Bizi faiz bitirdi

A -
A +

Ben kendi halinde bir işçi emeklisiyim. Kardeşim 1997 yılında Tarım Kredi Kooperatifinden gübre ve tohum aldı. Ben de kefil oldum. Ancak küçük çiftçinin hali içler acısı. Suyu mazotla çekiyor, emeklerini yok sayıyorlar. Zaten tarla elden kiralanıyor. Hele bu seneki ürün görülmeye değer. İthal taban gübresi attığı ve sulama yaptığı halde arpanın boyu bir karış. Başaklar iki santim ya var, ya yok. Garipler çaresizlikten bostan korkuluğuna döndüler. Ellerini yanaklarına dayayıp kara kara düşünüyorlar. Uzatmayayım. Ne yazık ki mâlum borç sarktı ve kardeşim çırpındıkça battı. Çoluk çocuğunu barındırdığı evini bile sattı. Borcunun büyük kısmını ödemesine rağmen faiz durmuyor. Her geçen gün daha da katmerleniyor. O tamamen eridi bitti şimdi uyku dağıtma sırası bize geldi. Elimizdekini avucumuzdakini verdik. Hem bu devirde kimseden borç istenmiyor ki. Çektiklerimizi nasıl anlatmalı, kısacası huzurumuz kalmadı. Sizi bir dost gibi görüyor ve içimi döküyorum. Bu sadece bizim değil bütün Anadolu köylüsünün meselesi... Devleti zarara uğratmak istemeyiz ama bu faiz bir defalığına olsun affedilemez mi? * Gülşen Özfarfar- Ereğli / KONYA Danıştay da olmasa... Ben LPG'li araç kullanan onbinlerden biriyim. 31 Ocak tarihinde Yeğenbey Vergi Dairesi'ne 180.000.000 (yüzseksen milyon) lira yatırdım. Devlete saygımdan dolayı elden borç aldım. Allah başımızdan Danıştay gibi bir kuruluşu eksik etmesin yoksa şimdi bir 180 milyon daha yatıracaktık. Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü bir genelge yayınlayarak 27. 02. 2001 tarihinden sonra para yatıranların iadesini bildirmiş. Yani gecikenleri ödüllendirmiş. Önce yatıranlar devlete saygılı olmanın bedelini ödüyorlar. İçeride paramız varken yine bulup buluşturup pul alacağız. Eşitsizlik mi, adaletsizlik mi yoksa enayi sayılmak mı? Gelin adını siz koyun. * K.Şahin Notlar neye yarar? Ben dar gelirli bir memur ve bir öğrenci velisiyim. Çocuğum Anadolu Meslek Lisesinde çok az bir puan eksiği ile sınıfta kaldı. Anladığım kadarı ile bu okullar piyasaya eleman yetiştirmek için kuruldu. Zaten yeni düzenlemelere göre yavrularımızın üniversitede okuma şansı yok. Not ortalamaları da hayatları boyunca hiçbir işlerine yaramayacak. Ama gücümüz çocuklarımızı bir yıl daha fazla okutmaya yetmiyor. Şimdi iki teklifim var. Ya çarpık eğitim sisteminiz ile bizleri deneme tahtasına çevirmeyin ya da çocuklarımızı burs, yurt bulun siz okutun. Bunları yapamıyorsanız Ağustos-Eylül döneminde bir imtihan hakkı daha verin. Eksikleri neyse telafi etsinler. * Memur olduğum için adımı yazamıyorum - NEVŞEHİR Vicdanları rahat mı acaba? Anadolu'da ticaretle uğraşan biriyim lakin ekonomik gidişattan kendim ve millet adına endişeliyim. Bir tüp 14.500.000 lira. Bunun elektriği, suyu, telefonu var. Vergisi var. İnanın millet ekmek parasına muhtaç. Kelli felli insanlar utanmayı bir kenara bırakıp pazar artıklarını topluyorlar. DSP-MHP-ANAP'ın kurdukları hükümetin bir