Milli Eğitim Bakanlığı'na; Yoksul bir ailenin, görme özürlü çocuğuyum. Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Ereğli Eğitim Fakültesi, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümü'nü bitirdim. Özrümü bahane ederek, kendime acınmasını asla istemedim. Şubat 2005'-te, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 53'üncü maddesi gereğince, Milli Eğitim Bakanlığı Personel Atama Genel Müdürlüğü'ne müracaat ettim. Sanki görüyormuşum gibi, benden Kamu Personel Seçme Sınavı'na (KPSS) girip, yeterli puanı almam istenmektedir. Oysa şekilli sorular, okuyucu vurgusu gibi nedenlerle, gören adayların aldığı puanları almam imkansızdır. Her kurumun belli sayıda özürlü çalıştırma mecburiyetine, Milli Eğitim Bakanlığı'nın da uyarak, biz özürlü öğretmenlerin mağduriyetine son vermesi gerekmez mi? Bize uygun sınav şartları oluşturularak, bize de kazanma imkanı sağlanmalıdır. Görme özürlü sınıf öğretmenlerine tanınan kontenjanların bizlere de tanınmasını istiyoruz. Ben sizi göremiyorum, siz beni görün! Ben eğitimi görüyorum, ama eğitimden sorumlu olanlar beni görmüyor! > Recep Karaboyun - UŞAK ------ İçki 12 yaş sınırına indi Milli Eğitim Bakanlığı'na; Gezdiğim, gördüğüm ve duyduğum kadarıyla, içki içme yaşı 12'ye kadar indi. Küçücük çocukların ellerinde bira şişelerini sık sık görür olduk. Çocuklarımıza yeterli dini bilgileri vermediğimiz, gelenek ve göreneklerimizi yeterince benimsetmediğimiz için bu kötü sonuçların ortala çıktığını görüyorum. Gençlik tamamen bir boşluk içinde yetişiyor. Bu da huzursuzluğa, bunalıma, suça itilmelerine yol açıyor. Canımız, ciğerimiz evlatlarımızın kıymetini bilip, onlara sahip çıkmanın zamanıdır. Yarın çok geç olabilir. İstikbalimiz onlara bağlı. Ülkemizin dirliği, devletimizin bekası sağlıklı nesillerle mümkün olabilir. Yetkililerin birinci vazifesi bu olmalı. Gençliği başta içki, uyuşturucu olmak üzere, her türlü kötülükten korumanın yolu da onları milli ve manevi değerlerimizce donatmaktan geçer. Onlara yeterli dini bilgileri biran önce vermeliyiz. > Reşat Çavuş - BALIKESİR ------ Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'ndan açıklama 15.08.2005 tarihli gazetenizdeki "Sayaç suiistimallerine bir çözüm bulun" başlıklı yazıda, "pense izi" suçlamasıyla tüketicilerin zaman zaman zor duruma düştüklerinden bahisle, sökme ve götürme sürecinde bir gözlemci bulundurulması gereğine değinilmektedir. İlgili mevzuat gereğince, sayaç sökümü TEDAŞ yetkililerince yapılmaktadır. Abonelerden tutanakla teslim alınan sayaçlar, Bakanlığımızca yetkilendirilmiş kişilere ayar ve tamir için teslim edilmektedir. Yetki belgesine haiz kişiler, bu sayaçlar ile ilgili bilgileri, yapılan işleri Tamir ve Ayar Kayıt Defterine işlemek durumundadır. Tamir ve ayar esnasında sayaçların "söküm endeksi" muayene raporunda bildirilmektedir. Bu hususlarda gerekli denetimler yapılmakla birlikte, konu zaman zaman genelge ile İl Müdürlüklerimiz'e de bildirilmektedir. Sayaç sökümü ve taşınma süreci Bakanlığımız yetkisinde olmayıp, tamamen TEDAŞ yetkisinde bulunmaktadır. > Mehmet Davut Özülker (Basın Danışmanı) ------ Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00