Bir davet

A -
A +

Ağrı Dağı'nın gölgesi büyüktür, tıpkı kendisi gibi. Bembeyaz kristaller, masalımsı bir eda ile dans eder tepesinde. Büyüleyici ve heybetlidir. Âşık eder görenleri kendine; misafiri hiç eksik olmaz. Bu kadar kudretliyse, neden bu kadar zordur buralarda okula ve okumaya tutunmak? Neden mi? Biz de merak ettik nedenini ve sorduk öğrencilerimize. Sizlerle paylaşmak istediğimiz şu cümleler döküldü ağızlarından: 8/A sınıfından Çiğdem: "Bu diyarda her yıl yenileriyle karşılaştığımız, tam da sevip alıştığımızda uğurlamak zorunda kaldığımız öğretmenlerimiz; 'başarılı öğretmen öğrencilerine öğrenme sevgisini aşılayan öğretmendir' derler. Ama nereden, nasıl öğrenelim? Hani yaynaklar, nerede kütüphanemiz?" 7/C sınıfından Hakan: "Okulumuzun boş kütüphanesinin soğuk duvarları gölgesinde yatan bazı sokak çocukları, yerlerde betondan döşekleri, kömür siyahı elleri, lime lime elbiseleri, ellerindeki siyah poşetlerinde cehalet atmosferinden çektikleri bali... Ama neden?" 6/A sınıfından Ayşe: "Güneş doğudan doğuyor ama doğu neden karanlık? Okumak istiyoruz düşük voltajlı lambaların sönük ışığında..." 6/A sınıfından aynı zamanda okul temsilcimiz Nurten: "Kitap istiyoruz. Okumak, daha çok okumak; anlamak ve düşünmek için kitap istiyoruz. Duyun sesimizi." Taş duvarlarla çevrili 40 yıllık okulumuzda biz öğretmenler dillendirdik; "Okuyun, araştırın!" Ama neyi? Bu çocukların bizlere ve sizlere ihtiyaçları var. Kütüphanesi, laboratuvarı, bir oyun sahası bile olmayan okulumuzda yardımınıza ihtiyaç var. Lütfen bu çocukların hayallerini hep beraber gerçeğe dönüştürelim... Kurtuluş İlköğretim Okulu Tel: 0472 312 60 50 > Öğretmenler Özden Yıldız, Ömer Güler, Sinan Bayram, Mehmet Güner ile okul temsilcisi Nurten Altındağ Deprem için yeterince tedbir alınmıyor 1999 yılında yaşanan iki büyük deprem felaketinden ülkemizin büyük dersler çıkararak tedbir alacağını ummuştuk. Fakat 30 yıl içerisinde uzmanlar tarafından olacağı düşünülen Marmara Depremiyle ilgili gerekli tedbirlerin alındığını söylemek çok güç. Ülkemizin Gayri Safi Milli Hasılası'nın %40'ından fazlasını oluşturan İstanbul'da yaşanacak büyük ekonomik çöküntünün ülkemizi 30-40 yıl geriye götüreceği bilinmektedir. Ülkemizi yönetenlerin; Avrupa Birliği, dış sorunlar, iç meseleler kadar önemle üzerinde durması gereken deprem gerçeği hakkında adım atılmaması bizleri kaygılandırmaktadır. Ülkemizi yönetenlerin ülkemizin öncelikli gündem maddesi olması gereken ve insanların psikolojisini olumsuz etkileyen deprem gerçeği üzerinde ciddi çalışmalar yapmasını beklemekteyiz. >Yalçın Çetin-İSTANBUL

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.