Milli Eğitim Bakanlığı'na; Bilişim Teknolojileri Öğretmenliği alımları giderek azaltıldığı için (Ağustos 2011'de bölümümüz 6000 mezun içinden 118 kişilik alımla 88.946'da kapattı). Bizler çok değil, 4-5 sene önce bu bölüme, tıpa yakın puanlarla girdik ve şu an bizden düşük alan diğer branştan öğretmenler 70-80 ile atanırken, biz 90 puan almak zorunda kaldık. Hiçbir bölüm, 4 sene içinde bu hale gelmemiştir. Her yıl binlerce öğretmen bu bölümlerden mezun olmakta (bu sene 10 bin kişiyi geçecek) ama buna rağmen okullarda teknoloji sınıfları kapatılıp, ders sayıları azaltılmaktadır. Hem öğretmenlerin hem öğrencilerin kısaca eğitim ve teknolojinin mağdur edildiğini düşünmekteyim. Teknoloji çağında, bilgisayar çağında bu bölümün bu hale düşürülmesi gerçekten çok acı verici. 4-5. sınıflardan derslerimiz kaldırıldı. 6-7-8. sınıflarda da derslerimiz seçmeli oldu. Şimdi bilişim sınıfları da kapatılmak üzere. Bizim yapmamız gereken formatörlük görevini, diğer branştan öğretmenler yapıyor. Diğer öğretmenlere bilgisayar konusunda yardımcı olmada, bilgisayarın oyun aracı olmaktan kurtarılmasında, bilgisayarın ve internet dünyasının en güzel şekilde tanıtılmasında, hazırlayabileceğimiz eğitsel yazılımlar, eğitsel oyunlar, teknolojik araçların kullanımı konusunda elimizden gelen her şeyi yapacağımıza inanıyoruz. Son dönemde gündemde olan Fatih Projesi umut teşkil etmekte. Ancak kamuoyunda yalnızca tabletli eğitim şeklinde algılanıyor. Sadece öğrencilerin eline tablet vererek, teknoloji ne kadar iyileştirilmiş olur, eğer gerçek buysa. Dünyada gelişmemiş ya da gelişmekte olan ülkelerde bile 16, 17 yaşındaki gençler programlar yazıyor. Bizde ise, klavyenin tek tuşuna dokunmamış binlerce insan var. Gelecek, teknolojiyle şekilleniyor. Günümüzde günlük hayatın her alanında gelişen teknolojiyi görmek mümkün. Bilgisayar ve teknoloji kullanımının küçük yaşlardan itibaren kademeli ve kontrollü olarak eğitimin içerisinde olması, öğrencilerde bu konuya merak uyandırılması, gelecek nesillerin teknolojide pay sahibi olması gerekir. Bunun da teknoloji sınıfları, bilişim teknolojileri öğretmenleri, meslek liselerinin bilgisayar, elektronik bölümleri ve gerekli altyapıyla olacağını düşünüyorum. Bir sürü bilişim öğretmeni atıl durumda, öğrendiklerimizi zamanla unutuyor, ülkemize geleceğimize öğretici olarak faydalı olamıyoruz. Genç öğretmenler ve gelecek nesiller daha fazla mağdur edilmesin. 1) Fatih Projesi'nde, 4 yıl boyunca bu konularda eğitim gören Bilişim Teknolojileri Öğretmenleri kullanılsın. 2) Bu alandaki derslerin tekrar mecburi olması sağlansın. 3) Atamalardaki kontenjan sayımız makul bir rakama çıkarılsın. 4) Formatörlük görevi sadece bizlere verilsin. Bilişim Teknolojileri Öğretmenleri Öğretmenlerin itibarına zarar vermeyin! Bizler Eğitimciler olarak, sürekli maaşına zam isteyen kalabalık bir grup olarak anılmak istenmiyoruz. Ancak, kamuoyunun da bazı gerçekleri bilmesini arzuluyoruz. Geçtiğimiz günlerde, "Eşit işe, eşit ücret" iyileştirmesinden, öğretmenlerin yararlanamadığını ve en düşük memur maaşı aldığını bir defa daha dile getirmek istemiyoruz. Ancak, biz eğitimcileri üzen, kamuoyunu yanıltan ve cephe almasını sağlayan birkaç durumu paylaşmak istiyorum. Geçtiğimiz günlerde Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimsek, Öğretmene İyileştirme yapacaklarını kamuoyuna duyurdu. Basın-yayın organları bu haberi âdeta flaş haber ve ülkenin gündemi yaptı. Öğrencilerimiz bile "hadi hocam iyisiniz, zam geliyormuş öğretmenlere" demeye başladılar. Ancak Sayın Bakan, ocak ayında bütün memurlara yapılacak zammı kastettiğini bir gün sonra dile getirdi. Bu açıklama ise haberlerde teğet geçti. Sayın Bakan'ım, bütün memurlara gelecek bir zammı, neden sadece öğretmene verilecekmiş gibi açıkladınız? Vatandaş, bu tür haberler sebebiyle, her ay zam aldığımızı düşünüyor, bizleri de işinden çok zam isteyen öğretmenler topluluğu olarak görüyor... Rahatsız olduğumuz bir diğer konu da öğretmenlik mesleğinin, tatili bol olan bir meslek olarak görülmesidir ki bunun böyle olmadığını ancak fiili olarak görev yapanlar bilir. Öğretmenin, okulda sadece bir eğitici değil, aynı zamanda âdeta sekreterlik yaptığını, evraka boğulduğunu ancak mesleği icra edenler bilir. Öğretmenlik mesleğinin saygınlığının azaldığı bütün camia tarafından dile getirilmektedir. Maalesef bunda yetkililerin payı büyüktür. Öğretmenler hak ettikleri ücreti isterken, "bakın binlerce atanamayan öğretmen var" diye, şık olmayan açıklamaları duyuyoruz. "Binlerce kişi milletvekili olmak istiyor, binlerce Kamu Yönetimi, İktisat ve Siyasal Fakültesi mezunu kaymakam olmak istiyor bu maaş size çok bile" denmiyor(!) M. Demirtaş Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00