatik kartı ile ödenemez mi? Yıllardır ihmal edildik. Bu çok önemli konuda bize yardım edecek bir yetkili yok mu? Acaba kendileri bir ay maaş almasalar, çalışabilirler mi? 6 ay maaş almadığımız oluyor, biz üvey evlat mıyız?" Çalışanların ifade ettikleri gibi, bu kadar insanın hayatı bir kişinin insafına bırakılmamalı... Dikey geçiş kolaylaşsın ÖSYM yetkililerine; 1992 yılında Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Önlisans Bölümü'nden mezun oldum. 1997 yılında öğrenci affından yararlanıp, yeniden kayıt yaptırdım. Ancak, sağlık problemlerim sebebiyle okula devam edemedim. Dikey Geçiş Sınavı için,"1999 yılı ve sonrasında mezun olmak" şartı aranıyor. Mezuniyet yılı kapsamının genişletilmesini istiyoruz. Ayşe Ayçin Ceylan - İSTANBUL