Biz vatandaş değil miydik?

A -
A +

Sayın Başbakan'ın dikkatine; Gazetelerde, sel mağdurlarının zararlarının karşılanmakta olduğuna dair haberler okudum. Birden, 22 yıl önce, Alibeyköy'de yaşadığımız sel felaketini hatırladım. 1987'de Alibeyköy'deki evimiz de diğer birçok ev gibi sel felaketine uğramış, canımızı zor kurtararak camiye sığınmıştık. Kullanılamaz hale gelmiş bütün ev eşyalarımız da belediyenin kamyonlarına doldurularak çöpe atılmıştı. Üç çocuğumuzdan biri korkudan sarılık hastası olmuştu. Geçinmemize bile yetmeyen memur maaşımızla ev eşyasını yeni evliler gibi tekrar taksitle alma yoluna gitmiş, yıllarca bu taksitlerin yükünü ve sıkıntısını çekmiştik. Devletten tek kuruş yardım gelmemişti... Şimdi benzer felaketlere maruz kalanların zararları devletçe karşılanıyor, bizimkiler neden karşılanmadı? Biz vatandaş değil miydik? Aynı hakkı biz de istiyoruz, geçmişte uğradığımız sel felaketi sebebiyle uğradığımız zararın tazmin edilmesini istiyoruz. Ayrıca, Konut Edindirme Yardımı (KEY) paralarımızı da hâlâ alamadık. Oysa bu paralarını çok kişi aldı. Bizim paralar neden yıllarca bekletiliyor, geciktiriliyor. Bilgisayar teknolojisi, e-devlet uygulaması hiç mi faydalı olamıyor, bürokrasinin hızını bunlar da mı arttıramıyor? Lütfen bu konuya da el atın, ihmali görülen ilgililer için gereğini yapın... > Bir vatandaş İDO'ya teşekkür İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO), Ramazan Bayramı nedeniyle 18-23 Eylül tarihleri arasında konulan ek seferlere, talebin fazla olması nedeniyle, başta en çok tercih edilen Yenikapı-Bandırma-Yenikapı hattı olmak üzere diğer dış hatlara yeni seferler ekledi. Böylece, benim gibi seyahatlerinde İDO'yu tercih eden yüzlerce yolcuyu, 6 saat süren İstanbul-Bandırma otobüs yolculuğundan kurtardı. İDO yetkililerine, ek seferler koyarak, çok sayıda yolcuyu Ramazan Bayramında sevdiklerine kavuşturdukları için çok teşekkür ediyorum. Müşteri memnuniyetli hizmetlerinin devamını diliyorum.. > Halis Kahraman-Bayrampaşa/İSTANBUL Teknik Eğitim Fakültesi mezunlarının önünü açın YÖK Başkanlığı'na; Ben 1995 yılında ortaokuldan mezun oldum. O zamanlar liselere giriş sınavları ayrı ayrı yapılırdı. Ben de Bursa Işıklar Askeri Lisesi'nden tutun, Mersin Fen Lisesi'ne kadar birçok liseyi kazandım. Fakat ilk açıklanan sonuç, Eskişehir Anadolu Teknik Lisesi Uçak Bakım Teknisyenliği ve Gövde Motor Bölümü olunca, çevre baskısıyla Eskişehir'de yatılı olarak liseye başladım. 1999 ÖSS kurbanı olarak dershaneye bile gitmeden, Selçuk Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Otomotiv Öğretmenliği Bölümü'nü kazandım. Sonrası, atamaların olmaması, malum... Askerliğimi yaptıktan sonra 2007 yılında Tezli Yüksek Lisansa başvurarak, 1. sırada lisansüstü eğitimime başladım. Şu anda nanoteknoloji üzerine çalışmalar yaparak, yeni plastik malzemeler üretmek amacı ile çalışmalar yapıyoruz ve birçok uluslararası akademik yayının çıkmasına kesin gözüyle bakıyoruz. Ben üniversitelerde öğretim görevlisi olmak için mücadele veriyorum ama maalesef iki yıllık meslek yüksekokulları Otomotiv programları için bile Otomotiv Öğretmenliği programları yerine, Makine veya Otomotiv Mühendisliği (Ülkemizde daha çok yeni olan bir bölüm) mezunu şartı aranıyor. Kısacası bu gibi yerlerde iş bulmak için bile bizim önümüze engel konuluyor. Lütfen bu engelleri kaldırın, daha fazla istikbalimizle oynamayın... > İsmi Mahfuz Bize yapılan haksızlığın düzeltilmesini bekliyoruz Sayın Başbakan'ın dikkatine; Ben, 1970 doğumlu, 3 çocuk babasıyım. 1999 yılında Kars Öğretmenevi'nde işe başladım. 360 gün üzerine primim yatıyor. Maaş bordromda "geçici işçi" yazıyor. Sayın Başbakanımızın, "kamu kurum ve kuruluşlarında geçici işçi kalmayacak" şeklindeki sözleri gazete ve televizyonlarda yer alınca, o gün benim için bayram olmuştu. Kendi çapımda kola, meyve suyu, 500 gram kıyma alarak, evimde çocuklarımla sevincimizi paylaştık. Sayın Başbakanımız, kamuda 6 ay ve üzeri çalışan herkes kadro alacak demişti. 2006'da çıkan yasayla, kesinlikle kadro alacağımı düşünmüştüm. Çünkü 12 ay çalışıyorum... Yasa çıkınca, öğretmenevleri ve birkaç bakanlığa bağlı bazı kurumların bu yasa kapsamı dışında bırakıldığı görüldü. Diğer kamu kuruluşları ise kadro aldı. Haksız olduğunu düşündüğüm bu uygulamanın benim ve çocuklarım üzerinde bıraktığı olumsuz etkiyi düşünebiliyor musunuz? Hayallerim yıkıldı... Bazı politikacılarla görüştük. Eğer bu yasa Anayasa Mahkemesi'ne götürülseydi, bu haksızlık düzeltilecek, bizim de hakkımız verilecekti. Ama bu yapılmadı. Lütfen bizlere yapılan haksızlığı giderin, bizi de sevindirin... Yücel Olca-KARS Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.