Biz beraber yaşamak istiyoruz

A -
A +

Her fırsatta batı ülkelerini örnek gösteriyoruz. Onlar gibi yaşamak, onlar gibi olmak istiyoruz. Kendi medeniyetimizden daha çok onların medeniyetlerini öğrenmeye ve uygulamaya çalışıyoruz.. Oysa kendimizi kandırıyoruz. Bugün dünyaya damgasını vurmuş büyük devletlerde her şey o kadar güzel yoluna girmiş ki, "özgürlükler ülkesi" diye bahsediliyor. Bilim, teknoloji, özgürlük... Her şey onlarda. İnandıkları gibi yaşamanın formülünü bulmuşlar. Bizler ne kadar onlar gibi olmak istesek de olmuyor. Ülkemizde malum ekonomi bu kadar sıkıntıdayken, milletimizdeki sıkıntılar hat safhaya ulaşmışken, bizler ve bizim seçtiğimiz devlet adamlarımız nelerle uğraşıyorlar... Efendim İstiklal Marşı söylenirken kıyafet şöyle şöyle olacakmış, şu şu meslek lisesi mezunları Polis Yüksekokulu'na alınmayacakmış... Bizim seçtiklerimiz yıllardır bu gibi gülünç yasalarla uğraşıyorlar. İnanamıyorum, bizler onları, bulundukları makama bilimi, teknolojiyi, iyi bir yaşam tarzını ülkemize kazandırsınlar diye gönderdik. Bir insanın fikrini, düşüncesini nasıl değiştirceksiniz? Bu vatan kurtarılırken, herkes aynı mücadeleyi vermedi mi? Örnek gösterdikleri Batı ülkerinde acaba hiç böyle bir uygulama var mı? Bugün gençler, hangi kıyafette olursa olsun, aynı okulda aynı iş yerinde hatta aynı evde dostça yaşayabiliyor. Artık bu yasaları bıraksınlar da, biraz milletin içine girsinler. Biz gençler, ayırım gözetmeksizin bir arada yaşamak istiyoruz. Yetkililer bunu kabul etsin artık... ¥ Sevim Kaya - İSTANBUL Kazanılmış haklarımızı geri istiyoruz YÖK Başkanlığı'na; Ben bu mektubu Azerbaycan'da Eczacılık Fakültesi'nde okuyan yüzden fazla arkadaşım adına yazıyorum. Yüksek öğrenimlerini yurt dışında tamamlayanların durumu hukuk skandalına dönüştü. YÖK, tanınan üniversitelerden mezun olanların kazanılmış haklarını, "sınav engeli" koyarak gasp etmeye çalışmaktadır. Bu uygulama, Anayasa'nın eşitlik ilkesini ve hukuku yok saymakta, insanların devlete olan güvenlerini sarsmaktadır. Hakları ellerinden alınmış, gelecekleri karartılmış olan insanlardan ülkeye ne fayda gelir? Bizler, sınav engeli olmadan, diplomalarımıza direkt denklik istiyoruz... ¥ Özgür Günal - KARS BP'den "Kötü benzin" açıklaması Şikayetçi olarak beyanda bulunan Can Keskinkaya'nın bayimiz Oran Petrol Şirketi'nden 05.04.2001 tarihinde akaryakıt aldığı tartışmasızdır. Ancak şikayetçi, sorunun yakıt alımını takip eden 07.04.2001 günü olduğunu beyan etmektedir. Şirketimize 11.04.2001 tarihinde yapılan başvuru dikkatle değerlendirilmiş ve şikayetçiye 17.02.2001 günü yazılı cevap verilmiştir. 1- İstasyonda satışa arz edilen yakıt 4-5 Nisan tarihlerinde Tüpraş'ın TSE normlarına uygunluğu belgeli üründür. 2- Şirketimiz kural olarak araç deposundan alınan yakıt numunelerini: Aracın yaşı, deposunun temizliği, yapılmış bakımlar ve alınan yakıtlar ile doğal çökeltiler nedeniyle teste tabi tutmamaktadır. Ancak vaki başvurular yakıtlara karıştırılan özel renkli ayırt edici maddelerin var olup olmadığını belirleme için test aracımız, ya da üniversite laboratuvarlarında, istasyondan alınan numuneler üzerinde test uygulanabilmektedir. 