Yıllardır enerjimizi tüketen, sosyal barışımızı zedeleyen, huzurumuzu bozan, hepimizi meşgul eden bir problemi, türban meselesini çözemedik! Daha meselenin şekli bile netleşmiş değil. "Başörtüsüne kimse karışmıyor, asıl mesele siyasallaştırılan türban" deniyor, ama aralarındaki fark bir türlü belirtilmiyor. Türban, ya da başörtüsü nedir, ne için kullanılır, kimler kullanır, aralarındaki fark ne? Varsa bir bildikleri neden halkla paylaşmıyorlar? Bazı art niyyetli kişiler farklı maksatlarla kullanıyorsa, herkes nasıl aynı kefeye konabilir? Tam bu problem bitiyor, ses seda kesildi derken bir yerlerden aynı sıkıntı çıkıyor. Bu milletin, bu ülkenin vakti, enerjisi bu kadar mı değersiz? Ceviz kabuğunu doldurmayan meselelerle daha ne kadar oyalanacağız? İnsanların giyim-kuşamları neden bizi bu kadar ilgilendiriyor? Kadınların başlarını örtmeleri ya da açmaları devlet erkanı, anlı-şanlı hukukçular için neden bu kadar önemli? Bu işte bir terslik yok mu? Bu cami ne için yapılmış? Diyanet İşleri Başkanlığı'na; 29 Kasım günü ailece Bursa-Uludağ'a gittik. 15 kişilik bir gruptuk. Otellerin bulunduğu bölgede bir cami gördük, çok sevindik. Öğlen namazlarımızı kılmak için gittik. Bir de ne görelim, o güzelim cami kapalı, üstelik namaz vaktinde. Tuvaletler de kilitli idi... Bizden başka gelenler de vardı. "Bu cami süs için mi yapılmış?" diye söylenenler oldu. Çeketlerimizi yere serip namazlarımızı kıldık ama sıkıntılı oldu... Orada 2 saat oyalandık, ama gelen bir görevli olmadı. 50-100 kişi gelip geri döndü. Bir cami namaz vaktinde nasıl kapalı kalabilir? Yetkililer bunu biliyor mu? Dr. Mucip Oral Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan açıklama 8 Aralık 2003 tarihli gazetemizin bu köşesinde, "Bağ-Kur'dan haksız kesinti" başlığı altında verilen şikayet ile ilgili, Bağ-Kur Genel Müdür Vekili Saner Güngör imzasıyla gelen açıklama özetle şöyle: "Sigortalımız Sabri Kalfa'nın sosyal güvenlik destek primi borcu cezası ile, aylıklarından 27.05.2003 tarihinden başlamak üzere ilaç katılım payları ile birlikte kesilmiş olup, Ağustos 2003 ayı itibariyle sıfırlanan cezalarından sonra kalan 52.143.400 TL. sosyal güvenlik destek primi borcu 27.12.2003 tarihinde kesildikten sonra, sadece ilaç katılım payları kesilerek ödenecek yaşlılık aylıklarında herhangi bir yanlışlık bulunmamaktadır. Sigortalımızın ilaç kesintilerine ilişkin herhangi bir heyet raporunun Sağlık İşleri Daire Başkanlığı'na intikal etmediği tespit edilmiş olup, ilgilinin Beykoz Devlet Hastanesi'nden aldığı belirtilen Sağlık Kurulu Raporu gönderildiği takdirde, hastalığı, ilaç ismi, hastalığı ile ilgili ilaçların 'hasta katılım payından muaf ilaçlar' kapsamına girip girmediği hususunda tarafına bilgi verilecektir."