Milli Eğitim Bakanlığı'na; Bizler, 10 yıldır ataması yapılmayan teknik öğretmenleriz. Bizler yıllarca siyasi hesaplara kurban edilen, pahalı ve zor bir eğitimden sonra işsizlikle boğuşan, asgari ücretle kölece çalıştırılan teknik öğretmenleriz. 1999 yılında meslek liselerine getirilen katsayı adaletsizliği ile mesleki ve teknik eğitimin altına dinamit konmuş ve mesleki eğitim bitme noktasına getirilmiştir. Meslek liselerine uygulanan katsayı adaletsizliği ile hiçbir öğrencinin tercih etmediği meslek liseleri giderek kan kaybetmekte ve ülkemizin teknik eleman, ara eleman ihtiyacı karşılanamamış binlerce düz lise mezunu genç işsiz ise mesleksiz bırakılmıştır. Katsayı adaletsizliği tam 10 yıl bu ülkede uygulanmıştır ve 2009 yılında geç de olsa uygulama kaldırılmıştır. Bu 10 yıllık süreçte binlerce insan mağdur edilmiştir. Bu mağdur insanların bir kısmını da teknik öğretmenler oluşturmaktadır. Teknik öğretmenler katsayı uygulamasının olduğu bu 10 yıllık süreçte ya hiç atanamamış ya da bazı bölümlere 3-5 gibi komik rakamlarla atama vermişlerdir, oysaki mezun sayısı binlercedir. İşin kötüsü, Milli Eğitim Bakanlığı, teknik öğretmenleri, öğretmen olarak atamadığı gibi, kamu ya da özel sektörde de unvanları yoktur. Teknik eğitim mezunlarının aldıkları eğitim hiçe sayılarak özel sektörde işçi olarak asgari ücretlerle ya da çeşitli sektörlerde nerede iş bulabilirse oraya girerek ücretli kölelik şartlarında çalışmışlardır. Bugün gelinen noktada bütün teknik öğretmenler işsizdir. Ancak meslek liseleri son 3 yıl içinde çıkışa geçmiş ve 2009 yılında katsayı uygulamasının da kaldırılmasıyla patlama yapmıştır. Buna rağmen Milli Eğitim Bakanlığı hâlâ meslek liselerine gerekli öğretmen ihtiyacını unutarak teknik öğretmenleri atamamaktadır. Bizzat bakanlık müsteşarı meslek liselerine atama yapılmasını tavsiye ederek, eğitim kalitesinin yükseltilmesini istemektedir. Bu yüzden biz teknik öğretmenler bir an önce atanarak hakkımız olanı öğretmenlik mesleğimizi yapmak istiyoruz. Bizlere ekmeğimizi ve öğrencilerimizi verin... Teknik Öğretmenler Verilmiş sözlerin gereği yapılsın Milli Eğitim Bakanlığı'na; Eski Milli Eğitim Bakanımız Sayın Nimet Çubukçu, öğretmen alımının yılda bir defa yapılacağını, bunun da Ağustos ayında olacağını ve sayının 55 bin olduğunu açıklamıştı. Biz öğretmen adayları, bu söz doğrultusunda, ciddi sıkıntılara katlanarak, sadece sınava hazırlanmaya başladık. Özeldeki işlerimizden ayrıldık, özelde işe başlamayı düşünenler, zorluğa rağmen başlamayıp, ders çalıştı. Sınava 2 ay kala, haziranda öğretmen alınacağı açıklandı ama bu 55 bin sayısının içinden mi, yoksa ek bir atama mı olduğu açıklanmadı. Yeni mezun olanlarla birlikte 300 bini bulan 2011 KPSS sınavına giren öğretmenlere ise 10.000 kadro ayrılmıştır. Bu asla kabul edilemez bir rakamdır ve öğretmenlere bir hakarettir. Bir taraftan mağduriyetler giderilirken, diğer taraftan daha da çok mağduriyetler oluşturulmuş oluyor. Biz 300 bin öğretmen adayı olarak bir açıklama istiyoruz. Sayın Bakanımızın bu durumumuza duyarlı olmasını istiyoruz. Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın bu meselemize el atmasını bekliyoruz. Verilen sözlerin tutulmasını, bu atama ile en az 55 bin öğretmen atamasının yapılmasını istiyoruz. Atamayı bekleyen öğretmenler "Daha Ucuzu Yok" kampanyasından yararlanmak, daha pahalıya patlıyormuş! Tüketici ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü'ne 31 Temmuz 2011'de gittiğim büyük bir alışveriş merkezinde "Daha Ucuzu Yok" kampanyasını gördüm. Buna göre; bu alışveriş merkezinden satın alınan ürünün bire bir aynısı, satın alım tarihinden sonra 10 gün içerisinde, satın alınan mağazanın bulunduğu ilçe sınırları içerisinde rakip bir mağazada daha ucuza bulunabilirse; aradaki farkın tam 2 katını 5 gün içerisinde ödeyeceklerini taahhüt ediyorlar. İlk başta, insana güven ve ucuzluk hissi uyandıran bu kampanyanın başarılı olduğunu düşünmüştüm. Ancak tüketicide ucuz algısı oluşturmaktan başka bir şey olmadığını anladım. Zira alışveriş esnasında 15 TL'den satın aldığım bir ürün başka bir markette 11 TL'ye satılıyordu. Bu kampanyadan yararlanmak iste-dim. İnternet sitesinde araştırma yapıp şartlarını öğrendim ve müşteri hizmetlerini aradım. Mail ile şikayetimi bildirdim. Kampanyadan yararlanmak için gerekli olan ispatta şartın sadece "fiş" ile olabileceği belirtildi. Ben de ihtiyacımı aldığımı ve ihtiyacı karşılanan ürünü sadece ispat etmek için ikinci defa almak istemediğimi belirttim. Çünkü bildiğim kadarıyla, başka firmalarda aynı şekilde yapılan kampanyalarda ispat etmek için güncel tarihli fiyat broşürü, gazete ilanı, insert vb. ile ispat hakkı veriliyordu, söz konusu firma da bu şekilde ispat yöntemlerini kabul etmeliydi. Ancak anlaşılıyor ki bunlar en ucuz değil ve bu kampanyayı tüketicide olmayan ucuz algısını yerleştirmek için yapıyor. Tüketicilerin korunması adına bu tip kampanyaların gelişigüzel yapılmaması için gerekli işlemlerin Tüketici ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü'nce yapılacağını ümit ediyorum. Osman Özgür Daldan > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00