uzlaşma hükümeti olduğunu biliyoruz. Ve şunu da biliyoruz ki bunların uzlaştığı tek nokta milletin anasını ağlatmak. * Ömer Balaban - Zile / TOKAT Tayinler adaletli olsun MEB 2000 yılı tayin yönetmeliği haksızlıklara neden oluyor. Zira 11 Haziran 2000 tarihinden evvel ataması yapılanlar zorunlu hizmetten muaf tutuluyor. Mesela bunlardan tayini Antalya'ya çıkan ömrü boyunca orada kalabilirken Hakkari'ye çıkan en az dört yıl çalıştıktan sonra tayin isteyebiliyor. Çoğu kez talip olduğu yerler dolu olduğu için istediği tayin de gerçekleşmiyor. Halbuki emniyet ve askeriyedeki gibi Türkiye bölgelere ayrılsa ve öğretmenlerin bütün bölgelerde çalışmaları sağlansa bu haksızlıklar olmaz. * Bilal Bengü - Zile / TOKAT Ne çabuk unuttuk 17 Ağustos felaketinin suçlu üçgeni: "Belediye-Müteahhit-Malsahibi" yine iş başında. Yaşanan acılar hiç ama hiç ders vermedi. Hükümet bir çok riskli ili "Yapı Denetim Yasası"nın dışında tutarak büyük bir vebale girdi. Yine eskisi gibi, sektörü para kaynağı olarak gören bilgisiz simsarlar işe soyundu. Ortalıkta tam bir yetki ve kavram kargaşası var. Hatalı inşaatın sorumlusu bulunamıyor. Bence bir an önce "Yapı Denetim Şirketleri" kurulmalı ve inşaatlar profesyonelce takip edilmeli. * İsim mahfuz- ERZURUM Açık ve acı mektup Sayın Derviş! İşverenleri, sendikaları ve tarım kesimini dinlediniz. Bir de memurlara kulak verseniz iyi edersiniz. Şu anda gırtlağımıza kadar borçluyuz ve bunu ödeyebilecek güce erişeceğimizi sanmıyoruz. Vergi iadeleri cazip olmaktan çıktı, zorunlu tasarruflardan ses yok. İnanın "kira yardımı" ile "gazoz" bile alınmıyor. Unutmayın ki piyasayı canlandırmanın bir yolu da memurun eline üç beş kuruş para vermekten geçer. * İsim mahfuz TV'ler alet oluyor Son günlerde "sırf Hristiyanlığı sevdirmek" için yapılan filmler yerli kanallarda geniş yer buluyor. Mekanları ve figüranları bir yana bırakın çocuklar olay örgüsü ile gitgide geriliyor ve ortalığa ansızın çıkan papaz bütün işleri düzeltiyor. Biz çocuklarımız için İslâmi bilgilerle donatılmış bir programın hasretini çekerken ekranlarda gümbür gümbür Hristiyanlık propagandası yapılıyor. Kasıt aramıyorum ama bir TV yöneticisi bu kadar duyarsız olabilir mi? RTÜK'ün ilgileneceğini ümit ederim. * Hayriye Ceylanlı - Lefkoşa / KKTC Bu ne parası!.. 27 Temmuz Cuma günü gazetelerde bir bildiri yayınlandı. Karadeniz Teknik Üniversitesine özel yetenek sınavı ile öğrenci alınacakmış. Altına imtihana girmek için gerekli belgeleri sıralamışlar. "D" şıkkına kadar herşey normaldi ama "E" şıkkını okuyunca yıkıldım. Dikkat buyrun aynen yazıyorum: "TC Ziraat Bankasının Üniversite şubesindeki döner sermaye hesabına 75.000.000 (yetmişbeş milyon) kayıt harcı yatırıldığına dair dekont." Şimdi soruyorum: 75 milyon liraya ne gibi bir hizmet sunulacak? Bu parayı bulamayanların hali ne olacak? Okula girme hakkını daha baştan kaybeden gençlerin hesabını kim soracak? * İsim mahfuz

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.