Bize ve ülkeye yazık!

Bizler, üniversite okumuş, 4 yıllık fakülte mezunu arkadaşlarız. Binbir emeklerle, nice ümitlerle öğrenim hayatımızı tamamladık. Diplomamızda "Ziraat Mühendisi" yazıyordu. Bizim de bir ünvanımız vardı. Artık sıra çalışmaya, iş bulmaya gelmişti. Fakat bizleri hayal kırıklığına uğrattılar, mağdur ettiler. İş, ekmek, aş vermediler. Pek çok yere iş için başvurdum, iş yok, yok... Daha sonra devletimize inandık, güvendik; DMS, KMS, KPSS gibi sınavlara katıldık. Bu sınavları kazandık da. Üstelik 4-5 defa memurluk tercihi de yaptık. Ama bir yere, bir kuruma yine giremedik. Çok yazık, bizlere yazık, bu ülkeye yazık... Kalkınmanın, güçlenmenin yolu eğitime, öğretime, okumuşa, akademisyene verilen değerden geçer. Halbuki ülkemizde biz üniversite mezunlarına değer veren, iş veren yok. Politikacılar her gün yeni üniversite açacaklarından söz ederler. Üniversite açıp, mezunlarını sokakta süründürmek maharet mi? Yeni iş alanları, atelyeler, fabrikalar açılsın, bunlara önayak olsunlar. İnsanlarımızın çalışıp ekmek paralarını kazanabilecekleri yerleri açsınlar... Artık hiçbir yöneticiye güvenimiz kalmadı. Krizin, ekonomik sıkıntının müsebbibi bizler değiliz. Sorumluları bellidir: yıllardır bu ülkeyi yönetenler... Ama bedelini biz ödüyoruz. Sorumlular ile yakınlarının bir sıkıntıları yok. Yine debdebe içindeki hayatlarına, bizimle alay edermişçesine devam ediyorlar. Onların çocuklarının, yakınlarının iş derdi de yok. Bu adalet mi?Artık bunlara ne bizim, ne de bütün olarak ülkenin tahammülü yok. Onların bir kısmı zaten sandıkta derslerini aldılar. Uzantıları olan bürokratlar yine makamlarında ahkam kesmeye devam ediyor. Oylarımızla seçip gönderdiklerimiz, biran önce verdiğimiz emaneti ele alsınlar, bütün kademeleri asalaklardan, millete yabancı unsurlardan temizlesinler. Bizim de daha fazla sürünmemize seyirci kalmasınlar... Verdiğimiz emanete layık olmayanlara, yine bizim, milletin tokadı gecikmeyecektir... > İşsiz bir Ziraat Mühendisi Bu kadarına da pes doğrusu... Milli Eğitimi Bakanlığı atamayı 11 Kasım'da yapacağını duyurmuştu. Ne hikmetse, atamaların ileri bir tarihe ertelendiğini söylüyorlar. Bakanlıkta net bir açıklama yapan da yok. Bu ne biçim iştir, anlamakta güçlük çekmekteyiz. Fen Edebiyat mezunlarının çektiği yetmedi mi? 3-4 yıldır atama bekle, o gün gelince de atamaların yapılmayabileceğini öğren... Bizim yerimizde siz olsanız ne yapardınız?.. Kafamızda saç bırakmadılar, şimdi de akılımız gidecek... > Fen-Edebiyat mezunları öğretmen adayları Ak Parti bu adaletsizliği gidersin! Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın dikkatine; Gerek Recep Tayyip Erdoğan, gerekse Deniz Baykal, ülkemizde kalifiye eleman, ara eleman, teknik eleman sıkıntısı çekildiğini; Meslek Liseleri'ne önem verilmesi gerektiğini söylediler. Biz bu liselerin elektrik ve elektronik bölümlerinden mezunuz. DİS'i kazandık, alım olmadı; DMS'yi kazandık, sıra gelmedi; şimdi de KPSS'yi kazandık. Sınav klavuzunda, "tercih yapan iki adayın puanlarının eşit olması durumunda, DMS puanına bakılır, o da eşit ise diploma tarihi itibariyle, önce mezun olan aday, yani yaşı büyük olan adayın ataması yapılır." deniyor. Fakat tercih formunda durum farklı, 25 yaşından, 30 yaşından, 31 yaşından gün almamış olmak gibi ifadeler var. 1999'da 30'dan gün almamıştık, ama büyümemizi de durduracak değiliz ya. KPS puanımız DMS'den yüksek olduğu için yaşımız 2002'den hesaplanıyor. Şunu bilmeleri gerekir ki; yaşı 30'u geçmiş olanların atamasını yapmak, eşi-çocuklarıyla birlikte 4-5 kişiye ekmek vermek demektir. 25 yaşından gün almamış arkadaşların bir daha şansları var, ama bizim tren gitti, gidecek... 1999'dan beri çevremizin maskarası olduk. Manken, ya da futbolcu almıyorsunuz ki. Yeter artık!.. > Bir grup genç - GÜMÜŞHANE