Bize de diğer memurlar gibi fazla mesai ücreti ödensin

Polislik mesleğinde zaman mevhumu pek yoktur. Devlet Personel Başkanlığı'nın, "657'ye tabi bütün memurların haftada 40 saat çalıştırılması" şeklinde tamim ve genelgesi var. Ama uygulamada maalesef böyle olmuyor ve 70 saatlere varan uygulamalar yapılabiliyor. Dayanak ise, "PVSK, Polis 24 saat görevlidir, mülki amir vb. isterse görev verebilir vs. vs." Halbuki 24 saat görevli olan, Polis Memurları değil, Polis Kurumudur. Öğrenmek istediğimiz, şu "Fazla Mesai" adı altında bize verilen 146 milyon TL.'yi maaşımızla birlikte alıyoruz, ama saat yok. Bu fazla mesai tazminatını almama ve ek görevi zorunlu olarak yapmama gibi bir hakkımız var mı, olabilir mi? İşçi, öğretmen ve diğer memurlar gibi yapılan hizmet karşılığı fazla mesai ödenirse hem adaletli olur, hem de istekle ve isteyen görev yapar. Hiç bir itiraz olamaz. Mesela 1.5 saatlik maçta en az 7 saat görev yaptırılan bizlere tam olarak ücret ödenirse çok az bir zaman görevli tutulmak zorunda kalırız... > Bir grup polis Sesimiz geliyor mu, bizi duyan yok mu? Milli Eğitim Bakanlığı, hiçbir branşa yapmadığı bir haksızlığı "Sağlık Bilgisi" branşına yapmaktadır. Sağlık Bilgisi Derslerini Biyoloji ve Beden Eğitimi Öğretmenlerine verdirmekte, ya da ek ders ücreti az olan öğretmenlerine verip, dersi önemsiz bir ders haline getirmektedirler. Halbuki Sağlık Bilgisi Dersi, bir Resim kadar, bir Müzik kadar bir Tarih, Coğrafya dersi kadar önemlidir. İlk yardım, ergen eğitimi, bulaşıcı hastalıklar, zararlı alışkanlıklar, uyuşturucu, sigara, alkol gibi maddeler hakkında bilgi verilebilecek tek derstir. Bu kadar önemli bir dersin öğretmenleri olarak, en yakın zamanda atama bekliyor ve bu konuda Milli Eğitim Bakanımızın bizim sesimizi duymasını istiyoruz... > Marmara Üniversitesi Sağlık Eğitim Fakültesi Sağlık Eğitim Bölümü mezunları Eğitimden çalmak doğru mu? Milli Eğitim Bakanlığı'na; Bizler, alanında tek olan Gazi Üniversitesi Turizm Öğretmenliği mezunlarıyız. Aylardır Milli Eğitim'e derdimizi anlatamadık. Bizler 2002 yılı mezunlarıyız ve 2004 yılına kadar bizden yaklaşık 70 kişi atanabildi. Bazı atamalarda bize kadro bile verilmedi. Turizm liselerinde yeterince öğrenci talebi olmasına rağmen, Milli Eğitim Bakanlığı her nedense bu okullardaki öğretmen açığını kapatmıyor. Her geçen gün bizlerden, aldığımız eğitimi biraz daha götürüyor. Mademki eğitim seferberliğinden bahsediyoruz, o zaman pırıl pırıl öğretmen adayları neden telef ediliyor? Ekonomiyi iyileştireceğiz derken, Türkiye'nin eğitiminden çalmak doğru ve mantıklı mı? Kaldı ki, bu da turizme, dolayısıyla ekonomiye yatırım değil mi? > Turizm Öğretmeni adayları