3- Şikayetçi tarafından gönderilen faturada yer alan kalemler tetkik edildiğinde, aracın ithalatçısı ve yetkili servislerinden alınan bilgiye göre; hava dibimetresi ve gaz potansiyometresinin elektronik parçacıklar olduğu, akaryakıttaki bir problemin, herhangi bir arızaya yol açmayacağı, hele ki değişen parçacıklar arasında herhangi bir yakıt unsurunun bulunmadığı tarafımıza bildirilmiştir. Bu nedenle şikayete konu olan talebin karşılanması mümkün değildir. ¥ Serpil Önügören (Müşteri Duyarlılığı Müdürü) Biz Türk gençlerine sahip çıkın Ben Doğubeyazıt'tan Afyon Kocatepe Üniversitesi'ne gelmiş, mağdur bir ailenin çocuğuyum. Başarılı bir öğrenciyim. Bana Başbakanlık bursu çıkmış, ama ne yazık ki henüz alamadım. Çok zor durumdayım, İmkanım olsa bir televizyon programına çıkıp, tüm dünyaya haykırmak isterdim, ama buna gücüm yetmiyor. Yetkililerin bana ve benim durumumda olanlara yardım ellerini uzatmalarını istiyorum. Bizler de bu ülkenin vatandaşıyız. Bizler böyle açlık, sefalet içinde hayat mücadelesi verirken, yetkililer rahat uyuyabiliyor mu? Öğretmen Lisesi mezunlarının yalvarışı Milli Eğitim Bakanlığı'nın dikkatine; Bizler öğretmen okuluna 1975-1976 yıllarında yazılı ve sözlü elemelerden geçerek hak kazanıp, öğretmen olma hayalleri ile okumuş, mezuniyet zamanı birer "Öğretmen Lisesi Diploması" ile "kapıdışarı" edilmiş insanlarız. O gün bugün, başvurmadığımız yer kalmadı, ne yazık ki, ne mesleki lise, ne de normal lise şartlarına uymadığımız için ortada kaldık. Şimdi sayın Mücahit Himoğlu`nun Bakanlığa sunduğu yazıda, meslek lisesi mezunlarına, iki yıllık yüksek öğretim kurumlarına imtihansız kayıt yaptırabilme fırsatı tanınmasını taleb etmesi, bizleri çok umutlandırdı. Lütfen bizleri de bu imkandan faydalandırın ve öğretmen olmak amacıyla çıktığımız bu yolda, hiç işe yaramaz insanlar olarak mağdur etmeyin. Ayşe Keleş (Gürcan), Zuhal Hancığaz, Neşe Ülker, Sevgi Ürüşan, Zeynep Haznedar ve otuz arkadaş Bizi iletişimsiz bırakmayın Türk Telekom Genel Müdürlüğü'ne; Bizler "Çobançeşme Mah. Fatih Cad. No.1 Yenibosna - Bahçelievler - İstanbul" (75 Yıl Karakolu yanı) adresindeki öğrenci yurdunda kalan üniversite öğrencileriyiz. Kurumunuzun yeni almış olduğu bir kararla, ankesörlü telefon bulunan yerlerde, ayda en az 1000 kontör görüşme yapılması, yapılmadığı takdirde 1000 kontöre tamamlanacak olan kontör bedelinin, ankesörün bulunduğu müesseseden tahsili hususunda, müessese ile Türk Telekom arasında sözleşme imzalanması gerektiği bize bildirildi. Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında yurtta bulunamayacağımız için yeteri kadar kullanım olmayacaktır. Diğer aylarda 1000 kontör rahatlıkla aşılıyor. Şu anda yurtta 100'ün üzerinde öğrenci kalmaktayız, ailelerimizle ve arkadaşlarımızla iletişimimiz sekteye uğramıştır. Bu uygulamanın haksız ve yersiz olduğunu düşünüyoruz. Sökülen ankesörlerin tekrar yurdumuza takılmasını, gerekiyorsa bizlerin bulunmadığı yukarıda belirtilen aylarda tekrar sökülebileceğini önemle bildiririz. ¥ Yurtta kalan öğrenciler

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.