Biz de bu vatanın evladıyız

A -
A +

Ben, askerliğini yapmış, lise mezunu, Bilgisayar Operatörü, 23 yaşında bir gencim. Askerlikten sonra, çok büyük umutlarla Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS)'nı bekliyordum. Ama Hükümet Sözcüsü Abdullatif Şener'in sözleriyle yıkıldım. Sayın Bakan, bu sene özelleştirmenin hızlanacağını, buralardan çıkarılacak 35-40 bin kamu işçilerinin memur olarak istihdam edileceklerini belirtiyor. Halbuki bu kişiler 10-15 senedir o kurumlarda yüksek maaşlarla çalışıyor. Bunlar tecrübeli, ellerinde meslekleri var. İşten çıkarılsalar bile kolayca iş bulabilirler. Hem özel sektörde iş bulabilir, hem de kendi işlerini kurabilirler. Bu sayede devletin vergi geliri ve istihdam imkanı da artacaktır. Benim çevremde, bu şekilde iş kurup başarılı olan çok sayıda kişi var. Devlet KİT işçilerini bu kadar düşünüyor, ama bizim gibi hiçbir işi olmayan, hiçbir sosyal güvencesi bulunmayan, bugüne kadar devletten 1 kuruş bile alamamış, işsizlikten evlenemeyen, hâlâ babasının eline bakan gençleri neden düşünmüyor? Acaba onlar bu vatanın evladı da bizler değil miyiz? Onlara ikinci bir iş şansı düşünülüyor da neden biz hatırlanmıyoruz? Devlet bizi de 10 yıl çalıştırsın, ondan sonra tazminat almadan bile çıkmaya razıyız. >İş bekleyen bir genç İsterseniz çare bulursunuz Ben 1995 yılı Sağlık Meslek Lisesi Sağlık Memurluğu Bölümü mezunuyum. Yaklaşık 8 yılıdır atamam yapılmadı. Sadece ben değilim, bernim gibi nice insanlar var. Oysa, öte yandan sağlık ocakları ve sağlık evleri boş duruyor. Bahaneleri bütçe yetersizliği ve kadro fazlalığı. Ama isteseler bu iki engeli aşarlar. Mesela bunun için iki çözüm önerisi verebilirim: 1- Kadro fazlası yok, çünkü daha iki gün önce Gümüşhane ili ve çevresinde 71 sağlık evi muhtarlıklara teslim edildi. Bu ne demek, iki kadrodan 142 kişinin iş imkanı bulması demek değil mi? Bu şekilde olan nice yerler var. 2- Bütçe yetersizliği için önerim ise, Döner Sermayeden 3 ayda bir dağıtılan paraların hazineye dönüşümlü olarak aktarılması. Bu şekilde problemin çözülebileceğini düşünüyorum. Şöyle, bir doktorun döner sermayeden aldığı, üç personelin aylık maaşlarına karşılık gelebiliyor. Al sana dört tane personel daha. Al sana işsizlik, al sana adalet, al sana hizmet... Sayın büyüklerimiz, bu en basit bir örnekti sadece. Siz daha iyisini üretir ve işsizliğe çare bulursunuz da, hiç düşünmüyorsunuz... > İsmi mahfuz Bu paralar nereye gidiyor? Ben Antalya Manavgat'ta yaşamaktayım. Meslegim yok. Köy okullarının taşıma ihalelerine katılıp, ihalesini alabildiğim okulun taşıma işini yapıyorum. Yaklaşık 2-3 senedir bu işle mesgulüm. Ancak, Manavgat İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nde, her ücret aldığımızda bizden 2 milyon TL istiyorlar. Karşılığında ne bir makbuz ne de bir fiş veriliyor. Manavgat çevresinde 125 taşıma yapıldığına göre, her ay 250 milyon lira toplanıyor. Bu para alınıyorsa, Milli Eğtim Vakfı'nın hesabına yatırılmalı... Ya da o dairenin harcamalarında kullanılmalı. Yazın çıkan bir yangında, adı geçen dairede bazı kapılar yandı ve hâlâ o kapılar parasızlıktan yapılamadı... > İsmi mahfuz - ANTALYA Anlamak ne mümkün! Hükümet'in birkaç gün önce açıkladığı Tasarruf Tedbirleri uyarınca, belirttiği personel sınırlamasını anlayamıyoruz. Nüfus Dairesi'ne gidiyorsun, memur azlığından işin zar-zor ancak 2-3 günde yapılabiliyor. Diğer kurumlarda da buna benzer bariz örnekler çoktur. Üniversite bitiren yetenekli gençler buralarda değerlendirilse vatandaşın işi daha çabuk görülür. Kaldı ki, öncelikle yolsuzluğun bitirilmesi gerektiğini düşünüyorum... > T. Ünal -Kozan / ADANA

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.