Bizi harcadılar, sıra başkalarında mı?

A -
A +

Devlet Personel Dairesi Başkanlığı'na; Ben, 1999 yılında yapılan Memurluk Sınavı'nda 72 puan alarak, memur olmaya hak kazandım. Yapılan birkaç alımda yerleştirilemedim, Ağustos 2001'de yaptığım yazışmada, sonraki kadro açılımında tekrar müracaat etmem istendi. Bugüne kadar ben de diğer yüzbinler gibi umutla geldim. Ancak Bakan Recep Önal'ın açıklamasına göre, sonbaharda tekrar bir sınav yapılacakmış. Nasıl isyan ettim, anlatamam. Yaşımdan dolayı, yeni bir sınava katılma şansım yok. Ben ve benim gibi yüzbinlerce kişinin tek umudu, sınav öncesi açılacak kadrolar. Eğer boş kadro yoksa neden yeni bir sınav açılma gereği duyuluyor; yok eğer boş kadro varsa, biz sınavı kazanan hak sahipleri neden yerleştirilmiyoruz? Maksat bizler gibi, yeni yüzbinleri beklentiye sokup, hayallerini yıkmak mı, yoksa bazı hatırlı kişilerin önünü açmak mıdır? Benim gibi yaş problemi bulunan hak sahiplerini gözardı edemezsiniz... > Güldiken Tıska - İSTANBUL Branşlaşma konusunda önümüzü açın Milli Eğitim Bakanlığı'ndan cevap bekliyorum. Ben, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Alman Dili ve Eğitimi Bölümü'nde "Yüksek Lisans"ı bitirdim. Fakültede iken seçmeli yabancı dilim İngilizce idi. Ayrıca, daha sonra özel bir dersanede İngilizce kursunu "pekiyi" derecesi ile tamamlayıp, sertifika almaya hak kazandım. 8 Şubat 1993'te sınıf öğretmeni olarak atanarak göreve başladım. Bu tarihten bir yıl sonra da ilköğretim okulunda İngilizce dersi vermeye başladım. O günden beri (8 yıldır) İngilizce dersi veriyorum. Bu süre zarfında, İngilizce'nin yanısıra 3-4 yıl da Türkçe derslerine girdim. Ne yazık ki, 9 yıldır ne Almanca'ya, ne de Türkçe veya İngilizce'ye geçebiliyorum... Yıllardır branş değişikliği için verdiğim dilekçeler, İl Milli Eğitimimizden ileri geçemedi. Yıllardan beri İngilizce dersine giren bir kişi, günün birinde sınıf öğretmenliği yapacak olursa, ne kadar başarılı olabilir? 21. yüzyıldaki öğrencilerimizin, branşının ehli olan öğretmenlere ihtiyacı var. Dillerle uğraşmaktan büyük zevk alıyorum. Benim ve benim gibi olanların, branşlaşma konusunda önü açılırsa, güzel ülkemize daha güzel katkılarda bulunacağız, buna inanın!.. > Nilüfer Mıdık - Hocalar / AFYON Bizim ne suçumuz vardı? Milli Eğitim Bakanlığı'na; Ben, Eğitim Fakültesi mezunuyum. 11.02.2002 tarihli atamada öyle bir haksızlık yapıldı ki, ne ben, ne de benim gibi Eğitim Fakültesi Felsefe Grubu Öğretmenliği Bölüm mezunları anladı... Bu tarihli atamada, Eğitim Fakültesi'nin bütün bölümleri (Felsefe Grubu Öğretmenliği hariç) atandı. Hatta Beden Eğitimi bile vardı.. Bizim de Sınıf Sertifikamız vardı. "Formasyon mu?" zaten Eğitim Fakültesi mezunuyuz. Ne oldu da bizi diğerlerinden ayrı tutarak atamadılar.... Puan mı? 80, 75 ,70... civarlarında... Sadece mantıki bir açıklama istiyorum... Galiba Milli Eğitim Bakanlığı bize bir güzellik yapacak(!) Zaten sağolsun yapıyor! > İsmi Mahfuz Hayatımızı sildiniz!.. Bizler, Fen/Edebiyat Fakültesi mezunu olduğumuz için, Milli Eğitim Bakanlığı'nın keyfi atama stratejisi yüzünden, idealleri, hayalleri ve yaşama azimleri elinden alınarak; hayatları silinmek üzere olan öğretmen adaylarıyız. Yüksek puanlar almamıza rağmen, 3. sınıf vatandaş konumuna konulup, yıllardır bekletildik. Aynı müfredatla mezun olduğumuz fakülte mezunları çok düşük puanlarla atanırken, bize karşı uygulanan bu ambargo artık canımıza tak ettı. Bize 2 şans kaldı; ya bu ülkeyi, ya da bu dünyayı terketmek!.. > Bir grup Fen-Edebiyat mezunu

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.