Bir annenin feryadı!

Çaresizlik ve yokluk çok zor, Allah kimseye yaşatmasın, bugünlerimizi de aratmasın... Çok duyarsız ve hoşgörüsüz olduk. Bizim milletimiz böyle değildi, ne oldu bize! Eğlence yerlerinde paralar havalarda uçuşuyor, bir kesim sefahat içinde; öbür yanda da bir parça ekmek bulamayan insanlar... Bu nasıl dünya, dürüst, yardımsever insanlar bitti mi acaba? Çok üzgün, çaresiz ve rahatsızım. Borçlarımı ödeyemedim, emekli maaşı sadece faturalara yeter oldu. Ekmeğimizi dahi borçla alır olduk. Keyfi borcum değil, başıma gelen tatsız bir olaydan, çaresizlikten evladıma yardım için aldığım ve geriye ödeyemediğim 2 bin dolar yüzünden perişan oldum. O güne kadar doları tanımazdım bile. Ne yapalım, Türk parası olarak borç vermediler. Bu defa da beni çok sıkıştırdılar, haklılar da. Kızın çeyiz parasıymış, Mayıs'ta evlenecekmiş. Bu parayı alacağım kimsem de yok. Gece gündüz ağlamaktan harap oldum. Bu yaştan sonra, üzüntüden olsa gerek, şekerim çıktı, aniden fenalaştım. Allah kimseyi çaresiz bırakmasın, borçlu etmesin. Utanıyorum, çok mahcubum... Oğlum da kahrından dayanamadı, bir senedir kayıp... Eşim 75 yaşında, 15 sene önce beyin kanaması geçirdi, felçli. Ben de 65 yaşındayım, ayaklarımdan rahatsızım, kalp, astım, romatizme, tansiyon hepsi vardı; şimdi bir de şeker çıktı... Çaresizlikten ne yapacağımı bilemiyorum. Bütün bunları utanarak yazdım, ama başka çarem yoktu... > Ülker Küçükbayraktar - İSTANBUL İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden açıklama 4 Mart 2002 tarihli köşenizde, "Caminin bahçesini kiraladınız mı?" başlığıyla, okurlarınızdan Ali Çırak'a ait bir soruyla; Kasımpaşa'da bulunan Büyük Piyale Camii bahçesinin, belediyemiz tarafından kiraya verilip verilmediği sorulmaktadır. Vatandaşımızın uyarısı üzerine, Emlak Müdürlüğü ekiplerimizce mahallinde ve tapu kayıtlarında yapılan incelemede, sözü edilen cami bahçesindeki kum, kireç, tuğla satış yerinin 258 pafta, 1467 ada, 5-6-7-8-9 parsellere isabet ettiği; bu parsellerden 5. parselin şahıs, diğer 6-7-8 no'lu parsellerin ise vakfa ait olduğu tesbit edilmiştir. > İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Basın Danışmanlığı Böyle bir medya ile mi?.. Yaklaşık 6 senedir uydu anten kullanıyorum. Bu sayede 5 Türk kanalını seyredebiliyorum. İlk başlarda ilgimi çekiyordu, ama zamanla her baktığımda neredeyse hasta olmaya başladım. Kendi kendime bunları seyretmeme kararı verdim. 6 ayda veya senede bir merak edip baktığımda, aynı hastalığın devam ettiğini, hiçbirinin değişmediğini görüyorum. Televoleler, dedikodular, dansözler... Doğru dürüst haber bile verilmiyor, onlar bile dansöz eşliğinde veriliyor neredeyse... Burada birçok ülke televizyonunu seyrediyorum, böyle rezillik hiçbirinde yok. Türk halkı için çok üzülüyorum. Halkı en çok etkileyen güç olan medya böyle olmamalıydı. Bunları seyrederek büyüyen çocuklarımızın geleceğini hayal edebiliyor musunuz? Herkesin dilinde gece gündüz "Avrupa Birliği" var. Bu medya ile, bu kültürle mi Avrupa Birliği'ne girilecek? Bu zararlı kanallar halkımızın geleceği için kapatılsa daha iyi olur... > Metin Özdemir - ALMANYA