Biraz da mağdur gençleri dinleyin!

A -
A +

Yüksek Öğretim Kurumu, Meslek Liselerinden mezun olan gençlerin üniversiteye girişini engelleme anlamı taşıyan "Katsayı" uygulamasını değiştirmeyeceğini açıkladı. İktidarın, Milli Eğitim Bakanı'nın, birçok eğitimcinin, bazı muhalefet partilerinin ısrarları, YÖK'ü bu ısrarından vazgeçiremedi. Yıllardır uğradıkları bu haksızlığa isyan eden gençlerin ve anne-babalarının talepleri, ısrarları da bu ideolojik kararı değiştirmeye yetmedi. Bundan dolayı toplumun çektiği sancı, geleceğimizi gölgeleyecek gerilimler de umurlarında değil... Seyhun adlı bir gencimizin ve diğer gençlerin yaşadıkları, karartılmış hayalleri de mi vicdanları sızlatmıyor "Liseye adımımı atmamla orta öğretim kurumlarında kredili sistem uygulanmaya başlandı. Bu da, istemediğim türde bir lise diplomasına sahip olmama neden oldu. Sistemin geçiş dönemindeki eksikliklerin bedelini de ödedik. Uygulamada ilgi alanım dışında kalan dersleri almak zorunda bırakılmıştım. Sonuçta lise öğrenimimi, üç ayrı okul değiştirdikten sonra, bir genel kültür diplomasına sahip olarak tamamladım... ÖSYM tarafından yapılan sınav ve yerleştirmedeki kıstaslara göre, alanınız dışında kendinizi eğitip başarı göstermeniz demek, yerleştirmede puanınız kesilerek cezalandırılmanız anlamına geliyor. Bu sınavda tüm soruları eksiksiz doğru şekilde cevaplandırsanız dahi istediğiniz lisans bölümüne girememe ihtimaliniz çok yüksek. Amacım iyi bir mühendislik bölümünden iyi bir eğitimle mezun olmaktı. Farklı bir yoldan bunu başarmayı denedim. İlgi alanımdaki bir önlisans programını bitirip lisans programlarına atlamayı düşünüyordum. 1998 yılında Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Elektronik Bölümü'ne yerleştirildim. O dönemde maddi sıkıntılarımız vardı. Yaptığım burs ve kredi başvurularından da olumlu cevap alamamıştım. Bu yüzden öğrenimimin ilk yılında bölümümü bırakmak durumunda kaldım. 2001 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü'ne yerleştirildim. Buradaki eğitimimin ikinci yılını tamamladığımda yine benzer maddi sebepler bu bölümü de bırakmama neden oldu. Kaybettiğim yıllar ve sonuçlanmayan emek ve fedakârlıklar için ne kadar üzüntülü olduğumu tahmin edersiniz. Yaklaşık üç senedir Ankara'da bir tasarım ajansında web tasarımı ve web tabanlı programlama alanında çalışmaktayım. Çıkan öğrenci affı geçici maddeleri uyarınca KTÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü'ne dönüşüm mümkün olmasa da Marmara Üniversitesi Elektronik Bölümü'ne dönüp eğitimime kaldığım yerden devam edebilme şansımın olduğunu gördüm. Bu beni çok sevindirdi. Başvurumu yaptım. Ancak aynı maddi endişeleri düşünmeden edemiyorum. Bazı başvurularda bulundum ama henüz maalesef cevap alamadım..." İlgililer, böyle başarılı gençlerin önünü açacaklarına, onlara uygun şartları hazırlayacaklarına; bazı ideolojik takıntılarla hem gençlere hem de ülkemize büyük zararlar vermekteler. Polis arkadaşlarıma mı tarih, coğrafya anlatacağım? Bu yıl, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği'nden mezun oldum. Aklımızda olan, yurdumuzun ücra köşelerinde cahillikle pençeleşen çocuklara bir ışık olmak, onları vatana millete ve en önemlisi kendilerine faydalı olabilecek çağdaş düşünce ile yetişmiş insanlar olarak yetiştirmekti. Ancak, görünen odur ki bu mümkün olmayacak. Öğretmen alımlarında açığı kapamak yerine, emekli olan öğretmenlerin yerini doldurmak esas alınmaktadır. Bizim gibi genç öğretmenlere ise, "polis olun" gibi bir yönlendirme yapılıyor. Peki ama ben polis olunca, bu kadar öğrenci ne olacak? Ben polis arkadaşlarıma mı tarih, coğrafya anlatacağım? Zoruma giden, bu konuya herkesin ve medyanın ilgisiz kalması... > Oğuzhan Yüzüak-SİVAS

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.